bugün

derin ve ironik bir edebiyat anlayışı olan, kendisine tam para uzatılmasından hoşlanmayan, bıyıklı ve deri ceketli olanları makbul olan sürücü.
(bkz: dolmus soforu yolcu diyaloglari)
(bkz: dolmus soforune 100 ytl uzatmak)
(bkz: durakta yolculara korna calan dolmus soforu)
Kendinden stand up çı kişi.Bulunduğu ortamı pavyona benzetmek için her türlü ses ve ışık malzemesini dolmuşunda bulunduran, şoför meslek grubuna mensup kişi yahut kişiler.
akşam saatlerinde ve trafik olan bir yerde seyir halindeyse agresif , uyuz olan şoförlerdir. otobüs şoförleri daha iyiler.
(bkz: dolmuş şoförlerinin götlerinin kalkık olma sorunsalı)
ozel egitim gormus, ince espri anlayislari olan, aniden mani dokturen sofor guruhudur. aciksozlu olduklari icin pek sevilmezler. cok muhabbet insanlardir. guzel kufurlesirler.
(bkz:iste merkez
insin herkez.)
her türlüsü vardır, ama hepsinin ortak özelliği, dolmuşlarını lamba, peluş, çıkartma, bilardo topundan yapılmış vites başı gibi değişik malzemeler ile donatmalarıdır. ancak bir tanesi vardı ki şunca yıllık hayatımda ve dolmuşu otobüsten daha fazla kullanan biri olarak bir örneğine bir daha rastlayamadığım bir dolmuşçuydu. şoför abimiz mobilyacılarda kullanılan boya, hava püskürtme amaçlı kompresör tabancasını almış ve buna bağlı olan siyah hortumu da dolmuşun ön pencersine yolcuların göreceği bir açıdan şekil olsun diye dolamış, kompresör tabancasınıda tam aynanının ortasına takmış (ne akla hizmetse) ve tam tabancanın ortasına da "kara kobra" yazmış (çüş, yavaş gel uçan mor yel). tüküreni, küfredeni, en vayi çeşit aksesuar kullananı gördüm de böylesin ilk defa tanık oldum. o da kendini böyle ifade ediyor herhal.

edit: mevzu bahis dolmuş ve şöförü hacettepe merkze- beytepe arası çalışır (halen daha çalışıyor mu bilmem, zira 2 yıl oldu).
ayrıca, dolmuş haraket halindeyeken dolmuş kapısını açıp balgam atmak isterken aşağıya düşen dolmuşçunun hazin sonunu bilmeyen yoktur herhalde.

edit: ne kadar abansak da, onların da çoğu aile babasıdır! hatta birçoğu (en azından ankara için) para vermediğiniz takdir de durumdan anlar ve olayı bir kaç kez "ücertini vermeyen var mı hocam" laflarıyla geçiştirir, sonra olayı fazla büyütmez, kabullenir ve yoluna devam eder.
Muhtemelen bir yer altı gurubunun ( Karanlık güçlerde olabilir ) belirlediği, hepsinin de aynı tornadan çıkmış gibi olmasını sağladığı meslek gurubu...
yolcusu olan genc kızları dikiz aynasından kesmeyi ayıp saymayan sahsiyet. *
terbiyesiz dolmuşa biner kampüsün içinden. dolmuşta terbiyesiz ve şöförden başka kimse yoktur. muhabbet başlar haliyle. bayram tatilinden, okulun boşalmış olmasından, ekmek parasından girilir, okumanın zorluğundan çıkılır. ilerleyen muhabbete, senin pazar pazar okulda ne işin var diyen şöföre, tez için çalışmak zorunda olduğunu anlatmak istememiştir terbiyesiz. birazda kasılarak ben hocayım demiştir burda. çünkü genelde asistan ya da arş. gör. diyince anlamaz dolmuş şöförleri. ama bu şöför farklı çıkmıştır. iki kızı hacettepe tıp 3 ve 5. sınıflarda okumakta, bir oğluda kimya öğretmenliği yapmaktadır. tabi muhabbet daha da koyulaşır.
terbiyesiz dolmuşçu amcaya saygı duymaktadır artık. yetiştirdiği evlatları doktor olacaktır dolmuşçu amcanın bir tanesi öğretmen olmuştur bile. terbiyesiz derin düşüncelere dalar. çünkü bir bok olamamış profesör çocukları tanımıştır terbiyesiz.
http://www.milliyet.com.t...0oruc%20dayagi&ver=26
(bkz: dolmus soforu oldurmenin suc olmasi)
bir çoğu birbirinin aynısıdır. kumaş pantolon, gömlek, uzun siyah mont, altın saat ve bonus olarak bolca kıl. şimdi bunlar belirgin dış özellikler şimdi de içsel özelliklere gelelim hepsinin netür dertlerinin, tasalarının olduğunu dinlediği müzikten anlayabiliyoruz, verdikleri cevaplardan bir çoğunun kurtlar vadisi izlediğinide biliyoruz ama şimdi anlatacağım kişi türünün tek örneği:
efendim dolmuş şöförümüz etlik-ulus*hattında ve abimiz full aksesuar kumaş pantolon, mor gömlek, altın saat, uzun burunlu ayakkabı ve bol miktarda kıl ama bunu diğer dolmuş şöförlerinden ayrıan kısım ise kurtlar vadisini bizzat arabada izlemesi. bizim okula gitmek için binbir zahmetle bindiğimiz dolmuşta ototeybinin olduğu yerde bi ekran abimizin elinde bir kumanda adam dizi izliyor, bide ezberlemiş her bölümü ileri geri falan sarıyor.*
millete oturmuş dizi izliyor bununla birlikte kimsede demiyorki ya abi hayatımıza kastediyorsun dikkatin dağılacak kaza falan yapacaksın.
omü-samsun merkez arası sefer yapanları, 3 aylık yaz tatili boyunca ve eylül ayı boyunca öğrenci sistemini kaldırmaktadırlar. okulu eylülde başlayan öğrencilerden bile tam kişi ücreti almaktalar. bahane olarak öğrenci sezonunun başlamadığını söylemekteler. halbuki samsun dışında tüm şehirlerde öğrenci yılın 12 ayı öğrenci ücretiyle yolculuk yapmaktadır. ama samsun'daki şerefsiz dolmuş şoförleri, neyse işte.
hic bir sekilde tatmin olmayan insan cesididir. ne kadar 18 kisi tek vucut haline gelse de her zaman bos yer olduguna inanan halk figurlerinden biridir. allah onlara dolmusun en ucra yerinde, en cok ayak kokusu ceken yolcu olmayi nasip eylesin insallah dedigimiz soforlerdir.**
Türkiye'deki klasikleşmiş insan tiplerindendir.Kimileri çok feci edebiyat yapabilir (ne de olsa hayat okulunu takdirname ile bitirmiş)
karması -753 olan bluevelve'nin karma ismi.

