bugün

insanı papatyaya çeviren bir ilaç. arılar üstünüze konabilir.
Askerde yeniden kullanmaya başlamaktan tırstığım süper anti.leylasın kafa bi dünya amlamsız podyumda manken sırıtışları dünya güzel sen taş gibi çocuksun oldukça cillop kadınsın herşey oldukça komik ve anlamsız, amaaan çokta skimde hayatı yaşıyosun lakin doğal değil be abi. bir müddet sonra onsuz mutlu olamamaya başlıyosun. tehlikeli. 1-0 olsun benim olsun ilacı. 3e 5e gitmeye gerek yok. ne diyor Maranki hoca herşeyin doğalı.
kesinlikle insanı kendine getiriyor, sahtekarlıktan olabildiğince uzaklaştırıyor ve içinize birşey atmanıza imkan vermiyor. ah bide duyguları köreltmese mallaştırıp düşünemez hale getirmese... ilk kez kullanacak kişilerin kesinlikle tedirgin olmasına gerek yok, çünkü ilk ilaca alışma aşamasında ufak tefek ataklar olabilir ama bunun geçeceğini daha iyi zamanların geleceğini bilerek motive etmeliler kendileri ki zaten olumlu düşününce ilk zamanlardaki durumlar bile ortadan kayboluyor. tabi söylemesi kolay pozitif düşünmek adına ama insan nöbet anlarında atak anlarında sadece kendini ölümden ya da sorunlardan kurtarmaya çalışırken kayboluyor ve olumlu düşünmek gibi bir kavram akla gelmiyor... işin güzeli böyle şeyleri düşünmekten alıkoyuyor, unutturuyor binevi size sorunları. o anlarda yaşanan sorunlar ilacı kullanırken sanki kapalı bir kutu içine konmuşta siz dışardan bakıyormuşsunuz gibi oluyor, biliyorsunuz orda olduğunu ama ne etki edebiliyorsunuz ne anlamlandırabiliyorsunuz, ilk zamanlarda bu etkiler olsada kişiye ve vakaya bağlı olarak yaklaşık 3 haftadan sonra pek birşey kalmamaya başlıyor. eğer anksiyete bozukluğu gibi bir teşhis konduysa ve ilaç verildiyse tedirgin olmadan kullanmak ve kısa sürede atmak adına gayet güzel bir marka.
(bkz: bir ilac aldim hayatim degisti)
bir senelik kullanım tecrübelerime dayanarak:

geç boşalma müsebbibi. 45 dakka hacı sen düşün yani. *
diğer tüm antidepresanlar gibi, sorunu çözmeyen, sadece üzerini örten, öteleyen bir ilaç. insanın antidepresan ı beynidir. psikolojik hastalılar genelde sanrılardan kaynaklanır. kişinin kendini hasta zannetmesi, abartması ile gerçekten hastalık baş gösterir. antidepresan a mahkum olup hayatınızı karartmayın, önce kendi kendinizi yenin. hasta değilim deyin, ayağa kalkın, size kendinizi iyi hissettiren şeyleri blun ve onlarla meşgul olun. antidepresanlar hiç bir şeyin ilacı değildir. tecrübe ile sabittir.
sosyal güvencesi olmayan insan için -boru değil- 39 liradır.
eskiden baktığınız siyah yaprakların, aslında yeşil olduğunu farketmenizi sağlayan ilaçtır.
insana sadece bırakın beni uyumak istiyorum dedirten ilaç... uyuşturmayın beyninizi, izin verin aksın gözyaşları...
bir hap. şu an benim için ifade ettiği anlam sadece bu, başka şekilde tasvir edemiyorum.

anksiyete bozukluğunda verirmiş doktor. az önce psikiyatrdan gelmiş hasta bir bünye olarak elimde tutmaktayım bu hapı.

aldım, kurcaladım, sağına soluna baktım. afedersiniz ama göt kadar hap. şimdi düşünüyorum da bu mu rahatsızlığımın çaresi? içimde büyüttüğüm, zihin sınırlarımı aşan depresif hallerimin tedavisi bu olamaz sanki. aslında umut ta bağlıyorum, inanmak istemediğim. psikiyatr le aramda geçen dialog;

