bugün

ışıklarda arkadaki arabaya kaydırsanız bile hocanın tanıdık olmasıyla geçebilebilecek fasülyeden sınav.
eskiden * barboros bulvarının oralarda yapılırdı.parkurun yarısında sağa dönen dimdik bir yokuş bulunurdu. Müfettişlerden biri senin o köşede durmanı isterse moku yedin, sınavı kaybettin demekti; çünkü o yokuşta durduktan sonra kaymadan veya istop etmeden kalkacak araba daha icat edilmemişti.
arkada oturan gözetmenin tanıdık çıkmasının umulduğu sınavdır. Ayrıca ankarada etliğin yanısıra natoyolunda da yapılır.
yok öyle bir şey, sınavımsı bu. yemin ediyorum 30 saniye araba kullandırıp ehliyet verdiler bana bugün. benle alakalı da değil, herkese bu şekilde yapıldı. en fazla kullanan heralde 2 dakika kullanmıştır.
bugün katılacağım sınav. araba kullanmama rağmen, bünyemde gereksiz bir stres hissediyorum, haydi hayırlısı.
* Koltuk ve ayna ayarlarını yap.Emniyet kemerini tak.
* Vites kolunu boşa al.Kontak anahtarını çevirerek aracını çalıştır.
* Debriyaj pedalına basarak vitesi Bir’e al.Aracın kalkış yönüne doğru sinyalini ver.
* El frenini indir.
* Hareket edecek olan aracının debriyajını yavaş yavaş gevşeterek hafif gaz vererek kalk.
* Gaz pedalına bas, araç devrini aldıktan sonra debriyaj pedalına basarak vites kolunu iki’ye al.
* U dönüşü yapmak için gazı kes vites kolunu bire al dönüş yapacağın yöne doğru sinyalini ver, orta dikiz aynandan aracının arkasına bak yol müsait ise dönüşünü yap.
* U dönüşü bitiminde direksiyon hakimiyetini bozmadan yolun sağ şeridini takip et.
* Aracı (sağa) yanaştırırken sağ sinyalini ver.
* Duruşlar (Park) için debriyaja bas geri görme aynasına bak müsaitse frene bas.
* Aracı terketmeden önce vites kolunu boşa al emniyet kemerini çıkar ve El frenini çek.
* Araçtan inerken sol aynayla arkanı mutlaka kontrol ederek çık.

Güvenli Bir Sürüş için Öneriler

* Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın ve simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun.
* Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.
* Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın!
* Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının müsaade edilen maksimum hızlar olduğu unutulmamalı.
* Yokuşları, çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın.
* Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.
* Aynalarınıza sık sık göz atın.
* Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın.
* Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın.
* Yaklaşan farlara fazla bakmayın.
* Bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.
* Geçişler dışında sol şeridi boşaltın.
* Uykulu iken araç kullanmayın.
* Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir.

(bkz: yaşasın copy-paste)
23 ağustos'ta yapılan ehliyet sınavını geçtiğimden dolayı, 20 eylül'de iştirak etmeye hak kazandığım sınav.

arabayı bir kamyonun altına sokmazsan, 1. vitesten hemen sonra 5. vitese geçmezsen, sağa sinyal verip sola dönmezsen, seyir halindeyken el frenini çekmeye çalışmazsan geçersin diyorlar. ben zaten bunlara yapma potansiyeli olanların amk.
türkiye de onlarca canin gitmesine sebep olan müfettislerin yaptirdigi sinavdir. eskiden binip inmeniz bir oluyordu. ehliyet elinizde hemen. sonrada kazaya, insan hayatina tecavüze hücum. iste ancak bu kadar kiymeti insan hayatinin.
(bkz: diksiyon sınavı)
hocalarının tam bir ayarmatör olduğu sınavımsı.

direksiyondan kalan arkadaşın anlattıklarına göre;
*
- şu vitesi arada kullan istersen!
+ hım.
- otomatik vites araba sanki!
+ (iç ses: mnakoym sus!)
- araba kullanıyon mu sen?
+ arada kaçırıyoruz pederinkini ehehe.
- bence bi daha kaçırma.
+ peki.
- siktir git.
gayet kolay olan sınavlardan birisidir.
beklenmedik yerlerde, yanda oturan hocanın beklenmedik şekilde arabayı kaldırmasıyla tehlikeye giren sınavdır.
az çok araba kullanma bilindiği için, direksiyon kurslarına gidilmez ve direk sınava gidilir. tabiki hocanın oturduğu yerde de bir debriyaj olduğundan habersizdir bu öğrenciler.
m1:şu ilerideki rampada dur.
b:tamam.
b:lan debriyaj nerde?!?!?!
m2: hocam lütfen müdahale etmeyin!
aracı istop ettirmeden sürmeme, dur-kalklarda iyi olmama, dönüşleri sorunsuz dönmeme, sinyalleri gerektiği gibi kullanmama rağmen 63'le kaldığım sınavdır.
aynı biçimde başka arkadaşımın kaldırıma çıkmasına, sinyalleri kullanmamasına rağmen 74'le geçtiği sınavdır.

bakınız: annesi orospu değil; ama orospu çocuğu gibi davranmak.

ekle: kurstaki elemanı hiddet ile arayıp konuştuktan sonra şu yanıtı aldım; siz gençsiniz, size bilerek ilk seferde vermiyorlar ki trafiğe zor çıkın. sonra tekrar girersin.

bakınız: debriyaj pedalına götüyle basmak, vitesi götüyle değiştirmek, bujileri osurarak ateşlemek.

