bugün

che ye özenip puroya başlamak chp ye dertlenip sigaraya başlamaktan iyidir.
puro, uzun saçlılara karizma katan bir ögedir. kısa saçlılar yapmasın.
görsel
görsel

Puro denince o gelir akla...
ben 5 yaşındayken tekel bayimiz vardı. bir gün evde televizyonun altındaki çekmeceyi açtım, aa ne değişik çikolata diye paketi açtım ısırdım. ağzımda bir kötü acılık. bu nasıl çikolata derken attım tekrar çekmeceye. prodan sonra sigarayı da denedim. aklıma gelmişken yazayım dedim. 24 sene geçti vay amk... ilk sigaramı da yine ben 5 yaşındayken denedim. eniştem bize gelmişti, ben herkesten önce uyanıyordum. sabah paketini aldım, dün gibi hatırlıyorum parliamentti. nasıl bir şey bu sigara diye bir dal çıkarıp yaktım. öksürük tuttu hemen söndürdüm. sonra çöpe attım. aklımda koku çıkacağı kalmış, dolabı açtım domates yedim soğan yedim sonra baktım rakı var. onu açıp 2-3 yudum aldım. ben sigarayı daha kötü algılarlar rakıyı zaten içiyorlar ve seviyorlar diye bir şey demezler diye algılıyordum küçükken. bir de suya benzettim içtim derim diye düşündüm. sonra onuda dolaba koydum. 5 yaşında yakalanmadım ama 15 yaşında ortaokul son sınıfın son günü arkadaşlarla okulun karşı sokağında sigara içerken üzerimde babamın spor eşortmanı vardı hoşuma gidiyor diye giymiştim. oh be okul bitti deyip aldığım fırtı üflüyordum ki sokağında bembeyaz saçlı bir adam. babam. arkadaşlara sigarayı çakmağı atıp kaçarken, ne oldu dediler, sokağın başına bakın dedim. aa baban dediler, evet işte o yüzden kaçıyorum görüşürüz dedim. 5 yaşımdaki gibi ne içsem kokusu gitse diye düşünürken meyveli sodalar falan filan eve geldim. odama girip kapıyı kapattım ranzama yatıp bekliyorum. kapının kolu aşağı indiği an uyku numarası yapacağım. bir süre sonra kol indi, gözümü kapattım. babam geldi, beni yatağımdan kaldırdı, kendisi de sigara içtiği için "ben içtim öldüm de sen mi içeceksin şerefsiz" diyerek bir güzel tokat yapıştırmasıyla ben ranzanın yanındaki çekmeceye serildim. sonra döndüm, elini bir daha kaldırdı ama bacak arası açıktı. fırlamalık yapıp bacak arasından geçtim sonra tuvalete kaçtım. kapıyı kapatıp kilitledim. çık lan dışarı dedi, ben de sinirlendim "çıkmayacağım lan" deyince kapıyı kıracak gibi oldu, annem de oğlum öyle konuşma deyince, o zaman öyle konuşmasın dedim falan konuyu o gün kapattık. ama 1 hafta boyunca babamın arkadaşları yolda görünce oğlum sigara içme diye nasihat verdi, ablalarım eniştemler bizim evin telefonunu arayıp uyardılar,nasihat verdiler. tüm cümle alem sigara bıraktırma hattına dönüştü kısaca. tabi bünye bir kere almış zehiri anca 1 sene dayandım, 2006'da lise de tekrar başladım, yine yakalandım ama bu sefer dayak yemedim. 20 yaşıma kadar baba yanında içilmez klişesi ve baba izin verse de yanında amcanlar,dayınlar varsa babana laf gelmesin diye içme klişesiyle baş ederek. 20'sinden sonra gönül rahatlığıyla içmeye devam. puroya geri dönücem 2005'te, ferhan şensoy'un şans kapıyı kırınca filminden sonra merak saldım ben puroya. kafa siktik kusura bakmayın hehehe.
ben "cehepeye özenip" diye okudum.

erduvanlaşmaya başladım, her yerde chp görüyorum.