bugün

1995 tarihli mukemmel bir scorsese* filmi. basrollerinde robert de niro, joe pesci ve sharon stone vardir. scorsese'nin mukemmel kurgu kabiliyeti ve mukemmel oykulemesi bu filmde doruk noktaya ulasir. goodfellas'in ust versiyonudur.
ing. kumarhane.
filmde sam "ace" rothstein'ı oynayan de niro abimizin şöyle başlayan bir de tiradı vardır: "there are 3 ways of doing things here: first; wrong way, second; right way, and third; my way..."
(bkz: casino royale)
it. genelev.
filmin sonuna dogru olayların sonuna gelindiği sahnede calan sarkı bir animals parcası olan house of the rising sun dır. sahneye çok iyi gitmiştir.

ufak bir ayrıntıda şöyledir ki;

şarkıda bahsedilen ev bir genelev*. filmdeki karakterlerin cogu italyan veya italyan asıllıdır. ve casino italyanca da genelev anlamına gelmekte*.

bahsi gecen sarkı için;

http://www.youtube.com/watch?v=pRV9QCXLtHQ
--spoiler--

öncelikle filmi sırf robert de niro, sharon stone, joe pesci, kevin pollack ve james woods gibi insanları biraraya getirdiği için bile izlemenizi tavsiye ederim.

amerikadaki kumar kültürü ve vegas rüyasına çeşitli atıflarda bulunmuş ve mafya-devlet-özel sektör ilişkileriyle ilgili çeşitli yorumlara gitmiş izlenesi bir filmdir. las vegas gibi çöl üzerinde bir arazinin nasıl olupta altın yumurtlayan tavuk kıvamında bir para basma merkezi haline geldiğini robert de niro ve joe pesci nin vasatın üstündeki performansları üzerinde ve sharon stone'un eşsiz güzelliği ve seksapeli ile birlikte izlemek için harika bir fırsat.

robert de niro filmde bir yahudi rolünde. ace rothstein adlı eski bir kumarbaz ve bahis dahisi. her türlü kumarın, bahisin hilesini hurdasını ezbere bilen ve sürekli kazanacak eli tahmin eden bir şans meleği gibi. joe pesci ise onun çocukluk arkadaşı bir kabadayı. aslında mafya aleminde captain olduğunu düşünüyorum. çünkü vegasa gelmeden önce bir mafya babasının emrinde çalışan adam.

bu ikili vegasa gelir ve robert de niro büyük bir kumarhanenin işleticisi, joe pesci ise las vegası haraca bağlayan bir kabadayı rolüne bürünür. sharon stone ise tam bir orospu filmde.ginger rolünde sonradan robert de niro nun karısı olarak görüyoruz. filmle ilgili daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum, birkaç saat güzel vakit geçirmek istiyorsanız mutlaka izleyiniz.

not: mafyanın hesap görme aşamasında joe pesci ve kardeşinin beyzbol sopalarıyla haşat edilişi sahnesi dikkat çekici.
--spoiler--
robert de niro, joe pesci, sharon stone ve james woods gibi büyük oyuncuları biraraya getiren, etkileyici bir martin scorsese filmi. izlemeyenler okumasın. kimsenin seyir zevkini batırmak istemem.

--hayvani spoiler--

robert de niro çok sağlam bir kumarbaz.. her türlü hileyi hurdayı biliyor. tüm bahisleri tutuyor. onun oynadığı bahise oynuyor insanlar filan.. öyle manyak bi tip. joe pesci de onun çocukluk arkadaşı ve arkasını kollayan adam rolünde. öyle ki, ona laf eden oldu mu öldürmekten bile çekinmeyecek kadar bağlı dostuna.

asıl hikaye, ikilinin vegas'a gelmesiyle başlıyor. robert de niro, kumarhanenin başına getirilince, pesci de kendi yolunu çizmeye başlıyor. kendi çetesini kurup hırsızlık yapıyor, haraca bağlıyor, adam öldürüyor.. vegas'ın kabadayısı oluyor resmen. bi pesci birde de niro'nun ağzından hikayenin arka planını dinliyoruz zaman zaman.

de niro'nun, kaliteli bir sürtük olan paragöz ginger'a (sharon stone) aşık olması, hayatını felakete sürüklüyor. aşık erkeğin gözü nasıl kararıyormuş onu da gördük. o nasıl bi aşk öyle? en güzel, en etkilendiğim sahnelere geçeyim:

-ginger gittikten sonra, de niro'nun yatakta uzanmış sigarasını içerken ki hali çok gerçekçiydi. sonra ginger gelirken iç sesinin anlattıkları beni çok etkiledi. "gidemesin diye ona anahtarı vermedim.. zaten gitmesini istemiyordum" gibi bi şeyler diyordu. bu da aşık olduğunuzdaki o bırakamama, mecburiyet hissiyatını çok iyi anlatmış.

-joe pesci'nin ginger'a "sen kimsin be? senin gibi bi orospu için 35 yıldır tanıdığım adamı mı öldüreceğim?!" dediği an bombaydı. ama herifin karısını becerdin. ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın karısını ellemeyecektin pesci abi.

-pesci'nin canlı canlı gömüldüğü sahne felaketti. bok yoluna gitti resmen adam.

-robert de niro her zamanki gibi tapılasıydı. aşığım bu adama..

-sharon stone, güzelliğinin zirvesindeymiş maşallah. para hırsından doymak bilmedi hatun. de niro'nun iliğini kemiğini tüketti mücevherleri aldıra aldıra.. tam bi sürtük rolündeydi gerçekten ve çok başarılı oynamış. bence, de niro'yla karşılıklı oynamanın verdiği gazı iyi değerlendirmiş stone hanım.

