bugün

Ya bu gagasıyla tüylerini mi yoluyor kendini mi temizliyor anlamadım ama bir şeyler yapıyor. Baktığımı fark ettiği an gagasını çekip bakmadığım an devam ediyor. Bitlendi mi acaba.
dün sorumluluğunu pet shoptan aldığım kuştur. haldır haldır nasıl bakılır diye video araştırıyor entry okuyorum.

çok tatlı bir şey.
öss sınavı çıkışı yakaladığım kuş.
2004 yada 2005 olacak Göztepe istasyonu'nda dönüş trenini beklerken annemle yakalamıştık. sersemlediği için kolayca tutup ağzı açık bi torbaya koyduk. evde zaten muhabbet kuşlarından kalma kafes vardı.
ilk başlarda ısırığı okşama gibi gelirdi daha sonra yedikçe kuvvetlendi parmaktan kan getirir olmuştu.
ben aldım 10 gün sabredebildim verdim birine gitti. memmun edemezsiniz sürekli ciyak ciyak öter. nankör ve şerefsiz bir kuş. boşuna para vermeyin. ısırma alışanlığı yok diyorlar ama bundan fazla ısırma alışkanlığı olan kuş tanımadım.

edit: acayip kafa ütüler ben bu yüzden gönderdim. sabahın köründe başlar akşama kadar susmaz.
bu kuşa kim cennet ismini taktıysa sağlam trollemiş.
Dünyanın en tatliş görünümüne sahip olup parmak gördüğü an tutup etinizi koparabilecek kabiliyete sahip kuş türüdür.Kuşlardan korkmama sebep olmuştur ve birkaç ay önce evden firar etti kendisi.
muhabbet kuşu kadar bir boyutu vardır. Oldukça uysal hayvanlar öyle ısdırma gibi şeyleri pek yapma girişiminde bulunmuyorlar.

Genel de çoğu aynı renk ve tipte dursa dahi farklı tipleri de vardır.

görsel
Mavisini istiyorum. Biri bulsun bana mavili siyahlı olanı
kendinize alıştırırsanız kafanızdan, omzunuzdan ve hatta koynunuzdan ayrılmaz bu kuş.

konuştuğunuzda karşılık verir, kızdığınızda perdeye tırmanıp trip atar, yemek yediğinizde ağzınızın içini gözler.

pek kuş gibi değil yani.

görsel
Yalnız o iki elin arasındaki sultan papağanı.

Cennet papağanları yeşil tüylü kırmızı gagalı oluyor.
daaatttt! yanlış. o sultan papağanı.
görsel

3-4 yıl önce böyle bir çift besledim. Çok iyi dinleyicilerdir. Sürekli ilgi beklerler ve görmedikleri zaman o tiz sesleriyle evi başınıza yıkarlar. Acayip meraklılar ve kurcalamayı, kırmayı severler. avizenin camını kırmışlardı o derece.

Daha sonra bu çiftimin yavruları oldu ve daha çok kafeste takılmaya başladılar. Her anlarını dikkatlice izledim. Hatta yavrulardan biri hasta oldu. Anne diğer yavruya bulaşmasın diye onu yuvadan attı aldım götürdüm işe giderken. Mama alıp besledim. Akşam eve geldiğimizde kıyamet koptu. Nasıl merak etmişler yuvaya tekrar koyduğumda, anne ve baba birden yanına gittiler. Sonra iyileşti derken büyüdüler. Hep böyle yan yana uyuyordı.

Bir gün baba ayrı bir dalda tek başına uyuyordu. Sonra birden bir ses geldi pat diye. baktım kafesin dibinde meğer düşmüş. Sersem hali görülmeye değerdi. Kendini toparlayıp döndü tekrar diğerlerinin yanına tekrar uykuya daldı.

Bugün belgesel izlerken onları hatırladım. Nasıl özlemişim, pür dikkat dinlerlerdi beni. Ölümlerine dayanamam diye vermiştim başka birine. Odur budur evde hayvan besleyemiyorum. Çünkü Çok bağlanıyorum.
rengarenk, konuşma yeteneği yok denecek kadar az, çok sosyal ve zeki küçük bir papağan türüdür. çift beslenmelidir. ısırmaları meşhurdur. benimkini geçenlerde veterinere götürmüştüm. hekimlerden biri kuşumu kafesinden almak üzere elini bir şeyle sararken yanındaki hekimle şöyle bir diyalogları oldu:

''iyi sar bak, bunlar şahine filan benzemez fena ısırır''

''Abi, şahinden kartaldan bu kadar korkmuyorum cidden.''

Psikolojilerini iyi tutmak lazım, bol ilgi ve sevgi ki sizi ısırmasın. gagalarını sürü üyelerine karşı kullanmazlarmış çünkü.
6 ay oldu ben halen alıştıramadım.Her türlü nimeti verdik ama daha önce beslediğim sultan papağanı kadar olamadı.o bile 1 ayda elime geliyordu.

Ama olsun dostluklar kolay kurulmuyor.Bazen yıllar alabilir.