bugün

sigortaların atması hadisesi.
hayatın insan bünyesine yüklediği şartlar doğrultusunda pastadan payına düşen nasip biraz ağır geldiyse şayet, bir nevi iptal olma biçimidir.
delirmek aslında zihnin bir bölgesidir. yani delirmek o bölgenin içerisinde yaşamaya karar verdiğiniz zaman ortaya çıkar. sadece delirmek sizin için bir tatile çıkmaya benzer.
- dersler üstüme üstüme geliyor gidin lan. aman allahım dersler farklı bir bileşik oluşturmak için atomlarına ayrışmışlar. güçlerini birleştirip saldıracaklar. potasyum permanganant olmuşlar. potasyum permanganantlar peşimde imdat. gidin gelmeyin üstüme. git ulan git git git yaklaşma. deliricem ben.

sadece dersiniz ki: tatildeyim

(bkz: engin günaydın)
(bkz: o hikayedeki mal benim) *
zevkle içinde bulunduğum fiildir. çatıdır, eylemdir.
bir delirdiniz mi akan sular durur.
az önce başıma gelen enteresan hadise.
bünyenin tüm zincirlerini kırması ve belkide gerçek özgürlüğüne kavuşmasını sağlayan eylem. şimdi özgür olmak için delirmek şart mı bilemedim ben. ama bu sorunun cevabını vermek için deliliğin kendisinden daha deli olmak lazım galiba. *
kisinin herseyi bos verip bir suret icin ömrünü heba etmesidir kimine göre.
o kadar da kolay olmayan olay. insan aklını yitircek gibi olup aynaya bakarak ağlar...çok ağlar.. durduramaz, kafasını suya sokar..hala geçmez..ağlamaya devam etmektedir..aynaya bakar aklımı yitiriyorum, deliriyorum diye düşünmeye başlar..ama yok, o kadar kolay değildir..ince bir çizgi vardır belki de insanın ince sandığı bir çizgi vardır ve aslında pek kalındır ve aslında kolay kolay diğer yana geçilmezdir..
büyük ikramiye çıkması halinde yaşanan hadise.
kayis koparmak akabinde motorun su kaynatmasi ile olusacak olan eylem.
devrelerin yanması ve ya beynin kısa devre yapması olarak da adlandırabileceğimiz eylem. sonucu tımarhanedir.
Beynin çeperlerine hücum eden garip bir haz duygusudur.
guclu gibi gorunup de aslinda bir bok olmayan insanlarin üzerine fazla gidildiginde ortaya cikabilecek rahatsizliktir.
http://www.youtube.com/watch?v=7TeWoOJHCks
kafayı kırmak. gözü dönmek.
"...

bazıları hiç delirmez
ne korkunç hayat sürüyorlardır kim bilir. "

(bkz: charles bukowski)
''
.
bazilari delilir
ama çaktirmadan.''

(bkz: charles bukowskilemeyen)
başa gelen akıl almaz olaylar karşısında beynin mantık yürütme görevinden istifa etmesidir.
(bkz: neden delirdim)
Saydım ona kadar.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz ve onnn...
işte hepsi bu.

