bugün

evrende iyi ve kötü olmak üzere 2 gruba ayrılan cinlerin,kendisini kızdıran,kendisiyle alay eden,kendilerine inanmayan kişilere musallat olması durumunda,kişiyi hayattan bezdirmek için elinden geleni yapması,kişiyi fiziksel ve ruhsal olarak olumsuz yönde değiştirmesi durumudur.
(bkz: yok böyle bişi)
bir sise cini kafaya dikip sasal su gibi icip bir de uzerine salsa yapmaya calisan kisinin icinde bulundugu durum.
Sayın Halil Cin hocamızın Hukuka Giriş sınavıyla ortaya çıkardığı hadise!
(bkz: kedidir kedi)
(bkz: bedford carpmasi)
bu işlerle uğraşan ve meçhul sona ulaşmış * bir eleman gördüm. ikide bir boynunu sağa büküyordu. *
Cin ve şeytan çarpmasının bariz belirtisi, kişinin hareketlerinde gözle görülür bir bozulma ve rahat yürüyememesi gelir. Adımlarında ve konuşmalarında dengesizlik olur. Söyleyeceklerini birbirine bağlamada güçlük çeker. Sözlerinin arasında mantıklı bir anlam ilişkisi kuramaz.

Çarpılma, insanın yapmak istediği veya düşündüğü bir hususu sağlıklı bir şekilde idrak edememesidir. Bunların bazıları başka hastalıklarla benzer belirtiler gösterebileceği gibi bazıları da kendine özgü çok farklı belirtiler gösterir.

Cinlerin insanları çarparak sara nöbetine sokmaları çoğunlukla öfke ve cezalandırma gayesiyle olur. insanlardan bazıları cinlere eziyet edebilir veya cinler onların kasten eziyet ettiklerini düşünürler. Kişi farkında olmadan cinlerin üzerine küçük su dökebilir veya kaynar su boşaltabilir. Ya da farkında olmadan cini öldürebilir. Bu da bilmeden cinin bulunduğu yere ağır eşya koymak, taş koymak veya yüksekten düşmek gibi nedenlerle olur. Özellikle kırlarda deliklere tuvalet yapmamak, özellikle tuvalete, hamama ve benzeri yerlere girerken besmele çekmek, yılan, akrep, siyah kedi ve köpeğe zarar vermemek gerekir. Yılan, akrep, siyah köpek öldürülebilir ancak yaralı bırakılmamalıdır.

Büyüklerimiz bu tür olayların yaşandığını bildikleri için çöplük kenarından geçerken, açığa tuvalet yaparken, sıcak su dökerken "Destur" denmesini hep tembih ederler.

