bugün

devrime karşı gelenleri asarak yok edecek olan mahkemeler. bazılarının korkulu rüyası iken bazılarının hayallerini süsler. mesela benim korkulu rüyam, devrim olursa ilk ben kaçarım buralardan.
sormak gerekiyor, bu duyum nereden alınmıştır? devrimi yapanların programında "halk mahkemeleri kurulacaktır." diye bir ibare var mıdır? evet, bir devrim olursa şüphesi halk kitleleri kendilerini soyan, sömüren kişilere gerekli olan cezaları verecektir. bunun illa kurşuna dizme, onu bunu öldürme diye algılamamak lazım. sömürücülerin, soyguncuların ve yağmacıların ipliklerinin pazara çıkartma olarak algılamak gerekiyor. yani şüphesiz yeni bir adalet sisteminden bahsediyoruz.

asıl meselemize gelelim, programlar da yazanlar meselesine. evet, açık konuşmak gerekirse eskinin iktidar perspektifinden uzak, maceracı anlayışlar bugün bir taban bulabilecek kapasiteye sahip değiller. geçmişte öylesine kurulan halk mahkemeleri parodisinin bugün oynanmayacağıda bellidir. bundan yola çıkanlar da yazdıkları ve yapacaklarına dair fikirlerin yer aldığı programlarında çok daha bütünlüklü bir yeni adalet sisteminden söz ediyorlar. tabi sizlerin zihinleri bu bütünlükten ne anlarlar, orası ayrı konu.

lafın kısası devrim sonrası kurulacaklar listesi yok ama yapacaklar listesi var. halk mahkemesi parodisinin yeniden sahneye konmayacağı belli. yapılacaklar ise basit; sömürücülerin iktidarına ve meşruiyetlerine el koymak. tabi bahsedilen bir karşı devrim değilse.
aldığım duyumlara göre fethullah gülen, bu mahkemelerde yargılanmaktan korktuğu için amerika'da yaşıyormuş. (#3384115)*
sosyalist iktidarın adalete bakış açısını gösteren ibaredir. gerçek anlamda adaletin işleyeceği kurumlar olacağından şüphem olmamakla birlikte, adaletin mülkün temelinden çıkacağınında bir göstergesi olacaktır bu. artık adalet mülk sahipleri için değil herkes için bir güvence olacaktır.
işin aslı şudur:

(bkz: 21 yy da devrim hayali kuran dumbelek)
devrim hala birilerinin içini ürpertmeye devam ediyorsa o zaman vamos bien.
halk kekten sonra halka mal edilen yeni oluşum.
(bkz: gotunden entry uydurmak)
devrim kuşkusuz yeni bir adalet sistemini de beraberinde getirecektir. mülk sahibi sınıfların tasfiye edildiği ve halk kitlelerin yıllardır mülk sahibi-sömürücü sınıflara karşı olan kinlerini kusacaktır. yani tüm toplumsal-siyasal devrimler bu yön doğrultusunda gitmiştir. eskinin egemen sınıfı bertaraf eden sınıf, onun tüm kalıntılarını silene kadar iktidarı ona karşı kullanır. bunun aksini iddia edenleri tarihe havale ediyoruz zaten. 1648'lerin, 1774'lerin, 1789'ların ve ya kendi adımıza konuşacaksak 1923'lerin nasıl geldiğini ve hangi koşullar altında ilerlediğini dikkatli bakmalarını, bakarken gözlüklerini takmalarını tavsiye ediyoruz.

o zaman bu yeni kurulacak adalet sisteminin nasıl işleyeceğinde mi? hayır, elbette değil. fakat türkiye özneline geldiğimizde daha ikili iktidarın ortaya çıkmadığı anlardan itibaren devrimciler kendi halk mahkemelerini kurmuşlardır. bunun bir anlamaı var mmı? hayır, yok. iktidarı ele alamayan hareket için fazlasıyla cüretli bir hareket bu. peki iktidarı ele alan bir hareket illa halk mahkemelerini kurmak zorunda mı? hayır değil.

