bugün

Güzel şarkıları olan dinlenesi ingiliz grup.
sarkilari surekli ayni melodide ilerleyen hic bi sarkilarini bastan sona dinleyemedigim,sikilip biraktigim grup*
Küçük yaşlarından beri çeşitli enstrümanlar çalabilen, Bob Dylan, The Stone Roses, Neil Young, My Bloody Valentine gibi isimlerden etkilenmiş dört gencin Londra'daki University College'da tanıştıktan sonra kurduğu Coldplay, 2000 tarihli çıkış albümü "Parachutes" ile kısa sürede, önce ingiltere'de sonra da Avrupa ve Amerika'da önemli bir hayran kitlesine kavuştu.

Grubun yaşça en büyüğü vokalist Chris Martin, küçük yaşta çalmaya başladığı piyanoya on beş yaşına geldiğinde çeşitli gruplarda çalarak devam etti. Tom Waits'in şarkılarından etkilendi. Gitarist Jon Buckland on bir yaşında gitar çalmaya başladı ve idolleri çoğu genç gitaristinki gibi Eric Clapton ve Jimi Hendrix'ti. Aslen iskoçyalı olan Guy Berryman daha çok funk ile ilgileniyordu ve bu yüzden bas çalmayı seçmişti. Multi-enstrümanist Will Champion, Coldplay'de çalmaya başlamadan önce daha çok gitar ve bas çalıyordu. Grup kurulduğunda davullar ona kalmıştı.

ilk konserlerini Manchester'da amatör grupların çaldığı bir festivalde verdiler ve "The Safety" adındaki EP'leri de bu festivalden kısa süre sonra çıktı. Bir yıl sonra "The Brothers and Sisters" EP'si Fierce Panda isimli bir şirketten tarafından yayınlandı. iki EP de 500'er adet basılmıştı. Beğenilen EP'ler 1999'da Parlophone'la anlaşma yapmalarını ve beş şarkı içeren "The Blue Room" EP'sini çıkarmalarını sağladı. Akustik şarkıları ve tavırları sayesinde basın tarafından "Yeni Travis" olarak lanse edildiler. 2000 yılının ilkbaharında iki EP'leri, "Shiver" ve "Yellow" yayınlandı.

2000 yılının sonlarına doğru çıkan ilk albümleri "Parachutes" gruba bir Mercury, üç tane de Brit ödülleri adaylığı getirirken Coldplay, Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Chris Martin'in ses tellerindeki sorunlara rağmen bir çok konser veriyordu. Albümden çıkan iki single; 'Trouble' ve Yellow' grubu bütün dünyaya tanıttı. 2002 yılında grubun ikinci albümü "A Rush of Blood to the Head" yayınlandı. Bu albümden çıkan ilk single 'In My Place' oldu.

ingiliz Besteciler ve Şarkı yazarları Akademisi tarafından başarılı besteci ve şarkı yazarları onurlandırmak amacıyla verilen Ivor Novello Ödülleri 2003 yılında Coldplay e verildi. Tüm dünyada büyük başarı kazanan "A Rush Of Blood To The Head" isimli albümleri ile bu sene 'Yılın Şarkı yazarları' ödülünü kazanan Coldplay in albümü 6 milyon sattı.


*
(bkz: chris martin)
piyanist santör grubu.hani konserlerinde peceteye istek yazip gönderseniz yadirganmaz. abes kacmaz..*
hasta bir gruptur. ingilterenin oasis'ten bu yana çektiği grup çıkaramama sıkıntısını aşmasında büyük önemi vardır. bütün şarkıları ilk dinleyişte birbirine benziyo gibi olsa da, üç albümü ardarda koyup dinlediğiniz zaman adamların tapılası varlıklar olduğu kanaati yerleşmeye başlar.
hastası olduğum solisti chris martin e vermek istediğim ingiliz grup. trouble şarkısı ile beni tavlıyan x and y albümüne kadar her şeyin güzel gittiği, bu albümde içerlediğim grup.albümleri ;

(bkz: Parachutes)
(bkz: A rush of blood to the head)
(bkz: x and y)
çok güzel şarkıları olan ve pink floyd un vaarisi olabilecek muhateşem gurup...
(bkz: coldplay)
ingiliz rock grubu, soft şarkıları ile meşhurdur. grup üyeleri guy berryman(bass guitar), jonny buckland(lead guitar), will champion(drums), chris martin(guitar-piano-voice) den oluşmaktadır. http://www.coldplay.com
solistinin gwyneth paltrow ile beraber oldugu grup
(bkz: yellow)
(bkz: clocks)
clocks dinlerken insan kendinden geçiyor.vazgeçilmez şarkılar arasındadır.
kendisi radiohead'e benzetilse de bence yanindan gececek kadar alakasi olmayan grup.ozellikle trouble sarkisi klibi ile birlikte izlenilesi,dinlenilesi insanlar silsilesi.
bir de cold play degil coldplay olarak geciyor bu arkadaslar senelerden beri.
Ilk zamanlar parcalarini Radiohead bazen de U2 ile karistirdigim, fakat son zamanlar lyrikleriyle olsun, ritmleriyle olsun encok sevdigim ingiliz gruplardan biri.
(bkz: tras)
insanin ruhunu dinlendirip huzur veren bir grup..severiz ailecek
''titanik eğer mariah carey in göğüslerine çarpsaydı batmazdı'' solisti içeren başarılı grup. (bkz: chris martin)
güzel şarkılara sahip, kendini tekrarlamaktan kurtulamamış grup.
müzikte ve hayatta duruşları takdir edilip örnek olacak, gördükleri yoğun ilgiye rağmen cıvımamış, ilgi çekmek için hiçbir maymunluk, aykırılık yapmamış, çok da yakışıklı olmayan; tüm bunlar göz önüne alındığında gördükleri tüm ilgiyi sadece müzikleri ile kazanan, saygılı, efendi ingiliz rock grubu.
kendini tekrarlaması bile bi başka güzel olan grup

duygu düşünce ve mana içeren grup
bir eksisözlük yazarıdır.
defosuz grup. enterestik. insan numunelik bi' kötü parça yapmaz mı yahu, demeye vesiledirler...
yumusak soundlarıyla gozume girmiş olan ingiliz grup.
clocks ve speed of sound müzikleri birbirine çok benzemesinden ve de müzik bilgime fazla güvenmemden de dolayı ikisini karıştırıp bana bir pizza menüye patlayan şarkıdır. insan "kardeşim niye aynı müziğe iki şarkı yazıyonuz" demekten kendini alıkoyamıyor.
help is just around the corner diyerek beni benden almış gruptur kendileri..kefilim ben kendilerine..aferin çocuklar,böyle devam..
güncel Önemli Başlıklar