- sorunum ne şimdi benim?
+ kaygı bozukluğu.
- tıbben ne diyorsunuz buna?
+ anksiyete bozuluğu.
- hımm. tedavi olunabilecek bir şey mi?
+ kesinlikle. psikiyatri bozukluklarının en kolay tedavi edileni.
bir an içimden geçirdim. "hayatım değişti ulan bu sorundan, hayatım kaydı. bu kadar mıydı?"
- şimdi ben iyileşecek miyim? ne kadar kullanacağım?
+ iki yıl düzenli.
- anladım. gülebileceğim yani değil mi? eğlenebileceğim?
+ düzenli kullanırsan evet.
- hafif bir sırıtmayla birlikte, "peki" demiş bulundum.

şimdi gel gelelim bu ilaçla ilgili kaygılarıma. kaygı diyorum hala, olaya bak. şimdi şunu istemiyorum, aptal saptal her boka gülen, duygularını yitiren biri olmak. ben normalde nasılsam onu olmak istiyorum. zeki esprilere gülmek istiyorum mesela eskiden olduğu gibi. kaygılarımın yok olmasını. yani bildiğin normal biri olmak istiyorum. yarın sabah başlayacak bakalım gülüverin gezileri. hadi bismillah.

edit: psikiyatr ın ağzından " şimdi bir yangın alarmı duysak, benim vücudum buna göre tepki verir ve dışarı çıkma isteği uyandırır anında ama senin beynin ve tepkilerin buna her daim hazır. beyninde bununla alakalı bir kısım var ve normale göre sende biraz daha büyük ve çok sık kanlanma yapıyor." böyle demişti. haklı da sanki. bu biraz soğukkanlı yapıyor beni. şimdi anlıyorum. hmmm.

edit2: üçüncü günüm. ilk dört gün yarım almam söylendi, yani 5er mg. dişlerimi sıktığımı farkediyorum. çenem ağrımaya başlayınca anladım. mide bulantısı falan yapmadı. sadece ilk gün kendimi yolda yürürken amerikalı rapciler gibi hissetmemi sağladı. kollar, bacaklar slow motion rahat. iştahsızlık yaptığını bilemeyeceğim, çünkü zaten bu aralar iştahsızım, günde bir öğün. şimdi de niyetliyim zaten, ama açlık hissi yok, sigara istiyorum. (bkz: bi sigara versene)

edit3: dördüncü gün. fenayım. hala uyandığımda lanet bir güne uyandığım hissi gitmedi. canım yanıyor uyandığımda. gün boyu, lanet bir his. yarından itibaren 10mg a çıkaracağım ama şu an içimden paketin hepsini içmek geliyor. kötüyüm, yalnızım, çaresizim.

edit4: kaçıncı gün olduğunu unuttum. iyiyim sanki. * gerçekten bak. mesela bunu yazarken gülüyorum, salak salak. * umrunda olan şeylerin ciddiyeti azalıyor, canını sıkan şeyleri düşünmüyorsun aklına gelse bile. amaaan diyip, atıyorsun arkaya. tam anlamıyla iyi olduğumu söyleyemem tabi ki ama eskiye göre daha iyiyim. hala canım sıkılıyor, hala boş geçen günlerde ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. akşama kadar arkamı dönüp uyuyorum. saat 19.00 a kadar dönüp uyuduğumu hatırlamam mesela. bir de oruç tutuyorum. dini anlamda da kendimi rahat hissediyorum bu sayede. kendimi kobay gibi hissediyorum şimdi izlenimlerimi paylaştığım için. * devamı gelecek, bekleyin.

edit5: paketin yarısından çoğu bitti sanırım, gün saymıyorum artık. tek kelimeyle mükemmele doğru yaklaşıyorum. artık uzun uzadıya da yazmıyorum. şu kadar söylüyorum, "çok daha iyi olacağım".

edit6: ikinci kutuya başladım. süperman im. *
yan etkileri arasında kabızlık,iştah kesme bulunan antidepresan.
çok çok ağır bir ilaç değildir.hatta diğer ilaçlara göre hafiftir.ilaca aldanıp kendinizi kötü hissetmeyiniz efenim. (bkz: beterin beteri vardır) "uyuyorum,kafam güzel, gülüyorum" gibi olaylar abartıdır. ilaç sadece kaygınızı azaltır. ortalık sütliman olur.

xanax ın çocuklarından biri.
prozac abi/ablasıdır.
cipram ve ataraxkardeşidir.
--spoiler--
# prozac kadar ses getirmemiş bir ilaç ama sanırım yan etkileri daha az ve daha etkili. e kimya bilimi de ilerliyor öyle değil mi?
1,3 yıldır kullanıyorum.