+ muhterem ekleme:
yukarıdakileri dünkü sinir ile yazdım. malüm, arabayı iyi kullandığıma eminim; hatta 90 üstü bile almam gerektiğine inanıyorum. fakat 63'le kalıyorum. gazeteci olacağım hacım ben bu işi bırakır mıyım diye söylendim kendi kendime. gittim kursa. biraz araştırdım. sınav şöyle olmuştu: 3 araç vardı. herkesin belli aracı vardı. ben b aracındaydım.
kurstan diğer adayların sonuçlarını istedim. kategori etmelerini istedim. vesselam hepsini hazırladık. a aracına binen kimse kalmamış. a aracındaki herkes ki buna kaldırıma çıkan kişi de dahil geçmiş. b aracındaki -yani benim bulunduğum araçta- hemen herkes kalmış. 3-4 kişiyi geçirmişler. c aracında ise çok az kişi kalmış.
durum belli. bizdeki şerefsizler şerefsizmiş ve herkesi şerefsizce bırakmışlar. kurs müdürüne komüteye dava açabilir miyim diye sordum. ancak daha önce aynısının olduğunu ve hatta dava açan adayın avukat olduğunu öğrendim. fakat ne olmuş biliyor musunuz, dava hiç düşünülmeden iptal edilmiş. her şeyde meb haklıymış.

bakınız bakınız: ben böyle adaletin sistemin düzenin gelmişini geçmişini...

+ bir hafta sonra gelen ekleme:
efendim, ilk direksiyon sınavında yukarıda anlaşılacağı üzere kaldım. sebepleri yukarıda yazıyor; ancak bir şey daha öğrendim ki ulan oha dedim. ilk direksiyon sınavında bizim araçtaki hemen herkesin kalmasının sebebi arkadaki elemanların "hollanda"dan yeni geliyor olmasıymış. yani bu ileri zekalı insanlar, hollanda'da eğitmen gibi bir şeymiş. burada da hollanda'ya göre eleme yapıyorlarmış. ulan burası türkiye mi hollanda mı ancuğ?

neyse ki bugünki sınavı girdim geçtim. insan gibi insanlar var idi bu hafta. tatlı dilli, güler yüzlü, ah ceylan gözlü.

bu da böyle bitti.
titreyerek koltuğa oturulan, koltuğu ayarlayıp, sonra aynayı ayarladığımız, emniyet kemerini takmaya yeltenirken içeride bulanan, hoca dahil sınav görevlilerinin hep bir ağızdan 'takma' diye seslenmelerine karşın takılmayan kemerden sonra, el frenini indirip sinyal verilerek vitesi önce 1'e sonra 2'ye alarak gaza basıp, ufaktan ufaktan yol alma sonucunda, sola dönüş yapılmadan önce hocanın sessiz sessiz 'sinyal ver' demesinin ardından verilen sinyalden sonra, yapılan dönüş ve nihayetin de geçilen sınavdır.

not: hocanın yol boyunca sessiz sessiz konuşarak bir takım talimatlar vermesi sonucu, yüksek sesle 'efendim' diyerek bulunulan ortamdan tamamen kopma durumu da sözkonusudur.
hızlanılmıştır. "dur ve biraz geri git" komutuyla beraber yavaş yavaş frene basılmıştır. son hamle kasten sert yapılmıştır çünkü yumuşak olmaktan sıkılınmıştır. sonrasında arkaya dönüp gözetmenlere "her şeyim biraz serttir ehe mehe" diye gülünmüştür.

sonuç kalmışımdır.

