bugün

https://www.facebook.com/...04&type=2&theater
nalbantlik.
Yerin kilometrelerce altında çalışan maden işçilerinin yaptığı iş. Maden işçiliği.
Annelik. istifa etmek gibi bir şansında yok üstelik.
her mesleğin kendine göre zorluğu olsa da en zoru nöbetli mesleklerdir.

(bkz: hemşirelik)
bir daha düşünün http://www.cezmikalorifer.../video/izle.php?id=718137
Hayko'nun takımında gitarist olmak. Hem o kadar yakın olacaksın, hem de heyecanlanmadan durmak zorundasın; hata yaparsan hayko kayıp gidecek elinden. Sıçtın...
türkiye'de başbakanlık. o kadar paranın hesabını yapmak ne zordur.
bir meslek midir tartışılır ama annelik.
Mesleğin bizzat kendisinden ziyade, daha çok insan kaprisiyle muhattap olunan meslektir.
garsondur. Hatta kötününde kötüsü komi.
Tartışılır bi konudur. Her mesleğin kendine göre bi zorluğu vardır. Kimisine kolay gelir, kimisine zor.
bomba imha uzmanlığıdır. her görevinizde yanlış bir hareketinizin cezası ölümdür. götü kurtarırsanız para basarsınız tabi, yine de akıl erdirilemeyen meslektir.
açık ara farkla ebeliktir.
yeraltı maden işçiliğidir. yerin yüzlerce metre altında vardiya saatleri arasında temiz havaya dahi ihtiyaç içinde geçen bir çalışma hayatı, daha zoru ne olabilir ki?
Avukatlıktır.
madencilik olduğunu düşünüyorum ben de. allah yardımcıları olsun...
https://www.youtube.com/watch?v=b8ZNAz-Zy2s
dilenciliktir. belki dilencilik bir meslek değil diyeceksiniz, fakat bir insan nasıl para kazanıyorsa onun mesleği odur arkadaş.

dilenciliğin yaşı olmaz, yeri veya mekanı da olmaz. iş yerinde azar işittiğinde dünyayı yakmak istediğin mehmet beyden onlarcası gün içinde o küçücük mavi gözlü kızcağızın, o yaşlı teyzenin veya nereden geldiğini bile bilmediğin fakat eve dönebilecek kadar yürüyemeyeceği kesin olan o amcanın karşısına çıkıyor. belki bazı dilenciler bir organize çete gibi, fakat önemli bir çoğunluğu da akşam bir lokma ekmek bulup bulamayacağını düşünüyor.

bizler bir meslek seçerken birkaç şeye bakarız, çalışma koşullarına, parasına ve en önemlisi de mesleğin saygınlığına. saygınlıktan kastım mesleğinizi söylediğinizde "ooooo" gibi bir tepkiyle karşılaşmanız değil; insanlarla seviyeli bir iletişim içinde saygı görerek ve göstererek çalışabileceğiniz bir durumda olmanız. sizin o ayki paranızı almanız patronunuzun keyfine veya merhametine bağlı değil; şirket batmadığı sürece paranızı her türlü alabilirsiniz. fakat o dilenci tamamen insanların merhametine kalmış durumda. ağzından eksik etmediği dua ve merhamet isteyen bakışlarıyla düşürseniz almaya tenezzül etmeyeceğiniz paraları önlerindeki o plastik kutuda görebilmek için can atarlar. "okusalardı bu duruma düşmeseydi" diyenlere tek diyebileceğim ailelerinin durumu olsaydı muhtemelen hepsinin okuyor olacağı; ne yazık ki artık bu "meslek" çocuk 5-6 yaşına gelince başlıyor.

en çok üzüldüklerim küçük çocuklar ve aşırı yaşlılar. küçük çocuklar orada ne yaptıklarını, neden bu durumda olduklarını, neden diğer insanlar gibi bir hayata sahip olamadıklarını muhtemelen çok sorgulamışlardır; fakat insanın o yaşta bu sorulara cevap bulabilmesinin sanırım pek imkanı yok. o çocuklar kendilerinin de aynı diğer insanlar gibi olduklarını bilmiyorlar; çünkü onlara hiç normal insanlar gibi davranılmamış. başkalarının çocukları güle oynaya parklarda birbirlerine koşarken; belki bir yabancı başka çocukları sevmek istemişken neden onlar başkalarına yaklaştıklarında bile yabancıların onlardan uzaklaşmaya çalıştıklarını muhtemelen ancak seneler sonra anlayabilecekler. yaşlıların durumu biraz daha farklı; onlar her şeyin farkındalar ve unutmayın ki terslenmek onların daha çok ağırına gider; sadece terslenmek de değil, mendil satan bir çocuğa mendil almayıp bir miktar para vermek o çocuğu daha mutlu edebilir fakat bir yaşlı için durum böyle değildir; bunu bakışlarından bile hissedebilirsiniz.

en zor meslek dedim, madencilik gibi bir hayli zor meslekleri örnek gösterenler olacaktır; ve haklılar da. ama dilencilerin de durumuna dikkat çekmek istedim. "bunlar çete halinde yaa", "sallasan senden benden çok para çıkar üzerinde", "ben para vermiyorum çünkü alışsınlar daha da yayılsınlar istemiyorum" gibi bahanelerle para vermemezlik etmeyin, eğer dilenciye verdiğin parada aklın kalacaksa; paraya ihtiyacın varsa sakın verme arkadaşım; senin canın sağolsun. fakat oraya verdiği para gözüne gelmeyecek insanlar biraz insaflıca düşünsünler. bir lira sizin için sadece içtiğiniz kahvenin bir yudumu; onlar içinse akşam tüm ailenin karnını doyuracak bir ekmek...

edit: eksilemeden okusaydın ibnetor...
mühendisliktir.

dikkat etmezsen ya senin ya da başkasının canından olmasına sebep olursun. sen canından olursan zaten ölürsün, başkası canından olursa hapse girersin. her türlü tutarsın yani bir şeyler.
anneliktir efenim.
doktorluktur.{cerrahlik} hem yorucudur hem de manevi acidan zordur. surekli olu gormek. birini kurtarmaya calisirken belki de oldurmek. acili aileleri gormek vs. vs.
Hastabakıcılık.

Cidden sabır isteyen bir meslek.
Madenciliktir.
Bir de bu zamanda fındık bahçesini motorlu tırpanla temizlemektir.
Bu işi yapmayan bilmez..
kesinlikle (bkz: doktorluk) özellikle kalp,beyin cerrahları.düşünsenize bir insanın hayatı sizin elinizde ve küçücük bir hata o insanın ölümüne sebep olabilir.
güncel Önemli Başlıklar