bugün

Uydurma dinlerdir.
fon müziği: http://alkislarlayasiyoru...eigns-alexander-the-great

çok sınıflı toplumlarla birlikte ortaya çıkar.

ilkel komünal topluluklar animist-panteist inançlara sahiptirler; bütün çevrelerini ve kendilerini yaratıp yöneten, besleyen ve iyileştiren doğayı yöneten, farklı görünümlere girebilse bile tek bir ruh vardır. sonra üretim şeklinin değişmesi ve yeni üretim şeklinde üretim araçlarının kıtlığı, bunların özel mülkiyetini ortaya çıkarır. üretim araçlarının maliki olan egemenler ve bunlar tarafından yönetilenler olarak toplum ikiye bölünür. böylece tanrı sayısı da bir iyilikleri yaratan, bir de kötülükleri yaratan olarak ikiye çıkar. daha sonra artan üretim fazlası ile daha fazla kişinin çalışmak zorunluluğundan kurtulması, egemen sınıfın temsil ettiğin din, güvenlik ve ekonomi alanlarında belirgin ayrışma ortaya çıkarır. böylece siyasi otorite, dini otorite ve ekonomik otorite birbirlerinden ayrılır, toplumun tanrı sayısı da bu şekilde üçe çıkar. bu hristiyanlığa özgü bir durum değildir, biz bunu yüzbinlerce yıldır birçok farklı gezegendeki binlerce dinde gözlemledik. veya toplum bu şekilde gelişip organize olamazsa, kabilelerden oluşan bir toplumda her kabileyi temsil eden ayrı bir put öne çıkmak üzere üzere yine çok tanrılı bir din şekillenir. toplumdaki sosyal ve ekonomik dengesizlikler iyice artıncaya kadar, insanların sorunları kendi başlarına çözecek tekamül seviyesine ulaşıp ulaşamadıklarını test için bekleriz. asıl olarak test ettiğimiz egemen sınıftır. yüzbinlerce yıldır insanların, sınırsız güç sahibi olduklarında bile merhametli davranışlar sergileyebilecek kadar akıllı oldukları bir gelişmişliğe ulaşmalarını bekliyoruz ama şimdiye değin tüm insanlara genellenebilecek kadar çok görülen bir davranış kalıbına henüz raslayamadık. elbette içinizden tek tük istisnalar çıktı, biz de onlara ve beraberlerinde bulunan sömürülen topluluklara özgürlüklerini kazanmalarında yardım ettik ve onlara bir ütopya vizyonu kazandırdık. birçoğu bu vizyonlarını kendi hayatlarında gerçeğe taşıyabildi ama hiçbir topluluk önderlerinin ölümünden sonra olumlu özelliklerini uzun süre devam ettiremedi.

