bugün

hint kültüründe kara bahtına ve maküs talihine boyun eğmek zorunda olan kadın.yeni yaşantısında şafaktan karanlığa kadar ev işlerini yapacak,hindu yaşamında büyük ehemniyete sahip aile bayramlarına tuttuğu yas uğursuzluk sayıldığı için hiç katılamayacaktır.kafasını traş edecek,münzevi bir yaşam yaşayacak,yerde yatıp kalkacaktır.günde sadece bir öğün yemek yiyebilecektir -ki asla bal,şarap ve tuza el süremez.renkli kıyafetler giyemez,süsler takamaz ve asla parfüm kullanamaz.
nüfus cüzdanında boşanmış diye yazan medeni durum.
karadul, mahzun dul, şen dul gibi versiyonları mevcut medeni durum.
matbaacılıkta, Bir paragraf sonunda yarım kalmış satıra verilen isim.
Aylar, ... acılardan terhis oldu..
yoksun..
yokluğun hayatıma asılı bombalı pankart

Geceleri, sokaklar ve yalnızlık daha uzun
sonu belirsiz bir karartma var dudaklarımda
bilmiyordum:

hiçbir kedinin istenmezmi$ imzalı resmi

küçük iskender..
(bkz: karadul)
(bkz: black widow)
ikinci el kadın veya erkek, desti izdivaç tarzı programlarının felsefesine göre az kullanılmışı makbuldür.
etiket. maalesef bizim ki gibi toplumların bir çeşit yaftası. dul kadın oturduğu sokakta mesela, diğer tüm evli kadınların kabusudur. sanki, şeyi elinde dolaşıyormuş gibi bu kadından, kendi kocalarını sakınmaktadırlar. dul olduğun zaman, potansiyel ''başına vurmuş'' kadın olursun çünkü bizim toplumumuzda. potansiyel yatılacak kadınsındır sen artık. ikinci el kadınsındır ve o sebeple, anneler biricik bekar oğullarına sizi yakıştırmazlar.

(bkz: cinsel organların alında olması)
toplumda bazı örümcek kafalıların kolayca yaftaladığı eşinden boşanmış kişilerdir. dul olmak bir olumsuz durum değildir. aksine evlenip hayatı zindan olmuş kişiler için "özgürlük" ile eş anlamlıdır.
türk toplumunun en büyük fantezi unsurlarından.

sen istemeden veren, başıboş, gayet rahat, sevişmeye müsait, içeri girildiğinde memelerini sıvazlayan kimse.
dul eşi ölmüş bayan yada erkek için kullanılması uygun görülen bir sözcükken boşanan insanlara daha çok kullanılmakta olan nedense erkeklerin bir kısmının ağzının suyunu akıtan kalıplaşmış yanlış ön addır.
türkiye'de, kadın erkek eşitliğine aykırı bir bakış açısı.
eşinden ayrılmış yada boşanmış kişiye söylenen söz.
toplumumuzda konuşlanan: aksayan noktalardan bir diğeridir. zihnimizdeki şablonlar ışığında bu payeyi atfettiğimiz kadınların hareketlerini gözlem altına alır, robotize ederiz.

bize göre; erkek ayrıldığında veya eşi vefat ettiğinde; bekar: kadın'ın eşi vefat ettiğinde veya ayrıldığındaki medeni statüsü dul olur. oysaki her iki vaziyette aynı.

aslında toplumda; daha elde tutulması gereken bir atıf olabilirdi dul sözcüğü; ancak içeirisi hoş doldurulmadı! "dul kadın, erkek olmadan yapamaz!", c"inselliği tattığından, sürekli birileri ile yakınlık kurma telaşındadır.", "evine yeğeni dahi gelse; cinsel deneyim yaşamak için erkek getirmiş olur, kızları yolludur."

bunların hepsi cehalet timsallerinin argümanları ve trajik halde; kadınımızın düştüğü ahvaldir.
evlilik akdi ile bağlandığı birey ölmüş olan kimsedir.
Dul olduğunu bir ayıp gibi saklamak zorunda olan kadındır. Aaa dulmuş lan bakire değil, her türlü kayarım zihniyetine sahip insanların arasında yürümek, oturmak, çalışmak ve çocuk yetiştirmek zorundadır, mahalle kadınlarının ortak dedikodu malzemesidir, sürekli sevişmiş de gelmiş gibi davranılır.
kocasını ölmüş farzeden kadın.
Ötekileştirmenin bir ürünü olan kelime.
Bunları en iyi tsk k.t.m'sindeki aynasızlar bilir, değerlendirirler.
mütahidin kendisi kul
parası pul
karısı duldur.
mütahidin kendisi kul
parası pul
karısı duldur.