1,3 yıl önce kullanmaya başlamadan önce "lan sözlükte ne yazmışlar acep" diye gelmiştim işte bu sayfaya.

insanların duygularını törpülediğinden felan bahsediyordu burada ve kimi başka yerlerde, zaten önyargılı bir gerizekalı olduğum için de bütün antidepresanların uyuşturucu olduğunu kendime inandırmakta da fazla zorlanmamıştım.

o küçük sevimli beyaz şeyi her öğle yemeğinden önce almadan önce bu şerefsiz sevimli parçacığın hayatımı düzene sokacağını iddia eden psikiyatristime ve bana "ben sana şu halinle yardım edemem senin bir psikiyatristle de görüşmen lazım" diyen psikoloğuma hiç de iç açıcı olmayan düşünceler geçirirdim gereksiz kafamdan.

annem de ısrarla beni düzenli olarak psikiyatriste götürüyor, ilaçcığımı düzenli kullanmam konusunda ısrar ediyor ve bu ısrarını kafamda dikilerek ve ilacı zorla yutturmak gibi eylemlerle destekliyordu.

ilk aldığım gün kendimi iyi hissettim, bu iyi hissetmenin çok da normal ve iyi birşey olmadığını düşündüğümden olsa gerek prospektüsünü yırtarcasına okumaya başladım, diyordu ki, ilk kullanma anlarında intihar eylemleri belirebilirmiş.

kendimi tarttım ve intihar etmeyi uzunca bir süreyi düşündüm. (boktan bir cümle ve iğrenç bir parantez olacak lakin intihar etmeyi planlamaktan bahsetmiyorum, intihar olgusu üzerine düşünmekten bahsediyorum)

ikinci ay da daha cesaretliydim ve patronumla kavga ettim.
üçüncü ayda daha iyi bir iş buldum.
dördüncü ayda tekrar össye girmeye karar verdim.
13. ayda össden hayvan gibi puan çıkardım ilerlemiş yaşıma rağmen. (çok da değil lan, 26 olduk)
15. aydayım, çalıştığım en yeni şirketimde altın çocuk oldum. dozu yarıya indirdim. patronuma tekrar üniversiteye gideceğimi söylediğimde gitmemem için yalvarıyor, herhalde bu 1 sene içinde gururumu en çok okşayan şey bu oldu. para kazanmaya başladık be! (yeni üniversiteye girecek çıtırlara sözlükçülere buradan selam ederim, tecrübeli abinizin çok parası var, bmw alcam yakında)

demem o ki, bu ilaç benim bünyede işe yaradı be güzeller. hani diyorum iyi bir doktorunuz varsa ve kullan diyorsa kullanın gitsin. uyuşturucu felan değil, tedavi edici, kimyayı toprlıyor, kendinize geliyorsunuz, diyorsunuz ki kendi kendi kendinize, "ben bu ilacı kullanmadan önce kötüydfüm, pısırıktım, ve salaktım. şimdi daha kararlıyım, özgüvenim var, bir karar alıyorsam uygulayabiliyorum. aslan gibiyim ulan! heeeyyyythhh! " diye haykırabiliyorsunuz lan daha ne istiyorsunuz? anlıyorsunuz ki aslında bu ilaç sizi olmanız gerekene, normale döndürüyormuş. ilaç almadan önce anormalmişsiniz aslında. yani anormal bir mutluluk veyahut da gereksiz gülümsemeler katmıyor ki bünyenize. hadi bakalım canlar, yine de en iyisini toktor bey bilir diyorum. felan fişman.

zaten hiç sevmedim yazdıklarımı. iğrenç olmuş. şukela felan vermeyin istemiyorum. gidin başımdan beni yalnız bırakın.

