bugün

Sıcaktı o utanıp yaşayamadığımız yaz akşamları;
Zordu belkide dönüp bakmak zamansız gelip geçen maziye
Ne denli korkutur ki beni umursamaz tavırlarım?
Devremülk gibiydi belkide amaçsız ve soğuk yalnızlığım.
Hep bir sonraki sahibini beklemekteydi.

Sevmek miydi yanlış olan,yoksa aşk mıydı yazmayan kitaplarda günah sayılan

Kapağı olmayan bir çok kitap yazdım senin için
Ve bir çok içerik silindi sen hariç, kitaplarımdan
Hiç olmamış ve asla olmayacak bir beyaz kağıt gibiydi saf kalbin.
Üzerinde iz bırakmaya nasıl hakkım olabilirdi?
Kara kalemler gibiydik farkında olmadan.
Beyaz bir silginin tozları elindeydi yaşamımız; üflesen uçacak gibiydi adeta...

Söylemiştim sana, biliyorsun.Günahtı sana aşık olmak.
Ve ne mutludur ki ben, güneş altında ağır ağır erimektense
Cehennemde tek seferde yanmayı tercih edebilenlerdendim.
Sonuna kadar işledim o günahı,evet yandım belki kor alevler içinde
Biliyorum senide yaktım,bizi yakmaya yetmez o küllerin içerisinde.
Gerektiğinde yanmayı bilmekti bizimkisi ve biz bildiğimizi okumaktan yanaydık.

Bir iki damla göz yaşı taçlandırıyor yazdıklarımı
Ve bitiriyorum kısa olduğunu sandığım cümlelerimi.
Sen havaya dolmuş ve her seferinde tenime temas ediyor iken;
Yaşamak için dahi olsa, seni içime çekişlerim ne denli yersizdi?
Bir soluk olup ciğerlerime dolman ne kadar günahtı bilmiyorum.
Benim bilinmezliklerim bir yana,senin bilmen gereken tek bir husus var.
Her iç çekişimde nefesim olan seni, çok seviyorum...

Biricik sevdiceğime hitafen...
Ne kadar uzak dahi olsan "nefesim ol" düğümlen boğazımda...

An itibariyle bana bu dizleri yazdıran başlık...