devrim şüphesiz kitlelerin eseridir ve devrimin kurulları ona bağlı olan halk kitlelerinin hareketine göre tayin edilecektir. artık mülk sahibi sınıfların nasıl tasfiyece edileceği bir noktadan sonra tartışmak anlamsız; çünkü bu biraz da pratik bir sorundur ve pratiğe bırakılacak bir iştir.

devrim sonrası yapılacak çok basit. hem hukuki anlamda, hem de kitlesel anlamda mülk sahibi-sömürücü sınıfları tasfiye etmek. işledikleri suçları ve onlara karşı olan kini ise kitleler kendileri belirleyecek. ama bizim bahsettiğimiz halk mahkemeleri sınıfları bertaraf ettikten sonra, sınıfların yok olacağı nihai hedefe doğru ilerlerken adalet mekanizmasının bir sınıf yararına değilde, herkes için çalışması manasını taşıyorsa buna bir söz söylemek oldukça zor.
%50'si akp'ye %15'i mhp'ye kalanın da yarısına yakını çeşitli sağ partilere oy veren ülkede devrim olacağını ummaya mı gülsem yoksa o devrim sonrası kurulacağı düşünülen mahkemeler fikrine mi şaşırtan varsayım. bırakın arkadaşım bok etmeyin ömrünümüzü devrim mevrim, en fazla suratınıza basıp insanlık onurunuza tükürürler. halkın adaleti diye birşey yoktur. adaleti kim güçlüyse o sağlar, halksa asla güçlü olmaz. sindirilir ve yıldırılır. yaşayın gitsin hayat kısa...

hobbit: kötüleme uyan.
adı bolşevik olan * rusyanın en küçük partisinin ekim devrimini gerçekleştirmesini algılayamayan yazarların yorumuna maruz kalan başlık. devrimi herkesin bir gün bilinçlenip iktidarı ele geçirmesi olarak algılanması tuhaftır. insanlar bilinçleniyorsa, bu bilinçli toplam sorunlarıda çözüyorsa devrime ne gerek var ozaman. *
kendimi bildim bileli devrim diye zırlayıp bir halt yiyemeyenlerin hayali mahkemesi.
(bkz: ablam çocuğu kucağına al)
ne devrim olacak ne de halk mahkemeleri kurulacak. şimdi dağılın.
Gerçekleştirilen devrimin niteliğine göre farklı yargılama ve cezalandırma süreçleri içerebilecek olan mahkemelerdir.
Fransız devrimi sonunda Jakobenler bu işi giyotinleriyle halletmişlerdi.
Kurtuluş Savaşı sırasında istiklal Mahkemeleri keza islamcıları farklı yollardan ortadan kaldırmaya çalıştı.
Stalin ve Hitler işlerini toplama kamplarında bitirdiler.

Devrim sürecinde yargılama süreci sona bırakıldığında insanları demokratik bir şekilde katletmekten öte bir tablo yaratılmayacağı için herşeyin devrim sürerken halledilmesi en güzel tercih olacaktır. Kaldı ki karşı-devrimcilerle uzlaşma yolunun seçilmesi mahkemeler yordamıyla olacaksa hiç olmasın.Karşı-devrimcilerle uzlaşma sağlanacaksa devrim hiç olmasın.
Bu bakımdan halk mahkemeleri adında halk olmasından ötürü kulağa ne kadar hoş gelsede belirli bir partinin önderliğinde ve kurulan yeni devlet oligarşisinin ideolojisi içerisinde halktan çok devrimi gerçekleştiren sınıfa ait olmayı ifade etmektedir. Bu bağlamda sosyalist devrim halk mahkemeleri ile uğraşıp devrim sırasında halledemediği ve devrim sonrasına bıraktığı sorunları mahkemeler yoluyla çözmek yerine devrim öncesinde ve sırasında daha duyarlı davranarak devrimin şu mottosunu yerine getirmelidir : " Hemen şimdi , burada! "
(bkz: istiklal mahkemeleri)
tüm gözlük kullananların idamına karar verebilecek halk mahkemeleridir. tarihte örneği var bu söylediğimin.