bugün

bir ileriki adımı sokakta da türbana yasak gelmesidir
danıstay ın mesnetsizce aldığı ve muhtemelen özgürlük kavramını bir an için unuttuğu karardır. esasında nihai manada bizim kararımızdır zira bu güne kadar ses çıkaramadığımız büyük adamların aldıkları kararları birkez olsun bile sorgulama ya da eleştirme zahmetine girismemis, kendi dünyamızda onların istediği gibi yaşamaya devam etmisizdir. her özgürlüğün esasında kendi adımıza hırsla savunmamız gereken bir değer olduğunu unutup, bize dokunmayan yılanlara dualar ederek zaman gecirmisizdir.

cok yakında basörtüsüyle ilgili yada ülkede farklı ses cıkaran kisi ya da olusumlarla ilgili benzer yasak kararları cıkacak, ve biz burası türkiye avunmasıyla o kararları da itinayla sindireceğiz.
resmi belgede uygunsuz bir fotoğraf kullanılmasından kaynaklanan karardır.
herkesin kanunlara uymak zorunda olduğunu güzel bir şekilde anlatan karardır.
önce aihm sonra danıştay ve anlamamakta direnen örümcek kafalılar.Benim onların beyin büyüklüğünden şüphem yokta inşallah insan hakçı arkadaşlarda bunu anlayabilmiştir.
başörtüsü değil türbana ve benzeri ideolojik araçlara karşı alınmış bir karardır,ülke bütünlüğünün gerektiği gibi muhafazasını destekleyen bir karardır.
ülkedeki adaletsiz gelir paylaşımlarını, eğitim sağlık gibi temel hizmetlerden elini ayağını çekip paran yoksa okuma paran yoksa öl diyen bir devletin gündemi değiştirmek adına yırtındığı, çeşmeden küpünü dolduran bir takım medyanında bu konuları sürekli gündeme taşıyıp kaşıdığı hadisenin bir parçasıdır. kertenkele kaçarken kuyruğunu bırakır, asıl sorunlardan uzak, kuyrukçu politikaların eseridir baş örtüsü meselesi ve alınan bu kararlar...
herzamanki gibi bağımsız ve tarafsız olmayı başaramamıştır danıştay.yine vatandaşına savaş açan, yine ortalığı geren, yine memleketim vatandaşlarının yüzde onunun bile tasvip etmeyeceği bir karar vererek ülkeyi uzaylıların veya daha başka canlıların yönettiğini ispatlamıştır. bu konuda yargının yaptığı ilk veya tek veya son hata da bu olmayacaktır. devletimiz vatandaşına zulm eden devlet olmaktan kurtulamayacaktır. ta ki sevgi başkaldırı suçu işleyene kadar.
hala gelisemememis/geri bırakılmıs ve birileri tarafından yıllardır açık pazar olarak algılanan ülkenin tüm bunlara rağmen öğretmenini, doktorunu, hemsiresi ni, mimarını, mühendisini kısacası yetismis ve hizmet alınabilir elemanını itinayla ezme çabasıdır.

basiretsiz iktidarlar, amerikan muhibbi bürokrasi, seviyesiz aydın kitlesi, suskun halk sonucu olusmus hukuksuzluktur.
türbani inanci geregi degil,siyasi sembol olarak takanlara karsi alinan bir tavrin göstergesi olarak verilen bir karardir.cumhuriyetin sahipsiz olmadigini bu insanlara anlatmanin en etkili ve sert yollarindan biri olan karardir ayrica.