sebep yanlış anlamadıysam çok gereksiz konuşmamdır. veya öyle bir şeyler...
trafiğin kitlenmesine neden olmuş olaydır kalabalıktan dolayı. onca kalabalığın önünde arabayı istop ettirmemek ve kızlara madara olmamak için gereksiz streslere girilir. arabaya binilir, sıcak bir merhaba dedikten sonra, hat safhada olan heycan ve dışardaki insanların bakışı eşliğinde, ayna ve koltuk ayarları yapılır, vites boşa alınır. tam kalkma esnasında heycandan el frenini indiremez olursunuz, inmez bir türlü ereksiyon olmuş gibi durur öyle avcunuzda. madara olmuşsunuzdur artık, iki elle asılırsınız ve nihayet iner .mna koduumun şeysi. yola çıkılır, "daha el frenini indiremioz, sıçtım kesin" gibi düşünceler kaplar beyninizi. herşey aksine gelişmiştir sanki, yeşil yanan ışık geçmeme 5 saniye kala kırmızı olmuştur, estetik bir duruş ve frenleme örneği göstererek gözetmenlerin kafasını ön koltuğa vurmasını engellemişimdir. turu tamamlarken de yaya haldeki hatunun birine yol vererek iyice stresi ve baskıyı atmışımdır üstümden. sonuç: 100
bugün itibariyle marmaris'te bir rezalete sahne olan sınavdır.bir kere sabahın 8.30 unda sınav yerine gittik.bir sürü insan o yağmurda küçücük kahveye sığışmaya çalıştı yarısı dışarıda kalıp ıslandı.üstelik sınava 9.10 gibi başladılar.tam 3 saat boyunca o şiddetli yağmurda insanlar ıslanmak zorunda kaldı.üstüne birde sınava giren hocaların işi çıkmış diye 30 dk onları beklemek zorunda kaldık.sınava gelince koltuğa oturduğunuz anda bütün heyecanınız geçiyor.çok fazla panik yapmaya gerek yok.önce koltuğunuzu ayarlayın sonra aynalarınızı kontrol edin emniyet kemerinizi takmayı sakın unutmayın.kesinlikle bundan puan kırıyorlar.kalkarken,sağa yanaşırken dönüşlerde sinyal vermeyi de unutmayın.vitesi ikiye aldıktan sonra hızınızı arttırıp 3 e alın.birde hocanın söylediğine göre kimseyi sinyal vermedi kemeri takmadı diye bırakmazlarmış sınavdan.ancak arabayı 3 defa istop ettirirseniz,geri geri gidemezseniz o zaman bırakırlarmış.ha birde mesela ben arabaya girer girmez eğitmenlere selam verdim ağızlarını açmadılar (bkz: bunu yapan insan olamaz) hatta çıkarkende "iyi günler" dedim yine cevap vermediler.boşverin insanlık sizde kalsın siz selamınızı eksik etmeyin.bunun dışında en önemlisi sakın sınava geç gelmeyin şansınıza ilk sırada olursunuz gecikince en arkaya atıyorlar (bkz: ben bugün bunu gördüm) ve sakın ola sınav giriş kağıdınızı ve kimlik belgenizi unutmayın.*****
aynı gün içinde hem direksiyon sınavından hem difransiyel sınavından kaldığımı öğrenip öğrencilik hayatımın en rezil günlerinden birini yaşamama sebep olan saçmalık. telafi sınavı için tatilim kısalacaktır.

edit: ayrıca aynı gün çaylaklığa düşürüldüm.
23 Mayıs 2009 cumartesi günü arkadaşımın gireceği sınavın türkiye sathına yayılmış tanımı.
onlarca hatta yüzlerce insanın sırayla sürdüğü bir arabada, sabahtan akşama kadar arka koltukta aynı yeri turlayan müfettişlerin hali komiktir.
senee 2004, ankarada bir direksiyon sınavı. benim fiat uno'ya binmem ile başlayan geyik arabadan inene kadar sürmüş. regulus sınavdan 100'ü çakmıştır.
fiat uno dediğiniz araba, hakikaten uno tost ekmekleri boyutundadır, regulus ise 1,97 boyunda, 110 kilo ağırlığındadır. bir de kıştı, botlar, palto falan. sanki araba regulus'a binmiş gibi hava olmuştur içerde.
+ sen iyi sürüyosun, kursa başlamadan önce araba kullanmışmıydın hiç?
- evet babam sanayide veriyodu, orda serbestti bi ara.
(sessizlik)

ulan ehliyetin yok heryerde yasak sana.
arabayi kaldirdiktan sonra birinci vites son gaz, ikinci vites son gaz, ucuncu vites yarim gaz yaptiktan sonra bosa aldim. arkadan bi ses;

+ oo schumacher iyi kullaniyorsun araba
- sagolun hocam
+ tamam geri donelim simdi

geri donulur ve bi kac gun sonra sinavdan kac alindigina bakildiginda 75 verildigi gorulur.

peki cikartacagimiz sonuc nedir?

asla hocalara guvenmeyin.
direksiyon eğitmeni anneyle girildiğinde pek de şenlikli geçen sınav. neden 100 değil de 95 aldın kavgalarına sebep olan sınav.
bayanların çoğunun asla geçemediği sınav.
arabayı 2 kere stop ettiren öğrencilerin bile geçtiği sinav. o öğrencilerden biri benim mesela. fakat ben gözlemcilere sakso çektim, sıvazladım, cinsel açidan memnun ettim. onlar o yüzden geçirdi beni. kurs'un hocası da bir şeyler ima etti ama umursamadım.