bir kürt ün türkçe konuşmak zorunda kalması

aksi halde 50 milyondan fazla türk kürtçe konuşmak zorunda kalacağından demokratik olandır.

(bkz: fransa da bir cezayirlinin arapça konuşması)

yalandır. kendi aralarında isterlerse zimbabvece de konuşabilirler.

(bkz: devlet dilinin tek olması gerekliliği)

(nedeni için bkz: türkiye türklerindir) *

zorunda kalması gibi bir durum yoktur kimse için, yapmak durumunda kalınabilir sadece. diller iletişebilmek için uydurulmuş yapılardır ve iletişmek için kullanılırlar. nasıl yada ne türlü olacağının hiçbir önemi yoktur kanımca. örnek olarak kürtçenin egemen olduğu bir ortamda kürtçe öğrenmek/konuşmak iletişimi sağlar ve bu yüzden kürtçe konşulması durumunda kalınır. kürtlerinde durumu aynen budur kanımca.

insan haklarına aykırı bir olaydır. her ırkın kendi dilinde konuşmaya hakkı vardır.

(bkz: bir kürt ün türkçe konuşmak zorunda kalması)

hiç esenyurt minibüsüne binmemiş cahil yazar düşüncesidir.

(bkz: çok okuyan değil çok gezen bilir)

milli dili türkçe ilan edilmiş bir memlekette yadırganmaması gereken durumdur. nasıl ki bir köy toplayıp olumlu karşılık gören japon vatandaşlığı talebinin akabinde bir meydana çıkıp "biz neden japonca konuşmak zorundayız? nataşiva kendi değil, hanım hanımcık kendi olsun, koniçiva tv değil, türkçe tv olsun" naralarıyla ortayı ayağa kaldırdığımızda komik bir manzara sergileyecek olursak, aynı şekilde maalesef ki memleket sınırlarımız içerisinde böyle bir sıkıntı yaşamaktayız..Evet, hudutların savunulmasında, özgürlüğün kazanılmasında büyük yardımları, fedakarlıkları olmuş kişilerden bahsediyoruz, ancak ömrü billah "sen neden kürtçe konuşuyorsun?" diyerek lafı ağzına tıkılmış bir kürt arkadaşımız var mı? "neden namaz kılmıyorsun?" diye hesap sorulmuş bir alevi arkadaşımız var mı? "neden erkeklerle fingirdeşiyorsun?" diye sorduğumuz bir eşcinsel arkadaşımız var mı? muhakkak bütün fikirlerimi, dünyanın döndüğü yönü değiştirecekmiş gibi ortaya çıkıp "evet var" diyecek bir kimse olacaktır. başbakan efendinin demokratik açılım ile alakalı düzenlediği bir yemeğe davet edilen ünlülere dikkat eden muhakkak olmuştur, sanatçı sıfatıyla anılan şarkıcılardan kaç tanesi kürt asıllı değildi diye merak buyurmak üzere davet sunarım "evet var" diyenlere.. kaç kişinin önü şimdiye kadar kesilmiştir, kürtçe konuşması yahut para kazanma hakkı engellenmiştir? pekala da metrobüste hararagürere telefonda bağıra bağıra kürtçe konuşan kimseler pekala bilinir.. küme küme gezip, ahkam kesip "ne bekiyon len" diyen kürt asıllı kişiler ezberlerdedir.. düşünmek gerek, acaba bu hak taleplerinin de haklarını bizzat veriyorlar mı? bakın, madem ki kişi kişi değil de topluluk olarak görülüyoruz; suça meyilli bir milletmişçesine göze batan sayılarla gasp, hırsızlık, darp, cinayet gibi suçlarda başı çekerek, daha fazla hak talebinde bulunmayı hak ediyorlar mı?.. her istediklerinde işi sallayan bir kapı görevlisi, kaza yapmasa da kazaya sebebiyet vermekte üzerine olmayan ve bir türlü o sağ elini kornanın üzerinden çekmek bilmeyen asi bir taksi şoförü, taaaa imparator sıfatına layık görülüp 21. yüzyıl kralları gibi yaşatılan şarkıcı (türkücü ya da..hangisi daha yakışıklıysa), sigortası kat kat fazla yatıp erken yaşta emekliye ayrılıp çiçek gibi hayat süren bir çöpçüler kralı, ya da beş birim kıyma kapasitesine sahip hamurun üzerine bir birim kıyma koyan bir lahmacuncu olabiliyorlar doğdukları toprakları terkedip hem o şehri fakirliğe biraz daha itip hem de haksızlığa uğranmış halde bir takım taleplerde bulunulabiliyorlar gayet de.. kimse kusura bakmasın, bir tanesi de demokratik açılımın ne halt olduğunu bilmediği halde, sadece başbakanın ağzından çıktı diye "evet ya, biz kürtçe konşamiyirik", "evet ya, kürtçe kanal şarttı" gibi taleplerde bulunuyor millet.. ne haksızlık görüldü de bu denli çığır açıldı, hala anlayabilmiş değilim.. kaldı ki yaşadığım yerde türkten çok kürt var.. garipsenecek durum.. 15 çocuk yapıp gideceğim finlandiyaya "hakkımızı verin len" diye bağıracağım..

vatansever türk askerinin dağda şehit olmak zorunda kalmasının yanında zerre kadar değeri olmayan fedakarlıktır. içinde bulunduğu vatanın bireylerini* korumak amaçlı askere giden türk evladı yine çoluğunu çocuğunu koruduğu şerefsiz tarafından şehit ediliyorsa bu şerefsizlere konuşma hakkı veren biz enayiyiz demekki.

