bugün

cumhuriyet bir ülkenin parlamentosunun oluşma biçimidir, şöyle ki eğer ülkeyi yöneteni halk seçiyorsa cumhuriyet , babadan oğula geçiyorsa monarşi , bir kralın yanında parlamento da varsa meşruti monarşi adını alır
demokrasi ise ülkenin ruhudur . tüm devlet organlarına sinmiş bahar kokusudur . karakolda ifadeniz alınırken polisin size çay ısmarlaması demokrasidir, dersin sonunda öğretmenin çocuklar anlamadığınız bir konu var mı demesi demokrasidir.. listeyi uzatabiliriz demokrasinin kesin bir tanımın olmadığını düşünüyorum ama bir devletin faaliyeti ya da kamuda çalışan bir kişinin içinizde güller açtıran her hareketi demokrasidir .
"...küçük ve orta boy veya geçmişi ile ilgili borcu olan bir demokrasi, herhangi bir rahatsızlık duymaksızın; veya herhangi bir şeyi inkâr etmek zorunda kalmaksızın, askeri bakımdan bir başka devletin himayesi altında bulunabilir: almanya, italya ve japonya bu tür demokrasilerdir.
...ancak bir cumhuriyet, bir cumhuriyet olarak, kendi kendisini inkar etmeksizin, kendisine ait olan savunma işini, başka bir devlete havale etmez. onda içerdeki özgürlükle dışarıya karşı bağımsızlık, bir ve aynı şeydir. yurtsever denen kişi, cumhuriyete özgürlük aşkıyla vatan sevgisini birbirlerinden ayırmaksızın, vatanına komşularına göre hiçbir özsel üstünlük tanımayan kişidir. kendisinden daha zayıf olanı ezen bir cumhuriyet, kendi ilkelerini çiğnemiş olur ve bunu er yada geç farkeder. demokrasilerde ise, yurt severler milliyetçiler adını alırlar. bunlar özgürlükü kudretle değişmeye hazır, korkunç insanlardır." *
cumhuriyetle demokrasi karşılaştırılamaz. ikisi başka cinsten olgulardır.ancak şöyle yapmak mümkündür; cumhuriyetle monarşinin ve demokrasiyle diktatörlüğün aralarında ki fark anlaşılırsa o da kavranabilir.

kısaca, devleti yöneten kadro eğer halktan biriyse buna cumhuriyet, hayır bir soy takip ediyorsa buna monarşi denir.

demokrasi ise, eğer bir ülke sınırları içinde kararlar azınlıkların da hakları göz önüne alınarak çoğunluğun reyiyle alınıyorsa buna denir.yok bu kararlar bir tek partinin yada ülke bürokrasi ve yargısına hakim kadrolarca alınıyorsa buna da diktatörya denir.

bir ülke cumhuriyet olduğu halde orada diktatörya da hakim olabilir. örneğin; çok partili dönem öncesi türkiye, iran, çin, kuzey kore, eski ırak, suriye, sscb ve diğer geri kalmış ülkeler.

aynı zamanda bir ülke hem monarşik hemde demokratik olabilir. örnek, birleşik krallık hatta, öyledir ki demokrasinin beşiğidir. bazı yönleriyle osmanlıyı da bu kategoriye alabiliriz.

cumhuriyetle demokrasiyi tam anlamıyla özümlemiş ve diğerlerine model olmuş ülke ise amerika birleşik devletleridir.
sadece demokrasi ile olan ülkelerde ingiltere gibi, halk ne derse o olur. doğru ya da yanlışı yoktur. ama demokrasinin yanında cumhuriyet var ise, halkın istediği ilerde devletin başına işler açacak bir şey ise, orda cumhuriyet devleti korur.

