bugün

(bkz: fahişeliğin öbür yüzü)
en eski meslek olmakla birlikte; insanın bedenini bir iş için kullanması başka, kullandırması başka.
dünyanın en eski meslekleri arasında olan orospuluğun bittabi meslek olarak seçilmesidir.
(bkz: türk orospular sendikası)
(bkz: toros sen)
(bkz: bir yaşam tarzı olarak orospuluk)
hobi olarak yapanları yazının dışında, çok uzaklarda bir yerlerde tutuyorum.

her gün kapımıza gelen kediden bahsetmek istiyorum ben. yavru bir kedi. annesi nerede, babası nerede bilmiyoruz. her gün apartmandan içeri girip paspasa kıvrılıyor. sevgili kedicik'e süt koyuyoruz. isim bulamadık. şimdilik o bir kedicik.

birden kedicik'in haykırışlarına uyanıyoruz. kapıda küçük faruk. "gelmek için biraz geç değil mi?" diyorum. "annem gitti" diyor. canı sıkkın değil gibi. küçücük bedeninde uzun yıllar yaşamış gibi.

-bu saatte nereye gitti annen?
-bilmiyorum... sizde kalmamı söyledi.
-pekala. gir içeri...

gözlerinin altında anlam veremediğim bir kahvelik. solgun görünüşünün altında yaramaz bir çocuk. adım atıyor içeri doğru. tiki var. sürekli eğilip kalkıyor. bunu yaptığının farkında değil.

sevda abla.
çok sevdiğim, beraber kahvaltı yapmaktan çok hoşlandığım kadın. güzel bir vücudu ve bir oğlu var. faruk. küçük yaşta evlenmiş. evi bizimkinden güzel. buzdolabında meyve suyu akıtacağı var düşünün artık.

çalışmadan nasıl aldı bütün bunları?

bilmiyordum.

sevda ablanın mesleğini... o benim gözümde dünya tatlısı bir insan. öğrendikten sonra da öyle kalmaya devam etti. denemeden aldığı kıyafetler ona olmayınca gider alırım ondan. ben giyerim. işin doğrusu o verir. gün aşırı kahve içeriz. fal bakar. garip bir sinerjisi var. korkunç değil ama ürpertici. evimizde bir eksik görsün hemen gider alır. cezvemiz yoktu. hemen gitti, aldı, geldi. caesar'ı andıran kadın. hep gülümsemeye çalışır. bazen geceleri görürüm onu. çok üzülürüm bakamam yüzüne. bu hayatı istemediğini bilirim çünkü. güzel vücudunun ne sancılar çektiğini kendi vücudumda hissederim. karnıma bir ağrı girer. saçlarını düzeltir beni görünce. yüzüne yapay bir gülücük takınır o an. bir an önce eve girmek ister. hep de apartmanda karşılaşırız.

-faruk sizde dimi?
-evet ablacım.
-sabah gelsin olur mu? çok iyi değilim ben.
-peki ablacım sorun yok. biz seve seve bakarız ona.

bazen pis geyikler yaparız aramızda. kardeşimle. ama sırf pisliğine. pis olmak için. kötü gözükmek için. kötü durumu iyi göstermek için. "ahaha bak bizim evde o. çocuğu var sizde var mı?"
biliyorum berbat. kimseye falan da bahsettiğimiz yok.

ama bütün bunların başka bir yolu yok mu?
yoksa bu, her şeyin en kolay yolu mu?
hayatın kimi, nereye koyacağını bilmediğimiz dengeleri arasında, belki de zorunlu bir seçim sonucu yapılan meslektir.
hangi tür orospuluk diye sormamız gereken durumdur. çünkü orospuluk sadece yatakta olmaz. içten pazarlıklı birinin yaptığı davranış ve ya gözünle görmediğin birini itham etme de orospuluğa girer. parayla bu işi yapanlar zaten mesleğini bildiğinden problem olmaz. önemli olan diğer tür * meslek haline getirilmemesidir.
bir de bunun ruha işlemiş hali vardır.. işte onun emekliliği yoktur..
dünyanın en eski mesleği olduğu varsayılır.
bence kadınlar fakir kalmaz hiçbir zaman. Çünkü Okumasada; iki makyaj, Bir kısa etek, bir parfüm ile erkeğin başını
döndürebilir. Ve sonucunda parada anlaşıldığında ki küçük paralar olmaz. Fakir Kalınmaz. Tabi herkes bunu kendine yedirir mi bilmem..
pezevenk desteklidir.

bir de şunlar var;

(bkz: bir hobi olarak orospuluk)
(bkz: bakire orospu)
(bkz: okumus orospu)
abim derdi ki erkeğin orospusundan kork kadınınkinden birşey olmaz.
(bkz: seks işçisi)
(bkz: zevkli meslekler)
parası olmayan sevişmek isteyen insanın zevkle para kazanmasıdır.
sermaye gerektirmeyen, bilançosu karıyla bütünleşik hem zevkli hem renkli bir iştir. hiç eskimez, hiç modası geçmez. dünyaya makineler de hakim olsa yerini dolduramayacak meslektir...
para karşılığında vücudu satmaktır. pistir.
göreceli kavram. biri mecburiyetten yapar bunu biri gerçekten zevk alır. diğeri ise zorla. ama günümüzde dışardan meslek olarakta görülür.
kesinlikle yadırganmamalıdır. aklı başında hiçbir insan evladı istemli yapmaz bu işi. ihtiyacı vardır.
boktan bir iştir, hiçbirşey dışarıdan göründüğü gibi değildir, buna inanın, henüz bilmeden böyle birisi ile birlikteliğim oldu, ikimizde denedik ama olmadı. ne o, ne de ben ilişkiye odaklanamadık. o geçmişini, dolayısıyla ben de onun geçmişteki hayatını düşünüp birbirimizi mutlu edemedik. onun yaraları var dı, ben de onları bir türlü saramadım. belki baştan açık açık söylemediği içindir. sonuçta, ilişkiyi bitirdik. şimdi ailesinin yanında ve iyibir işi var. en azından bunu kazandırabildim. sonuç, sakın isteyerek yaptıklarını düşünmeyin, büyük yanılgı olur. ve saygı duyun. hakediyorlar.
şerefsiz birileri tarafından düşürülmüş, hayatı karartılmış insanlardır.

not:Allah düşmanımın başına vermesin. enazından ne oldukları bellidir. iyi kız ayaklarıyla ailelerinin zenginlikleri sayesinde yüz erkekle yatanlara neden oruspu denmez anlamam.
sokakta beklenirse üşütecek olan meslek. o kıyafetlerle nasıl dayanıyorlar bilinmez. *

zoraki yapılabilecek olan meslek. eve para getirip çocuklarını büyütebilmek, eğitim verebilmek uğruna kendi hayatından vazgeçebilen insan örneği. kimine göre haklılar, kimisine göre ise haksızlar bunu bilemeyiz ama bilebileceğimiz tek şey var iyi para kazanıyorlar. bu paranın sonu ne olur o bilinmez tabi. (bkz: haydan gelen huya gider)
orospuluk bir meslek değil yaşam biçimidir.
o adam üstünden kalkdığında herşey siliniyor mu?
eski hayatına geri dönebiliyor musun?
-hayır...
işte bu yüzden orospuluk insanın benliğinde taşımak zorunda olduğu bir yaradır.
kendi iradesiyle seçse de seçmese de hayatının yönünü değiştirecek ve artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı bir milattır.