Bir:
Doğdum, geldim dünyaya.
Gerek var mıydı? Bilmiyorum.
iki:
Çocuktum, büyüyordum, hızla yol aldım hayatta.
Anlamı var mıydı? Olmaz mı, hem de çokça!..
Üç:
Büyüdüm, bir yetişkinim artık.
Yanılıyorsunuz, hala anlamı var, anlamlı bu hayat bana.
Dört:
Neden bana söylemediler, yaşanılan yer aslında tam bir koşturmaca...
Hayat anlamını yitiriyor, katre kerte eksiliyor, müstehzi eğleniyor sanıyorum sanrılarımla!
Beş:
Çağımın en güzeli armağan ettim yaşama.
Anlam mı dediniz? Kendisi artık yaşamıyor umutlarımda. Çoktan taşındı başka kapıya, başka surlara...
Altı:
Tanrım, biri bana yardım etmeli. Yoksa şimdi şuracıkta kıyacağım bu cana. Bu çeper kimliklerle daha fazla üretemeyeceğim bu dünyaya.
Anlam nedir, onu bilmiyorum artık yok oluşlarımla...
Yedi:
ilk ilaçlarımı aldım. Daha durgun, Peyderpey daha sakin her şey. Tüm ezalar bir yana, benim iç dünyam öteki tarafa. Hahahaha... Hayat ne ala!..
işte budur anlam denilen kavramın tam karşılığı.
Sekiz:
Bulamıyorum ilaçlarımı! Kimse yok şuan yanımda. Çıldırmak üzereyim, yok mu yardım eden bana?
Dokuz:
Neden herkes bir tuhaf. Neden iletişimler birbirinden kopuk ve bağımsız.
Güdük kalan nedir yaşamımda?
Neden bu kadar soğuk bu duvarlar? Km bu etrafımdaki yabancılar? Neredeyim ben, kim bu bedendeki adam?
On:
Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.
Diyar-ı esrar sarmaş dört bir yanımı. Ölüme merdiven dayamış ömrün sonbaharı.
Neden delirdim, müsebbiplerine sormalı...
hayatta herkes en az 15-20 kadar deli görmüştür.bu insanlara bir gözlemci edasıyla bakabilirsek,hal ve hareketlerine dikkat edersek ''insan neden delirir?'' sorusuna cevap bulabiliriz. şöyle ki; insan her istediğini yapamaz, söyleyemez.çünkü, insanın ''akil'' ismi verilen bir kontrol mekanizması vardır.bu mekanizma insanların uçuk isteklerini sınırlar.bu uçuk istekleri veren ise sanıldığı gibi akıl değil, ''ruh''tur.akıl-ruh ilişkisini -normal- bir insanı baz alarak şöyle bir örnek verebiliriz, soğuk bir öğlen günü günde ortalama 20 bin kişinin geçtiği bir alanda çırılçıplak soyunmak isteyen insan bunu yapamaz.çünkü aklı izin vermez,kafamızda bir değerlendirme yaparız hemen ''ben şimdi soyunsam millet bana ne gözle bakar,bu soğukta verem olurum'' gibi düşüncelerle ruhunun verdiği bu fikirden vazgeçer,beyin,ruha karşı bir galibiyet daha almış olur.aslında ''ben şimdi soyunsam millet bana ne gözle bakar'' türünden aklımızda yaptığımız değerlendirmeyi biz değil, beyinle ruh yapar.beyin ''sakın soyunma'' derken, ruh ''soyunmalısın'' diyerek bize bir görev bırakmaz biz sadece onlara uyarız, onlar bizim yerimize karar veriyorlar.
deliren insanların yukarıdaki tanımda belirttiğimiz gibi ''akli dengesi bozulmuş olan''dır.delilerde, artık akılları emekliye ayrılmış yerine ise fırsatçı veliaht ''ruh'' gelmiştir.ruh artık özgürdür,başka bir deyişle özgür ruhu olan insanlar delidir.delilerde artık ruh bir ihtilal çıkarmışve beynin hegemonyasından kurtularak,beyni saf dışı bırakmıştır...galibiyet gollerini artık beyin değil,ruh atmaya başlar.ruhun ihtilal çıkartıp zafere ulaşması ise kolay bir süreç değildir.her insanın ruhu ihtilal çıkartmıştır ancak beyin mekanizmasını son sürat çalıştırarak galibiyeti almıştır.mağlup olan beyinlerin ise durumu ortada...
insan kendine "delirdim mi ? " diye soruyorsa delirmemiştir.eğer ki gidip dağa taşa bakıp çocukluk şarkılarını söyleyip hayali arkadaşlarıyla halay çekmeye başladıyıyızıp.
akıllı oldugunu sanan oyle dusunenlere karsı kıyıdan selam etmek.
özgürlüktür.
kayışın koptuğu an. sonrasında yapılan hiç bir şeyin mesuliyeti kabul edilmez. hiç bir şey yapılmadan bir akıl hastanesine kapatılmak herkesin menfaatine olacaktır. deli cevat bunların en iyi örneklerindendi. kapamadılar adamı hastaneye, ortalığın içine etti. çok tehlikeli bir durum. tırstım.
aşk 'tan da olabilecek şey. ki zaten o da ikili delilik değilmidir?