(bkz: insan hakları)
"cumhuriyeti korumak başörtusunü yasaklamak mı?" sorusunu akla getiren baslık
peki çocugun annesi de kapalıysa ne olacaktır?.öğretmenini örnek alma diye burnuna kakılan çocuk evde annesiyle nası bi ilişki içine girmelidir.onu da reddetmelidir herhalde ' (bkz: laik demokratik türkiye cumhuriyeti)' ni korumak için...
laiklik,demokratiklik,cumhuriyet olmak bu mudur acaba ?? özellikle (bkz: demokrasi) kavramı sıkıca incelenmelidir bu bağlamda.
türban meselesine kurban olsun diye eğitim hakları elinden alınan binlerce genç kızın üstüne şimdi çalışma haklarıda elinden alınacak olan insanlar ortaya çıkacaktır.bunların eğer maddi durumları el verirse başka bi ülkeye atacaklardır kendilerini.bu da hala şiddetle devam etmekte olan beyin göçünü daha da güçlendirecektir.
hadi ondan vazgeçtik,peki ya madden durumu elverişli olmayıp ta inancının öngördüğü kıyafeti çıkarmak istemeyenler ne yapacaklar ? evlerinden çıkmayacak,çocuklarına bakacak,yemek yapacak,hiçbir işe karışmayacak,ortaçağ kadınları gibi evde durup kocasını bekleme ve hizmet etme vazifesiyle şereflenmiş insanlar olacaklar..
evet efendim işte budur (bkz: modern ve çağdaş türkiye) ..sonunda tutturdunuz ya mayasını,helal olsun ..
ne yazık ki türkiyedeki kadim hürriyet ihlallerine yenisini eklemiş olan karar. alınan karardan memnun duyulması ise ayrı bir talihsizliktir. çünkü bugün ona yapılan haksızlık yarın sana yapılcaktır. bu konuda M. L. King gerekeni söylemiştir: "Bir yerde adaletsizlik varsa her yerde vardır".
bir cok arkadasimizin gelen tehlikeyi goremeyerek elestirdigi karar.bir millet vekili cıkıp ''karar verirken kurana bakmalı''derse bir yargı uyesi de pekala boyle bir kararı ''yavaş ol''mesajı vermek için verebilir.daha onceden benzer bir karar gorulmemiştir acaba neden akp donemınde verilen bir karardır düsünmek lazım diyorum.
danıştayın sağlam duruşunu gösteren karardır. bu kararı yeren insanlara söylenmesi gereken şudur:
(bkz: zinisim adnikraf ninekilhet)
Tek kelimeyle insanlık dışı.
Danıştayın bu kararı herhangi bir yönden eleştirmeye bile gerek yok.Aklı başında olan her insan evladı böyle bir kararı kabul edemez.Belli bir ideolojiye saplanıp kalmadan objektif şekilde bu olayı değerlendirmek gerekir.Danıştayın her kararını kabullenmek zorunda değiliz.Bu kurum insanların en doğal haklarını yasaklamaya kalkarsa "bu danıştaydır ne yapsa doğrudur" mantığıyla davranmak ancak ahmaklık olur.Pozitif hukuktan öte doğal hukuktur insacıl olan.Bu ülede ne lginç yasakalar oldu.Ne saçmalıklar oldu.
Ancak danıştayın bu kararı eşeğin kulağına su kaçırdı.Açıkça özel hayata müdahele eden bu kararı savunanların büyük bir çoğunluğu kendi söyledikleri yalanlara inanıyorlar.Kafalarında var olan yasaklama ihtiyacını bir maskeye büründürüp bize danıştay vasıtasıyla sunuyorlar.Ancak kendileri de biliyor bu yasağın insanlık dışı olduğu.
Kimse açıkça türban veya başörtüsüne* olan kini ve nefreti sergilemek istemiyor.Bunu hukuk yoluyla gerçekleştiriyor.Hukuku aşağılık eyleme alet edip insanları bölmeyi başarıyorlar.
Birileri istedi diye başörtüsü yasak oluyor.Söyledikleri siyasi simge,kamusal alan veya laiklik gibi sebeplerin hiçbir aslı yok.Hepsi bir maskedir.

Ancak şunu da belirtelim dünyanın kaderini değiştiren bir olgu var.Hürriyet.
Bu öyle bir güçtür haksız bir uygulama veya kanun asla bu güç karşısında duramaz.
Bu yasak da böyledir elbette bir gün özgürlük çağlayarak tüm engelleri aşacaktır.Bu bir kanun bile olsa.Çağlar açılır kapanır ancak özgürlük ve insan hakları hep vardır.Tüm yasakçı zihniyete rağmen inadına özgürlük.
birilerine göre din ulemasının vermesi gereken karar..