--hayvani spoiler--

kısacası, çok iyi filmdi bana göre. izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. sadece robert de niro için bile izlenmeli. adam yaşayan en büyük oyuncu, efsane.. seviyorum seni robert.

görsel
robert de niro ve joe pesci hayvanlarının oynayıp, martin scorsese gibi bir ustanın yönettiği nefis (başka birşey olması beklenemez çünkü bu adamlar hakkaten hayvan) film.
Yaklaşık 3 saat süren şahane bir martin scorsese filmi.

(bkz: martin scorsese)

Film gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek çekilmiştir. Filmin hayatını anlattığı kişi ise Frank "Lefty" Rosenthal'dır.

(bkz: Frank Rosenthal)

Film sadece Frank "Lefty" Rosenthal'ın hikayesini değil, aynı zamanda mafyanın işleyişi ve Las Vegas'ın evrimi hakkında da ders vermektedir. Kanımca ölmeden önce islenmesi gereken filmlerden.
--- spoiler---
sürekli bahsedildi biliyorum ama joe pesci'nin raging bull filmindeki gibi yeniden çılgın attığı ama filmin raging bull'a göre daha iyimser bir sonunun olduğunu söyleyebileceğim olağanüstü film.
---spoiler---
en acaip kıyafetlerin bile, de niro nun üzerinde mükemmel durduğunu gözlemlediğimiz film. karizma böyle bir şey.
goodfellas'tan sonra en beğendiğim diğer bir scorsese filmi. keşke joe pesci ve de niro'yu beraber daha fazla filmde izleme şansı bulabilsek dedirtti bana gene bu film.

raging bull'u izlerken de bir bu kadar hayran kalmıştım bu ikiliye. ayrıca orda da bir sarışın filme ayrı bir hava katıyordu* ve hikayeyi karşı cins açısından* çok güzel tamamlıyordu. aynı şeyi casino'da da görmek mümkün, bir de bu sefer kadın oyuncu olarak sharon stone olunca müthiş bir film çıkmış ortaya.
joe pesci'nin sürüklediği, robert de niro ve sharon stone'nın ise harika oynadığu martin scorsese filmi. sharon stone bu filmdeki oyunculuğu ile 1995 yılı akademi ödüllerinde en iyi kadın oyuncu kategorisinde aday gösterilmiştir.
robert de niro gibi bir usta ve sharon stone gibi bir güzellik oynuyor diye izlenen 2 saat 45 dakikalık mükemmel bir film. bol para, lüks bir hayat ancak mutsuzluk ve depresyon diz boyu. zenginlik içinde sefalet yaşayan insanları izledik. sonları da pek iyi bitmedi. kumar gerçeğini çok güzel anlatmış. robert de niro nun en zor olaylara karşı soğukkanlılığı ve ayrıntılara olan dikkati filmi daha da izlenir kılmış.
monte carlo'da bulunan tarihi casino bir müze gibidir. geçmişten günümüze slotlar, iskambiller ve diğer kumar aletleri sergilenmektedir. ha birde slota 200 avro yedirip, 100 avro kazanınca sevinenleri görmekte mümkündür. ellerini havaya kaldırırlar yüzlerinde bir gülümseme, masada arabasını kaybeden şahısla aynı kapıdan çıkıp giderler. şöyle bir yazı asılıdır duvarda ve çok ilginçtir; "always casino wins".
olağan üstü oyunculuk performanslarının çıkarıldığı film. scorsese'nin ne büyük bir yönetmen olduğunun kanıtı.
tüm robert de niro filmleri izleyen biri olarak, robert de niro'nun hayatındaki en iyi oyunculuk performansı çıkardığı film diyebilirim. diğer oyuncularda çok iyiydi. özellikle gingeri canlandıran hayatının filmini oynamıştır. tüm bunlar böyle olunca harika bir film ortaya çıkmıştır. tabi martin scorsese faktörünü katmıyorum.
sanatçı burada bir insan nasıl zorla günaha sokulur göstermek istemiş. oyunculukları değerlendirmek ne haddime ama bu nasıl bir mizaçtır robert de niro. adamı gökkuşağı gibi giydirmişler yine adam yine adam. başıma bir şey gelmeyecekse joe pesci her gözüktüğünde rahmetli zeki müren aklıma geldi demek istiyorum. ve sharon stone öyle bir oynamış ki böyle içten içten bekledim ne zaman ölecek bu şıprıntı diye. billy sherbert karekterindeki don rickles ise ayrıca favorimdir. saygılar.
--spoiler--

nicky' nin as'a çölde ayarı verdikten sonra arabasının tozunu yutturduğu sahne pek bi güzeldir.
--spoiler--
belgesel tadında çekilmiş güzel bir scorsese filmi ama anlatıcı o kadar hızlı konuşuyor ki filmi takip etmekte zorlandım açıkçası yine de izlenmeli robert de niro için.
1995 yapımı muhteşem film.
içinde ''fuck'' kelimesini en çok barındıran filmdir. ''gelmiş geçmiş'' diye de ekleyelim.
merak edenler olursa; saydım, 398 tane var.
güzel ve uzun bir film, ancak uzunluğunu hisstmiyorsunuz.

bolca diyalog barınıdıryor. film oldukça gerçekçi.

izleyin derim.
Bi kibrisa gidip o ortam yasanmali arkadas. Milyonerseniz vegas tabi.
sitelerde de oynadıgım cok keyf aldıgım kumar mekanları.
güncel Önemli Başlıklar