hiç yaratıcı olmamış. zaten "minibüs şoförü" diye bir karma ismi var. olmamış diyor ve 10 üzerinden 2 veriyoruz.

(bkz: zall duy bu sesi)
Genelde öküz olarak nitelendirilse de Nışantaşı Taksim hattını çeken çok güzel türkçeli saygılı gençlerinde yaptığı meslektir. Bir akşam üzeri bindiğim bu dolmuşlardan birinde arkada oturan 4 genç onun önünde oturan 2 bayan ve en önde oturan benden başka kimse yoktu. Arkadaki gençlerden biri yeter ama beklediğimiz kalkacaksa kalksın artık dedi. Hemen yanında söze atıldı abicim dolmuşun anahtarı üzerinde çalıştıralım Taksimde bırakırız alırlar demesini takiben diğeri süratle ön koltuğa geçip kontağı çevirip arabayı çalıştırdı ve gitmeye başladı 200 metre kadar gittikten sonra bize dönüp dolmuşun gerçek şoförü olduğunu diğer arkadaki 3 kişininde devamlı bu dolmuşa binen arkadaşları olduğunu ve yaptıkları ufak şaka için özür dilediğini söyledi. Oyunculuklarını takdir ettik ki arkadaki diğer 3 kişi zaten tiyatrocuymuş.
-793'lü rakamları görebilenlere layık görülen, en bi loser karma seviyesi.
hepsinde benzer özellikler vardır.birisi bob dylan dinlerken öbürü ibrahim erkal dinlemez mesela.genelde hepsi bob dylan dinler.
aracı yolun durumuna göre değil müziğin ritmine göre kullanan kişidir. en azından samsun şartlarında böyle.
gaziantep şehrindeki dolmuş şoförlerinin ağzı bayağı bir bozuktur. öyleki bir keresinde param yetmeyince in aşağı lan veled demişti. bu sözü söylediğinde ben daha lise 3 teydim. dolmuş şoförüyle kavga etmemek için kendimi zor tutmuştum.
her zaman arka dörtlüde bir yer olduğunu hisseden ve bunu her fırsatta yolcuların başına kakan insan modelidir..
Muhitten muhite farklılıklar gösterseler de-istanbul anadolu yakası dolmusçularının avrupa yakası'ndakilere göre biraz daha kibar olmasi gibi- genel itibariyle hepsi ayni dna yapısına sahip gibi benzer özellikler gösterirler.'trafik kuralları çiğnenmek icindir' anlayışını benimseyen bu meslek grubu dinlediği müziklerle, dolmuslarina astıkları yerli yabancı futbol takımı flamalarıyla ve dolmus ici süslemeleriyle -dantel,tül,cd vs.-hepimizin gönlünde taht kurup, sanat ve estetik anlayışımızda yepyeni bir çığır açmışlardir.Normalde belki de normal bir vatandaş olan bu adamlar dolmuslarında kendilerini kaybedip, farkli bir kimliğe bürünmektedirler.
Ancak genel olarak bana hep eğlenceli gelmişlerdir,zira her binilen dolmusta komik bir olaya mutlaka şahit olunur.
Piskopat tabiriyle tanınmaktadır bizim buralarda.
yer kalmadığında; paraları koyduğu kutunun durduğu yeri göstererek gel canım şöyle otur diyebilitesi yüksektir. candır. bozuk parası olandır.