Adnan Menderesin çıkıp bu halk hilafeti isterse getirir demesi gibi. eğer cumhuriyet olmasa idi halk istediğinde hilafet gelebilirdi.
cumhuriyet çiğnenmez, demokrasi ise çiğnenebilir.
cumhuriyet populizmdir demokrasi ise demokrasi.
halk bilinçlenmeden demokrasi olmaz örnek kendi oyuyla iktidara gelen bir adama padişah diyen bir halkla demokrasi tam olarak sağlanamaz.cumhuriyet ise bilinçsiz bir halkın çakma padişahlardan korunması ve demokrasi yolculuğunun tamamlanması için vardır.
cumhuriyet halkın seçmesi, demokrasi ise bu seçimin hazmedilebilmesidir.
her kim ben bu insanın seçilmesini hazmedemiyorum, bir oylama ile çıkan sonuçlara karşıyım diyorsa onun demokrasi anlayışı sakattır.

örneğin antidemokratik bir yapıyla üyelerinin seçildiği anayasa mahkemesi darbeci mantığı ile kurulmuş ve hazmedilemeyen seçimleri engellemek amacıyla çalışan bir antidemokratik cumhuriyet sübabıdır.
cumhuriyet hem bir yönetim biçimi hem bir fikir anlayışıdır. biri esas bakımından biri şekil bakımından önemlidir. demokrasi kendine tabi vazgeçilmez unsurları bulunan suni bir yönetim organıdır,hava her tarafımızı kaplar ancak biz onu ancak yokluğunda farkederiz. aynısı hukuk içinde söylenir.
cumhuriyet inönüdür, demokrasi atatürktür.
cumhuriyet genel bir yönetim biçiminin adı iken demokrasi alt başlıktır.

anlaşılması için tamamı olmasada cumhuriyetleri maddeler halinde yazacak olsak

1- demokratik cumhuriyet
2-aristokratik cumhuriyet
3- jakoben cumhuriyet

başka maddelerde yazılabilir. cumhuriyet, kelime olarak halkın kendi kendini yönetimi olarak çevrilse bile halk adına yönetenlerin halktan ne kadar yetki aldıklarına göre bölümlere ayrılmaktadır. halk adına yönettiğini söyleyen aristokratlar, jakobenler veya sosyalist ülkelerdeki yöneticiler bu yetkiyi oy ile almamışlardır. demokrasilerde halkın seçtikleri göreve gelebilirken ve halk kendinin nasıl yönetileceğini seçme hakkına sahipken diğerlerinde bu özellik yok veya kısıtlıdır. anayasasında değişmez maddeler bulunan bir ülkede demokrasinin varlığı her zaman tartışma konusu olur. maddelerin değişmesi gerekmese bile "değiştirilemez olması" değişmelidir.
cumhuriyet siyasetçilerin, demokrasi azınlıkların elinde oyuncak olmaktır.
(bkz: halil cibran)
(bkz: solon un cumhuriyeti)

halil cibran'da bahsi geçmiş ama solon un cumhuriyeti sözlükte yazılmamış. başım üstüne konuyu naçizane yazıcam.

eğer gerçek bir demokrasi istiyorsanız, demokratik seçimler, cahil (dogmatik) çoğunluğun, bilince ermiş (kamil) azınlığa karşı bir nevi diktasıdır ki sözlükten ricam, üstteki iki bkz'ı belki ben eksik yazarım sizler iyi araştırın.
cumhuriyet; araba, demokrasi; araba markasıdır.
demokrasi krallar içindir, cumhuriyet ölmüşlerin ruhu içindir.
Cumhuriyette halkın görevi sandıkta biter demokraside hiç bitmez.
rusya ve çin cumhuriyettir ama bir ingiltere veya danimarka krallığı kadar demokratik değildir. buradaki modası geçmiş monarşileride niye hala devam ettirirler anlamış değilim, antika merakımı ne. gerçi heriflerin prensi biel maç bileti alarak giriyor, afganistanda falan askerlik yapıyor, bizde parti çaycısının dayızadesinin komşusuna bile kıyak geçiyorlar, bizim bürokratla bile daha çok makam aracına sahip hiçte bilet parası ödemiyorlar.