lüzumlu edit: normale çeviriyor derken, doğuştasn beri anormaliz de bunu alınca normal oluyoruz demek istemedim. anormal hale girince, tekrar normal olmaya alıştırıyor. demem odur ki, insan depresyonda uzun süre kalınca, normal olanın herşeyin boktan olması sanıyor. bu ilaç da bunu gideriyor.
(beyteper canavari, 07.07.2007 21:24 ~ 19.03.2009 02:33)
--spoiler--

not: eksisozluk.com'dan alıntıdır.
beynimde suni bir mutluluğa sebep olan anti-depresanlarımdan biri.
bi yerde olaylara bakış açınızı değiştiriyor. bir nebze daha bi sakin olabiliyorsunuz. denildiği gibi olayları kafaya takma katsayınız hatrı sayılır bir şekilde küçülüyor. kullanılmaya başlandığında biraz sıkıntı yaratabiliyor; iştahsızlık ve aşırı esneme, uyku hali gibi.

en azından düzenli kullanıldığında işe yarayacakmış gibi grünüyor. yine de doktora başvurulsa fena olmaz.
psikolojik mi bilmiyorum ama bir gün bile kullanmayı unuttuğunuzda eski günlerinizi hatırlatan bir dizi kaygıyla karşılaşabiliyorsunuz. tekrar dengelemek yine bir gününüzü alıyor. 42. entry'de de bahsettiğim gibi kendizi superman, batman, spiderman gibi hissediyorsunuz. unutmadan; doktor tavsiyesi olmadan kullanmayınız.
kullanmayı bir hafta kadar aksattığınız zaman, belki psikolojik belki olağan sorunlarla tekrar karşılaşabiliyorsunuz. superman'ken bir anda clark kent moduna dönebilirsiniz.
"alıyorsun bi tane aptal aptal gülümsüyorsun" diyen aptalara inanmayın. en az 2 hafta kullanmadıkça etkisi falan görülmez. insanı da aptal aptal gülümsetmez. sinir anında alındığında da bi bok olmaz.
bünyede yarattığı unutkanlığı muadil bir ilaçla mı gidermeli, ek olarak önerilen solgar'ı mı kullanmalı ya da tamamen bırakılmalı mı sorularını kendinize sorabileceğiniz antidepresandır.

edit: ulan geri zekalı nesini eksiliyorsun. allah allaaaah.
yavaş yavaş bırakılması gerekir. aniden bırakınca dünya ayaklarınızın altında yuvarlanıyormuş hissi verir. yada ay'da yürüyen ilk türk olmuşsunuzdur bir anda kendi sokağınızda yürürken.
yan etkilerinden biri de unutkanlık, muadillerinde de olduğu gibi. unutkanlık diyip geçmeyin, yaklaşık dört aylık kullanım döneminde neredeyse hafızayı tamamen kaybetme noktasına geliyorsunuz, en azından bende öyle oldu. artık öyle bir hal almıştı ki, bir anda kesiverdim söylenilenlerin aksine. tabi sonrasında derin bir çöküş içerisine girdim ama yavaş yavaş toparlanıyorum.

dün gece 03.00 suları, bir bardak viski doldurdum. öylesine boş ve amaçsız bir geceydi ki, yinelenen soruları bu şekilde susturmayı hedefledim. daha önce birçok kere denemiştim alkolü. gerçekten iyi geldiğini söyleyebilirim ama sonra bir bakmışınız alkolik olmuşunuz. vel hasıl ı kelam, bardaktaki viskiyi tekrar şişesine doldurdum. gittim abdest aldım. dolabımdaki kuran'ı çıkardım ve içimden geçirdim. "allah'ım bana bir yol göster." rastgele bir sayfa açtım vekarşıma fussilet suresi 36. ayet çıktı. "Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." birçok video'da izlemişizdir, bu tarz yol gösterdiğini, belki ardında yalan arayarak. bizzat yaşadım, gözyaşlarımı tutamadım bir anksiyete hastası olarak. artık bunun üzerine ne söylenebilir ki!
zerre işe yarayamıyor. dahası zararı çok.
iki aydır kullandığım eslorex kesmeyince doktorumun reçeteme yazdığı bir çeşit antidepresan. yarın kullanmaya başlayacağım ama araştırdıklarıma göre yan etkileri baya fazla olan ilaçmış. görelim bakalım.
yaşadığım tecrübeleri öğrenmek isteyen bir yazara yazdığım bir cevaptır. belki başkalarına da yardımcı olur.