(bkz: sozlugu forum sanmak)
tek kelimeyle doğru bir karar. insanlara empoze edilmeye çalışılan çağdışılığa vurulması gecikmiş darbedir.
ancak şunu da belirtelim dünyanın kaderini değiştiren bir olgu var. hürriyet evet hürriyet. inanma hürriyeti kadar farklı inanışa sahip olma yada inanmama hürriyeti. insanlık tarihi boyunca farklı inançlara sahip insanlara uygulanmayan hürriyet. inançlı olduğunu salyalarını saçarak haykıran insanlara ülkemin aydınlarını sivasta bir otel odasında katletme hakkını sağlayan hürriyet. tek amacı kendi görüşlerini özgürce savunmak olan insanları yakanları görmezden gelen hürriyet. oruç tutmayanları mum söndücü diye aşağılayan, azınlıkların kapısını geceden işaretleyip sabah saldıranları affeden hürriyet. ey güzel ülkem benim. insanları süzüp süzgeçten geçirip ona göre payesini veren ülkemin insanları bugün hürriyetten bahseder olmuş, sanki yıllardır ezilen horgörülen kendileri imiş gibi. kendi ülkesini insan hakları mahkemesine şikayet edip, sonra da kocasının o ülkede dış işleri bakanı olmasını sindirecek kadar midesiz olmuş meğerse. yıllardır sünni baskılara boyuneğdirilen kendileriymiş gibi nefretini gücünü halktan alan kurumlara kusmakta bulmuş. kendi yardakçısı aşağılık gazete müsveddesi kağıtları hedef gösteren silahlara çevirmiş, o silahla en aydın en bilge insanlarını kurşuna dizmiş, çocuklarının gözü önünde bombalamış, kurşunlamış. sonra da hürriyet istemiş haspam. ne hürriyeti kimin hürriyeti ağalar? yıllardır kralın akçesini, yoğurdun kaymağını avuçlayıp anadoludan üniversiteye gelen gencecik yürekleri avucuna üç beş kuruş sıkıştırıp militan olmaya zorlayan insanların feryadı mı bu? evinde yurdunda konaklatıp, akşamdan maklube yedirip karnını doyurup, gençlik kollarına üye yapıp, sokaklarda broşür dağıttırdığın gençlerin hürriyeti nerede hani? peki ya lisede 15 yaşında din kültürü dersi ile tek görüşe zorlanıp, arapça duaları ezberleyemediği için dayak yiyen çocukların, ailesi alevi, ortodoks, protestan diye arkadaşlarının dışladığı çocukların hürriyeti hani? başını örtmediği için hükümetinin liyakatını kazanamayan, kpss de yüksek puanlar alıp hakettiği memurluğu başıörtülüye kaptıran o kızın nerde kaldı hakkı? çok değil bundan 8-9 sene önce güya komutanların bile selam duracağı, kasıla kasıla her türlü kuruma kuruluşa yerleşen türbanlıların mı, onların kirli sakallı eğitimsiz kültürsüz ucube kocalarının, kardeşlerinin, babalarının feryadı mı bu? ülkemin, halkımın tüm geçmişine söven, şeriat yönetimi öncesi ve sonra tüm tarihini kültürünü yok sayan, kurtuluş savaşı mücadelesi veren halkına ve onun önderine küfürler yağdıracak kadar alçaklaşan insanların hürriyet çığlığı mı bu? yoksa mazlum masum insanları kaçırıp işkence eden, karanlık tarikat evlerinde zorla dine imana getirmeye çalışanların ki mi? gidin artık, düşün yakamızdan be. düşündükçe sizin gibileri, din inanç yalakası rezilleri gördükçe, televizyonda o karşı devrim siyaset simgesi haline getirdiğiniz örtüleri gördükçe daha da iğreniyorum hepinizden. düşün artık bu halkın yakasından, rahat bırakın bizi.