(alıntıdır-faideli bilgiler-hakikat yayınları)
(bkz: yallah cinler yallah)
(bkz: cin çık cin çık cin çık)
ağzın köte gelmesi durumu.
(bkz: kamyondur o kamyon)
isabella adjani'nin bir filmi olması lazım.
bu başlığın altına 42. entry nin girildiği zaman toplu halde başımıza gelecek olay. (bkz: cin çarpmış)
(bkz: burnuna cin kaçması)***
bakıldığında gözlerinde üçünçü tür varlıkları görülen insanlardır..tehlikedirler..dikkat edin..sizi öldürseler dahi ceza almazlar..çünkü doktordan muhtemelen %90'ın üzerinde akıldan yoksun raporu aldıklarında niyazi olduğunuzun resmidir..
geçmiş yüzyıllarda ruhsal bozuklukların insanlarca açıklanamayıp uydurulmuş olan, kimsenin ispatlayamadığı günümüzde ise tüm ruhsal hastalıkların teşhisi şakkadanak konulduğu için "bugünlerde kimseyi cin çarpmıyor yauv" dememe sebep olan olay.
adam akıllı içmezsen her içkinin fazlası çarpar.
(bkz: çömelince bişe yapmıyor)
şasenin yamulmasıdır.
canlı örneğini gördükten sonra tırstığım varlıktır...
hristiyanlık dinindeki karşılığı iblis adlı şeytani varlıklardır.
bir yıl falan oluyor...
2-3 yıldır bursa'da okuyorum ancak giresun alucuralıyım. okuldaki samimi olduğum birkaç arkadaşımla bizim köye gitme kararı aldık. ailem niğde bor'da yaşıyor ama yazları giderler köye. dede yadigarı boş bir ev var ve köy merkezine dahi uzak kimsenin gidip gelmeyeceği bir yerde.
ev biraz döküntüdür, tuvaleti falan dışarıda tipik karadenizli evi, dağ yamacında dik, diğer evlere uzakta bir yer. elektriğimiz yoktu mum yaktık. mum yanınca arkadaşın aklına ruh çağırmak geldi. aslında bunu yazarken bile korkuyorum ya neyse...
evde fincan kısıtlı sayıdaydı birkaç küçük kutu vardı onları da ters çevirdik dedim ya eski ev diye masa da yok ama karadenizlilerin yufka açtığı sepha tarzı bir şey vardı oklavayla açılır işte onun üzerine dizdik. ruh gel falan diyoruz da pek ritüel falan bilmiyoruz. biz uğraştık ettik pek bir halt elde edemedik. başlarım ruhuna da cinine de falan diye bir yığın küfrettim gerizekalısınız siz tarzında ben korkmazdım o zamanlar dışarı çıktım tuvalete girdim iğrenç kokuyordu öğüre öğüre çıktım dışarı. etraf zifiri karanlık evden az ileri gittim aydınlatmıyor ama korkuda yok. gecenin de bir saati olmuş orada bir ağacın alt tarafına işedim o sırada da aklımdan onlara sövüyorum ruhlara falan. hızlı hızlı koştum eve girdim gece soğuk bastırmıştı.
neyse birkaç gün sonra ben niğdeye arkadaşlar da memleketlerine konyayla alanya'ya döndüler.
niğde bor'u bilen bilir sessiz sakindir biraz da ilçe merkezinin dışında oturuyoruz oralarda. evin manzarası bomboş arazi öyle bir yer.
geceleri uyurken kabuslar görüyorum. aynanın karşısına geçiyorum kendime bakıyorum gözlerimin içi zifiri karanlık oluyor. sonra aynaya yan dönüyorum yürümeye başlıyorum aynadaki yansımam da yürüyor haliyle aynayla görüş açım bittiği sırada kendimi duvarın yanında görüyorum nere gidersem yansımam var ama göz rengi benden farklı, hafif kambur sonra bana bir hırıltı çıkartıyor koşa koşa içeri kaçıyorum
o sırada bir ses duyuyorum hırıltı böylece rüyadan uyanıyorum ama o hırıltıyı içeride yine duyuyorum rüyayla gerçek arasında gidip geldim falan dedim birkaç kez o ses rüyadan aksetmiştir. neyse tekrar uyuyorum. bu rüyayı her gün görmüyorum ama halim, ferim gün geçtikçe düşüyor. hiçbir şeye tepki vermiyorum. sürekli bir uyku hali içerisindeyim.
3-4 günde bir bu rüyayı görüyorum o sıralar da onlar hakkında araştırma yapmaya başladım gündüzleri yine dalga geçiyorum da gece olunca bir korku bastırıyor yaş da gelmiş 21'e ev ahalisine de bir şey diyemiyorum. olayı anlatsam ya cin çarpmış muamelesi yapıp benden korkacaklar acıyacaklar ya da 21 yaşındasın ve korkuyorsun fiyakan sarsılacak dalga geçilecek hastır lan oradan diye.
bir gün yine bu şekilde rüyadan uyandım hırıltılar eşliğinde gözümü açar açmaz baş ucumda atatürk tablosu var mermer üzerine yere düştü, kırılma sesi geldi hemen ışığı açtım baktım hiçbir yeri kırılmamıştı. tekrar yerine astım yeniden uykuya daldım. uykuyla karışık bir hal arasındayım ne uyuyorum ne uyumuyorum tam ortası bazen oluyordur size de çünkü eskiden de olurdu bana. o sırada birden dini kitaplar falan düşmeye başladı üzerimde sol taraftaki kitaplıktan, kuran meali de bunun içindeydi düştü hemen kaldırdım başımın üzerine koydum yerine bıraktım.
uyuyamıyordum çok korktum artık durup dururken böyle şeylerin olması araştırmalardan sonra da bayağı bir tırsmıştım.
gerçek hayatta görünmüyorlardı bana ama rüyalarıma geliyorlardı bunu anlamıştım artık. uyumamaya karar verdim laptopumu açtım yatakta takılıyorum gece saat 4 olmuş feyse falan baktım kimse yoktu. öyle geziniyorum ortalıkta. birden elektrikler gitti nette gitti haliyle, az evvel şarjı yüzde 30-40 olan bilgisayarın da şarjı bitti hemen. mahallede de kimse yok bakamıyorum saat de geç olmuş kimde ışık var kimde yok diye. tekrar yastığa koydum kafamı. gözlerim daldı. yine aynı rüyayı görüyordum. ayna bu sefer çatladı bana bakarken kristalleşmeye başladı kendi silüetim. ayaklarım çaprazlaşmaya başlamıştı ama çaprazlaşırken acı duyuyordum. sonra bir anda ters döndü ve yeniden rüyadan uyandım bacağıma o sırada kramp girdi ağrılar içinde kıvranıyordum çığırmıştım artık. annem sesimi duyunca koştu geldi olum noldu falan demeye başladı benle yatsana dedim sesini çıkartmadı sarıldı bana omzunda uyudum.

daha fazla anlatamayacağım.
cin carpmasi bira, şarap gibi içkilere göre daha geç etki eden ama daha etkili bir çarpma dır. (bkz: dur ben yanlış yere gelmişim)
aslında yoktur, hurafedir.
Bilimsel olarak cinipolic charpmasin isimli bakterinin yarattığı merkezi sinir noktalarına baskı sonucunda oluşan halüsilasyon ve davranış kayıplarıdır. *
(bkz: dini her kavramı bilimle açıklama çabası)
Sözlükte forum havası estiren enteresan durum. Boş boş konuşmayın. +rep.
güncel Önemli Başlıklar