bugün

manga'nın son albümdeki en iyi şarkısı şüphesiz.
günden güne iyi söz yazan bir grup olduklarının da ispatıdır bu şarkı..

akustik hali:
http://www.youtube.com/watch?v=bWHkQnE41Zs

Birden Ay ışığını kesti
Bir de Sen çok değiştin
Yaşananlar hiç yaşanmamış gibi
Söylenenler hiç söylenmemiş gibi
inanamadım gittiğine,inanamadım bittiğine..

Ne sen baktın ardına ne ben
Hep ayrı yollarda yürüdük..

Sustu bu gece, karardı yine ay
Kaldı geriye cevapsız sorular
Uyandığında onu ilk kim görecek
Bıraktığım düşü kim büyütecek?
üst üste binerler bazen.

kördüğüm misali benim meselem: http://www.youtube.com/watch?v=_o1R0fbWV-U
-artık beni sevmiyorsun değil mi?
- delirdin mi ?
- Kaç cm ?

gibi alakasız ve saçma sorulardır.
+Annee ! Samsung ne demek?

- ...?!
özel numarayla cevapsız çağrı almak kadar bilinmezdir, üzer, neden niçin diye sorgulatır bile. ama sessizlik gibidir, acıtır, acıtırsın.
durdurulması imkansız bir cisim ile hareket ettirilmesi imkansiz bir cisim çarpışırsa ne olur ?
sevgilimsiden, cevabını alamadığım sorulardan bunaldığım anlarda dinlediğim manga şarkısı.

http://www.youtube.com/watch?v=f-IdsNxu4QU
zamanın derinliğinde kaybolmuş sorulardır. söyleyen çoktan gitmiş, söyleten, söyletmeye devam etmiş, bir varmış bir yokmuş, en çok ta yokmuş.
cevaplandığı zaman o sorular, insan miladını dolduracağını hissediyor. keşke cevap bulabilsek.
uyandığında onu ilk kim görecek? sorusunu içerisinde barındıran manga şarkısı. cevabı malum ama yazalım yine. gece kim aldıysa 10 puanı o tabi*.
Bir vampir, aids hastasının kanını içerse aids olur mu?
sevilen manga şarkısıdır. şuan arka arkaya aynı şarkıyı geri sarıp dinliyorum. fena gaza getiriyor.
--spoiler--
"nem néztünk vissza, s már külön utakon jártunk."
geriye bakmadık, ve zaten farklı yollarda yürüyorduk.

"csend lett, s újra elbújt a hold."
bir sessizlik oldu, ve ay saklandı yine.

"s ami maradt: ezernyi, megválaszolatlan kérdés."
ve geriye tek bişey kaldı: binlerce cevapsız soru.

"vajon ki fogja eloször meglátni a holdat?"
ayı ilk kim görecek?

"ki fogja megvalósítani félbehagyott álmomat?"
kırık düşlerimi kim farkedecek?
--spoiler--
birisi hasta olunca "şifayı kapmışsın." deriz ama iyileşmesi için de "allah şifa versin." deriz. ben hala çözemedim bunu sözlük. eş anlamlı mı bunlar? değilse neden böyle kullanılıyor?
Bi s*ktirip gidermisin?
aynı zamanda manganın bir şarkısı

http://www.youtube.com/watch?v=OTgEuHBS3K4
yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyorlar?

Süper yapıştırıcı herşeyi yapıştırdığı halde niçin içinde bulunduğu tüpün iç çıdarlarını yapıştırmamaktadır?

Niçin yanlış çevrilen telefon numarası hiçbir zaman meşgul çalmaz?

Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi?

Eğer bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?

Niçin "tek heceli" kelimesini diyebilmek için dört hece kullanmaktayız?

Neden insanlar gökyüzünde 400 Milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, yeni boyalı yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?

Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıcı varken bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaktadır?

Işık 300.000 km/sn hızla yayıldıgına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?

Işık hızında giden bir arabada oturduğumuzu varsayarsak, farları yakınca ne olur?

Niçin fare kokulu kedi maması yok?

Teflona hiçbir sey yapışmadığı halde teflon tavaya nasıl yapışmıştır?

Niçin uçaklarda paraşüt yerine can yeleği vardır? Eğer uçağın karakutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır?

Bunların tamamını akılcı bir şekilde cevaplayabilen kaç kaç kişi var?
bir nihilist için 52 katlı bir gökdelenden atlamak ne ifade eder ?
Ve bir materyalist için aşk? Bir teist için şüphe...
Bir anarşist için hastanede sıra beklemek ne anlama gelir? Ya bir komünistin özel arabasıyla hava atması... Bir kapitalist için belediye otobüsleri... Bir feminist için baba...
neden mizah?
cenazede, hayırdır?
gece gece taktığım, sözleri harika anlamlı, mükemmel bir manga şarkısı.
Tam bir haftadır, ben ben değilim resmen. Haddinden fazla sessiz, haddinden fazla içine kapanığım. Oturduğum masada söylenecek her şeyi söylediğim ve duyacağım her şeyi duyduğum için böyle oldum sanırım. içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor. Ne evden dışarı adım atmak, ne ders çalışmak ne arkadaşlar ile vakit geçirmek.. Aklımda bir sürü soru var. Beynimi kemiren, düşünmekten hasta eden bir ton soru. Neden? Neden bu haldeyim? Neden bu haldeyiz? Her şey boşamıydı? Bunca zaman boşa mı geçti? Madem öyle neden hala bu durumdayız? Hiç birine cevap bulamıyorum. Hem o da yardımcı olmuyor artık cevabını bulmam için. Dinlemiyor bile beni. Karşılaşmıyoruz bile.. Herkes kendini yoluna mı gitti gerçekten? Hayatlarımızda varolmamızın en büyük sebebi birbirimizin dönüm noktası olmamız mıydı? Belki de sadece bundan ibarettir.. Ne çok soru var bende sana, bize, yaşanmışlıklara dair görüyor musun? Beraber cevaplanamayacak ne çok soru..
(bkz: nereye sıçacaklar) hala cevabı yok...
Sünger bob nasıl olurda denizin altında mangal yapıp, duş alır ve ve bebek şirin kimdendir?..
ferman bu sözleri nasıl bir ruh haliyle yazdı çok merak ediyorum. nasıl dokunuyor insanın içine.
uyandığında onu ilk kim görecek?
bıraktığım düşü kim büyütecek?
güncel Önemli Başlıklar