"merhaba. tabi ki, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışayım. aslında cipralex başlığı altındaki önceki entrylerde de geniş anlatımlarımı bulabilirin ama bir de burdan yazayım.

aksiyete (kaygı) bozukluğu tanısıyla cipralex önerildi bana. 4 ay kadar kullandım. ilk on beş gün biraz ağır geçse de, sonraki günler yavaş yavaş kendimi superman gibi hissetmeye başlamıştım. şimdi bünyemdeki etkilerini sıralayım sana.

+ mutsuz, düşünceli ve tedirgindim, kullandıktan sonra daha iyi hissetmeye başladım kendimi.

- fazlasıyla düşünceli, programlı ve disiplinliydim, tamamen boşladım her şeyi. çok önemli mevzularda bile, "aman neyse" modundaydım. sorumlulukları neredeyse tamamen bıraktım.

- geçenlerde psikiyatrla görüştüm, her ne kadar o cipralex'ten kaynaklandığını düşünmese de, müthiş bir unutkanlık sardı bünyemi. en basit şeyleri bile hatırlayamıyordum. takıntılı bir insan olduğumdan da, bulana kadar beynim boşuna meşgul oluyordu, yoruyordu yani bu unutkanlık.

- acaip duygusal bir insanım. cipralex'e başladıktan sonra öyle bir hal aldım ki anlatamam. her konu da rahat ve umursamaz. belki insanmazsın, heralde 3 ay kadar oldu bırakalı, hala sorumlulukları pek sallamıyorum. rahatım anlayacağın. tepkisiz ve duygusuz.

bunlar 3-4 aylık kullanım süresinde benim bünyemde gösterdiği yan etkiler. tabi her bünyeye göre farklı yan etkileri var ama sanırım izlenimlerim doğrultusunda genel kanı bu.

şimdi gelelim neden bıraktığıma. hani bahsettim ya kaygısız oldum, vurdumduymaz, umursamaz. ilacı yazdırıp, alıp eve gelme süreci en fazla yarım saat sürecek bir konumdayım. inan gidip almadım kaygısızlıktan, aman dedim dursun. belki bunda, yarattığı unutkanlığın da payı vardır. öyle rahatsızdım ki, resmen insanlığım elimden alınmıştı. tabi bunları sonra sonra farkediyorsun.

sanırım cipralex'i bıraktıktan bir hafta sonra falan, gönderdiğin entrydeki olayı yaşadım. hemen kısaca şu anki vaziyetimi söyleyim.

+ ilaca bağımlı yaşamayıp, hiçbir şeye ihtiyaç duymadığım için çok mutluyum.
+ hafızam yavaş yavaş normalde döüyor. çok çok daha iyi, tabi o zamanlara göre.
+ belki yine umursamazım ama bu olumlu etkiliyor beni. çünkü kaygılarımı bile sallamıyorum bu sayede.
+ tekrar planlı, prgramlı olmaya başladım sanki, sorumlulukları da kovalamaya başladım.

aslında iyi bir antidepresan yan etkileri olmasa. şuna dikkat edilmeli kullanma sürecinde. kontrol her daim sende olmalı. eğer ki, bütün kontrolü ilaca bırakıp, kendini onun hakimiyetine teslim edersen işte o zaman yandın. ne bırakabilirsin, ne de bıraktıktan sonra faydasını hissedebilirsin. sonuç olarak demem o ki tabi bana göre, eğer çok zayıf bir bünyeyse ilacı kullanan, kendini her daim ona muhtaç hissedecektir. belki çok daha kapsamlı bir tedavi antidepresandan fazlasını verebilir.

geçmiş olsun.

not: bu mesajı sizin bilgilerinizi vermeden cipralex başlığı altına giriyorum ki, belki başkalarına da yardımcı olabilir."
orjinal molekül bir antidepresandır. özellkle panik atak tedavisinde çok işe yaramaktadır. ilacın aksatıldığı günde, ataklar tekrarlanır ve kişi ilaçsız daha kötü olduğunu düşünerek, cezasını almış bir biçimde, ilacına yeniden sarılır.