bugün

Sabaha karşı 4 civarı. Sabaha kadar belgesel izlemişim uzay, zaman ,quantum ,jeoloji çorba olmuş zihnim. Yeter bu kadar diyip kapattım televizyonu uyku moduna geçtim. Sonra aklıma fikirler dolmaya başladı düşünce deneyleri yapıyorum Einstein ı koltuğundan edeceğim gezegenleri kaldırıp kaldırıp atıyorum süpernovalar yaratıyorum termodinamiği ihlal etmeye çalışıyorum. Birden aklıma güzel bir fikir geldi. Düşündüm ki bir bardak suya batmayacak bir cisim atsam, su bu cismi sonsuza kadar taşıyabilir mi?Taşıyabilirse sonsuz enerjiyi buldum, taşıyamazsa enerjisini yitirmiş bir su olabilir mi? Milyarlarca yıl sonra enerjisini tüketmiş denizlerde gemiler artık yüzemez hale mi gelecek ? işin içinden çıkamadım ve sonra celal hocanın sabaha kadar kütüphanesinde olduğunu hatırladım dedim atayım mail ne kaybederim heyecan olur. Maili attım ve balkonda bir sigara içtim. içeri döndüğümde gelen cevap ''bir fizikçiye sormalısınızdı''. Kusura bakmayın hocam jeolojiyi de anlatıyorsunuz tarihi de anlatıyorsunuz fiziği de anlatıyorsunuz felsefe yi de anlatıyorsunuz logic ide anlatıyorsunuz ondan ilk size geldim diyemedim.

Sonra ertesi gün Flutv deki erkcan isimli fizikçi arkadaşa sordum, çok güzel cevapladı.
Ben ki bilimsel bir çağ açıp kapayacağıma inanırken Kuvvetle enerji aynı şeyler değil hareket yoksa enerji harcaması olmaz dedi. Ortaokul fen derslerim iyi değildi özür dilerim tamam mı. Fen hocam sebzeye zebze voleybola veleybal derdi ve kopmuş dişinin arasına dilini sokup vick sesi çıkarırdı. Bence onun da suçu var.
ben de 19 yaşında oxford üniversitesi nin beğendiğim bir bölümün başkanına atmıştım

1 hafta sonra cvp geldi.

msj ın sonunda iyi yetiştiğinizde sizleri aramızda görmeyi elbette isteriz. yazmıştı.

şimdi sen neredesin, ben nerdeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee.
Bir teori bulup geri geleceğim ananızı ağlatacağım.
ben olsam feyyaz yiğit'e sorardım. en net adam. iş başvurusu yapmadan önce de ona danışmıştım. işe sokmamışlardı, ama tazminat kazanmıştım.