bugün

çogu zaman kendimi yalnız olarak düşünsemde..
o dost yalnız olmadığımı hissettir: hacı akşam buluşup pes e falan gidelim sigarada var.
her şey mal mülk her şey para pul dostlukmuş sevgiymiş ara bul..

https://www.youtube.com/watch?v=WYmwnLnCiyo
görsel
sadece insana has bir duygu değildir.

görsel
biraz hayal birazda gerçek olandır dostluk... her zaman yanında olduğunu düşünürsün, öyle midir? belki de evet belki de hayır. onlar sana gerçeği söyler...emin misin? ah evet tabi ki gerçekten* dostun ise öyledir. hayal veya gerçek olmasının sebebi de belki de budur. şunu iyi biliyorum bazı şeylerin dostluğu daha güzel - yani insandan ziyade - mesela bir kalem yanında taşıyabilirsin. evet her işine yaşamayabilir. her neyse anlatmak istediğim anlaşılmıştır herhalde. benim düşüncem bu....
Aileden sonra gelen güvenilir kişiler demektir. Ailenin olmadığı zamanlarda yanında olan kişilere denir. Bir de bunların hain boyutu vardır düşman başına olmalıdır. Dostluk dediğin kavgada ve parada kendini göstermektir. ikisinden de çekinen dost görünümlü insanlar varsa kişinin uzak durması gerekmektedir.
Lanet olası karanlık ankara soğuğu,
Yaşasın dostluk!

Bari basım ağrımasaydı.
bana göre dostluk acı biber gibidir sözlük, hayata tad kattığını söyleyebilirim.Belki Yanlış dostluklardan ağzın yanar ama acısına katlandığın seni mutlu edebilenler de haz verir.
görsel
sessizce sahip çıkmaktır.
https://youtu.be/6dWbFNgDXFw
görsel
Bir yere kadar süren, sonrasında kime güvenebileceğini bilemediğinden devam etmemenin iyi olacağı toplumsal ilişki türüdür.
Eskiden ne kadar gerekli görsende yaşadıktan ve hayal kırıklıklarından sonra kendi kendine yetebilirliğini ortaya çıkaran durumdur.
benim hep dikkatimi çekerdi üniversite yıllarımda.bazıları birbirlerine hemencecik ısınır çok yakın davranır dost olurlardı.hep özenirdim.birbirlerine bu kadar kısa sürede yakın olmalarına kendileri gibi aynı idealleri paylaşan insanları bu kadar kolay bulmalarına hayret ederdim.bu kadar kısa sürede böyle büyük dostluklar kurmalarına.sonra üniversitenin sonlarına doğru ve üniversite bittikten sonra birbirleriyle konuşmamaları görüşmemeleri sorduğumda "valla en son okul zamanı görüştük" demelerine şaşırırdım.sonra sonra aklıma dank etti.Birbirleriyle bu kadar samimi olmaları öyle idealler filan değil tamamıyla o anki durumdaki geçici bir ittifak, beraber olup güçlenmek.öyle uzun soluklu düşünmüyorlar.pek seçici değiller.o yakınlık birlikte hareket etmek filan hep geçici.ve aslında doğru olan da bu.çok ayrıntılı düşünüp seçici olmamak lazım.sanki yıllarca beraber olacağın her konuda uyuştuğun biri olmak zorundaymış gibi.geçici olduğunu bil çok seçici olma ve diğerlerine karşı işbirliği yap birlikte hareket et.günümüzde dostluk bu.
https://i.hizliresim.com/Z96lNG.jpg

https://i.hizliresim.com/lOXABr.jpg
günümüzde maneviyattan çok maddiyata dayanan ilişkiler manzumesidir.
Genellikle çocukken atılıyor temelleri. Daha sağlam oluyor. Gördüğüm birkaç tane güzel örnek var. imreniyorum dostu olan insanlara. Çok isterim bir tane olsun ama arkadaşım bile sınırlı sayıdayken bir dostumun olması artık zor gibi görünüyor.
Yaşamasada, güzel bir şey olduğunu biliyor insan.
https://i.hizliresim.com/D70yg1.jpg

https://i.hizliresim.com/lO6b5l.jpg
gerçek olduğunda, şu zamanlarda en ihtiyaç duyulan şeydir kendisi.
görsel
görsel
Benim hiç dostum olmadı; ama dostluğa inanıyorum. Mecburen değil de, bile isteye kendinden ödün vermektir dostluk. Sırf onu mutlu etmek için. işte ben bunu yaptım. Fakat ortada bir dostluk olabilmesi için karşı tarafın da birtakım fedakarlıklar yapması gerekir. Ya da en azından vefalı olması. Vefa olmazsa, dostluk da olmaz.

