bugün

adil ve vicdan sahibi bir yönetimin hızla uzaklaştığı bir toplum olmak, toplumsal değerlerin çürümesiyle mümkündür.

oysa biz sadece yönetimi suçluyoruz. peki bir avuç insanı suçlarken bu toplumun bireyleri olarak üzerimize düşen sorumlulukların ya da sorumsuz davranışlarımızın farkında mıyız?

nasıl bu hale geldik, bu sürecin farkında olan var mı?
bir toplumda adelet; estetik yargılar ile değer yargıları arasındaki uzlaşının kaybolmasıyla ölür.
ülkeyi yönetenlerin kendilerinin yediği naneler ortaya çıkmasın için bütün kurumları hatta ve hatta devlet içindeki mekanizmaları kendisine bağlamakla ölür şekil 1-A görüldüğü gibi.
çok yolu vardır efendim. ve bunlardan birine tarih tanıklık ediyor.
(bkz: reza zarrab)