tektanrıcılık, çoktanrıcılığın zıttı olarak tüm insanların aynı tanrı tarafından yaratıldığını, sevildiğini, beslendiğini ve korunduğunu ve dolayısıyla tüm insanların aynı değerde olduğunu söyler. bugün tektanrıcı inançlar dahi, içlerindeki gizli çoktanrıcı ilaveler ile bozulmuşlardır. bugün içinizden kendisini tektanrıcı zannedenlerin bile çoğu aslında farkındalıksız politeistlerdir. tüm tanrıları reddettiğini iddia eden ateizm ise, aslında herkesin kendisini tanrı edinmesine olanak tanıyan, bireyleşmeyi ortaya çıkaran son sosyo-ekonomik yapınızla uyum içinde olarak bencil bir çoktanrıcılıktan başka bir şey değildir. tek gerçek tanrı, tüm insanların tanrısıdır. ne kendinizi ne de içinizden birilerini efendi ilan etmeyin. birbirinize değil, yalnızca o'na kölelik edin.
- tek zeus'lu, tek Hera'lı, tek Apollon'lu, tek Afrodit'li, tek Hermes'li dinler. *
bir tanesiyle baş edilemezken, çok tanrılı olanıyla nasıl baş edileceği merak konusu olan dinler.
Türkçe'nin yanlış kullanımına örnek sözcük öbeğidir. Tanrı, özel isimdir ve manası gök demektir. Gök Tanrı, Mavi gök demektir. eski Türkler Gökün kudreti, sınırsızlığına benzetme yaparak inandıkları yaratıcılarına Tanrı adını koymuştur. Başındaki Mavi sıfatı da onun affediciliğini, arılığını, saflığını temsil etmektedir ki eski Türkçe birçok isimde Gök, yani maviye bu manada rastlanır. Bu açıdan bakıldığında tamamiyle Türk kültürüne adapte olmuş, soyut bir kavramı god, ilah gibi diğer dillerde yıllar yılı tapınılan varlıkların geneline hitap etmiş sözcüklerin karşılığına koyulmaz. Türkçe'ye önem verilen ve Türklerin müslümanlaştığı ilk yüzyıllarda ve uzun süre sonrasında (mesela kutadgu bilig) yazılı kaynaklarda Tanrı'nın çoğul olarak kullanıldığına da tanık olunmamıştır. bu kaynaklarda Allah için doğrudan Tanrı veya eski Türklerin tanrı'ya hitapta kullandığı diğer isimler ve sıfatlar kullanılırken (ekleyelim isimleri örneğin "bir"), örneklemek gerekirse "Allah tek tanrıdır" gibi bir tümceye rastlanmamıştır. Bunun yerine benzeri çoğulluktan bahseden Tümcelerden ilah kavramı kullanılmıştır. Çünkü Tanrı Türklerde ezelden beri tekil bir varlığı simgelemektedir. diğer kutsal erk sahibi melekler gibi olan varlıkların veya bugünün evliyaları misali inanılan yeryüzünde kimilerinin dolaştığına inandığı ruhların isimleri başkadır ve hiçbir zaman Tanrı ile eşleştirilmemiştir. Bugün tanrı'nın çoğul kullanılması hatasının tek müsebbibi, dış kaynakları Türkçeleştirirken "hepsini Türkçe yapacağız lakin biz türk kültüründen anlamayan mallarızcı" çevirmenler ve dilcilerdir.
birisi hindu'mu dedi?
varliklari veya yokluklari en az islamin ve diger tek tanrili dinlerin ilahlari gibi ispat edilemeyen,saygi duyulmasi gereken inanc sistemi.
batıl inanışlardır. din denmesi doğru değildir.
tanrıların iş bölümü yaptığı dinlerdir.
(bkz: yunan mitolojisi)
ha bir de;
(bkz: gördüm ve arttırıyorum)
kiblesi, ne kadar donerseniz donun arkanizda kalan yerdir.
(bkz: metal)

(bkz: dave mustaine) (bkz: steve harris) (bkz: chuck billy) (bkz: bruce dickinson) (bkz: dimebag darrell)*
genellikle mitoloji kaynaklarında rastlayabileceğimiz,eski yünan-roma,türk,pers,kızılderili,maya,aztek,vb inanışlarına sahip olan,özetle her durum için bir varlığa * inanılan,yardım istenen,hatta kurban kesilen ve inanılan tüm tanrıların üstünde güç ve konum bakımından hepsinden güçlü bir varlığın * olduğu,son sözün genellikle ondan çıktığı dinlerdir.
günümüzde terkedilmiş olan dinlerdir! bir çoğuna mitolojilerde rastlayabiliriz!
putperestlikte bu kulavarda gösterilebilir.
Çok sayıda tanrının varlığını kabul eden dinlere verilen isimdir. Tek tanrılı dinlerden önce insanlarin sahip olduğu inanıştır. ilkel toplumlarda insanların, doğada gördükleri ama açıklayamadıkları güçlere tanrılık atfetmesiyle ortaya çıkmıştır. Çok tanrılı dinlerin en bilinen örnekleri Eski Mısır ve Eski Yunan'da olup, Doğa güçlerinin kişileştirildiği bu dinlerde her tanrı ya da tanrıça ayrı bir gücü simgelemekteydi. Eski Mısır'da Osiris, isis, Ra, Amon gibi büyük tanrıların yanında firavunların da tanrı olduğuna inanılırdı. Eski Yunan'da ise Zeus, Hera, Apollon, Afrodit, Hermes belli başlı tanrıça ve tanrılardı.
(bkz: çoktanrıcılık)
(bkz: politeizm)