Onun sevdiği konulardan bahsetmeyi görev edinirdim kendime. Neler anlatacağımı önceden kafamda planlardım. Bazen de konuşacak hiçbir şeyimiz olmazdı. O zaman da hiç oflayıp puflamadan susardım. Sessizliğe ilk pes eden ben olmazdım. Ne zaman ki onun sıkıldığını anlardım o zaman hemen konuşacak bir şeyler bulurdum. Normalde pek hoşlanmadığım şeylerden eğer o yapıyorsa ben de hoşlanırdım. Onun yaptıkları benim için kıymetliydi, anlamlıydı. Beraber yapınca daha da çok.. Neyini seviyordum ki, diğerlerinden farkı neydi? Mizacından hoşlanmamın yanı sıra içindeki çocuğu seviyordum. Gamsızlığını, umursamazlığını, kabullenişini, basit şeylerle mutlu olabilmesini... Bunların hiçbiri bende olmadığı için mi onun yanında olmak istiyordum? Benim zıttım bir karakterle neden ortaklık kurmaya çalışıyordum? "Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir" miydi gerçekten? Vefa mı? işte o vefasızın önde gideniydi. Vefasizligini da sevmeye calistim, ama olmadi. Vefasızlık ayırdı bizi.

Umarım bir gün gerçek bir dostum olur. Evet meçhul dostum, belki ileride karşılaşacağız, seni hep bekliyor olacağım. Şimdilerin acısını çıkarmazsak yuh olsun bize!
içinizi iyisiyle kötüsüyle döktüğünüz ve döktüğünüz içinizin dökülen noktada kaldığını bildiğiniz ilişkidir. Bir de belirli aralıklarla "olduğunuzu sanmanızla" yıkan yanı vardır.

Her ilişkide normal olan ilişkinin güven temelinde yükselmesidir. Yani hiçbir insan ilişkisi güvensizlik üzerine başlamamalıdır. işte bu noktada zaman geçtikçe o güven eksilmiyorsa arkadaş, pekişip artıyorsa dost oluyorsunuz. Artık pekişmiş güven, organik bir besin gibi nadir bulunuyor ama çoğu kişi bu organik güvenlere aldanarak dostluk kurduğunu düşünüyor ve devamında ise eğimin kendisinin üstüne olduğu bir yıkımla karşı karşıya kalıyor. Size dostlarınızın kazıklarından bahsetmeyeceğim. Altından kalkamayacağınız "dostluklar" kurmayın yeter. Hadi muhsin arkadaş gidelim.
Cinsiyet, ırk veya canlı türü farketmeksizin kurulan en güçlü bağlardan biridir.
görsel
görsel
önemi genelde yokluğunda anlaşılandır.
2012'den 2017'nin yaz mevsimine kadar aynı şeyi izleyip, aynı şeyi güldüğüm arkadaşımla bir yaz gecesi konuşmayı bıraktık. o günden sonra bir ya da iki defa denk geldik ve konuşmadık. bunlar zaten konuşmaya müsait karşılaşmalar değildi. geçen sürenin sonunda farkına vardığım şu oldu, insan yanlışları arkadaşken görüyor ancak doğruları -esaslı doğruları- yoklukta fark ediyor. bu kimi zaman zor zamanda yanında olmakken kimi zamansa "lan bu çok komik, birine atayım" dediğin espride fark ediliyor. uzun uzun yazılır bu başlığa ancak bu kadarı yeterli şimdilik. nihayetinde bir buçuk yıldan uzun süredir konuşmadığım kişiyle dün itibariyle oturup konuştuk. hem o, hem vesile olan, hem de bu süre boyunca beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan -bir başka- arkadaşım ile oturup saatlerce konuşmak istiyorum. bu belki nostalji özleminden kaynaklanıyor, emin de değilim. ama bir iftar sofrasında güzel vakit geçirilir bence. hayat kırgınlıkları, kızgınlıkları büyütüp esaslı doğruları yok sayacak kadar uzun değil.
güncel Önemli Başlıklar