fransa - fransızca

italya- italyanca

almanya- almanca

ingiltere- ingilizce

ispanya-ispanyolca

türkiye- türkçe

kürtçe sorunu şovenizm, milliyetçilik gibi ilkelerden ve ilkelliklerden uzaklaştırıp kültürel ve bilimsel temeller üzerine oturtulduğu vakit anlam ve çözüm kazanabilir.

olay burada bir dilin konuşuluyor olmasından öte yazılı bir hale yani eğitim dili haline getirilmek istenmesidir. eğitim diline dönüşmeyen dil de zaman içinde egemen dillerin de baskısıyla körelir. ki ülkemizde de kürtçe üzerinde bu yaklaşım tarzı ile bilinçli bir politika yürütülmektedir. zira oktay sinanoğlu da ''bye bye türkçe'' kitabında bu tezi doğruluyor ve eğitim dili olmayan bir dilin yok olma tehlikesi altında olduğunu da ekliyordu. ayrıca kürtçe konuşma oranı genç kuşaklara geldikçe de azalmaktadır. kürtçe yayınların ulaştığı insan sayısı sınırlıdır. ve tc bunların ulaşmaması için elinden geleni yapıyor. kürtçe yayın yapan gazeteleri ve internet sitelerini kıytırık mahkeme kararlarıyla kapatıyor. bunlar bilinçli politikalar.

hindistan'ın hintçe, ingilizce, bengali, marati, tolugu, urdu, tamil, bıharı gibi dillerin içinde bulunduğu 15 resmi dili vardır. italya'da italyanca, kuzeyde almanca, fransızca ve slav diller resmi dil statüsündedir. örnekler bu şekilde çoğaltılabilir. kaldı ki kürtlerin istediği de dillerin resmi dil olması değil, eğitim dili olmasıdır. ki bunun için de çok haklı sebepleri vardır. bunları da yukarıda açıkladık.

eğitim dili olmasını da geçtik bir Kürt'ün kürtçe konuşmasının büyütüldüğü bir memlekette yaşıyoruz. halen metropollerde kendi aralarında dahi kürtçe konuşan insanlara yönelik linç girişimlerinde bulunuluyor. bunlar yadırganıyor. bu ibişler kürtlerin kürtçe konuşmasının kendilerinin türkçe konuşması kadar normal bir durum olduğunu idrak edemeyecek kadar cahil ve tahammülsüzdürler.

neymiş türkiye türklerinmiş. ulan ibiş at ve eşek sırtında orta asya meralarından geldiğini ne çabuk unuttun? senin türkçe konuşma, anadilinde eğitim alma, bunun üzerinde akademik çalışmalar yapma, eserler yayınlama hakkın varsa bir Kürt'ün de vardır.

türkiye topraklarında yaşadığı içindir.

(bkz: düz adam)

türkçe'nin güzelliğinden kaynaklanan bir durumdur. kibar bir dildir, bazı diller gibi kaba bir dil değildir. ee vatan da türk vatanı daha ne? vatanın olarak görmediğin ingiltere'ye gittiğinde ingilizce konuşmuyor musun? türkiye'yi de vatanı olarak görmeyenler için hemen hemen aynı örnek, aynı durum.

türkçe konuşmak istemeyenler için;
(bkz: bazen susmak kabullenmektir)

eğer türkçe'yi bir zorundalılık olarak görüyorsanız hiç konuşmayın, susun, çok daha faydalı olursunuz.

türkçe konuşmak zorunda değil kimse. keyfiniz bilir.

türkiye de yaşadıklarından dolayı konuşmak zorundadırlar. peki türk lerin türkiye sınırları içinde bir işe girerken ingilizce yazılı ve mülakat sınavlarına girme zorunluluğu ne oluyor...asıl sorun budur.

(bkz: tc de iş bulmak için ingilizce bilme zorunluluğu)

olması gerekendir. bir türk amerika da ingilizce konuşmak zorunda kalır. *

başka ne olacaktı..

gayet doğal bir durumdur. devletlerin bir tane resmi dili olur ve o konuşulur. sen kendi çapında istersen tarzanca konuş buna kimse karışmıyor. kamusal alanda ise devletin resmi dili geçerlidir her zaman. yok senin derdin bunu mesele etmek ise kolay gelsin.

aslında o dil hiç olmayacaktı. suç devletindir ki bunda kürtlerde suçludur. faşist bir yapı olan devlet kürtleri asimile etme politikasını başaramadı. kürtlerde eğitimde isteksiz kaldı ve aşiretlerin kandırmalarına uydu. zamanla bu günümüzde bu sonuçlara yol açtı.

bir bakıma olması gerekendir demek doğrudur. kürt ırkı türktür ve bağımsız değildir. türkiye cumhuriyetine bağlı ve türkiye cumhuriyeti tarafından yaşamını sürdüren insanlar topluluğudur.

cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren 'devlet' 'türk devleti' .
türklük en büyük meziyet, türkçe tek dil olarak kabul edilmiştir.
oysa ülke farklı milletlerden oluşuyor.

'bir milleti yok etmenin en kolay yolu dilini yok etmektir.'
bu sistematik yasaklama, türkçe dışındaki diller üzerinde uygulanmıştır.
lazca, kürtçe gibi..
1980 darbesi sonrası türkçe dışındaki diller üzerinde baskılar arttırılmıştır.
'vatandaş türkçe konuş! ' naralarıyla dolaşılmaktadır.
milletler, diller yok sayılmış, türkçe dışında herhangi bir dili konuşmak 'suç' sayılmıştır.

gündelik hayatta kürtçe kullanılıyor. kullanılması da insanların en doğal hakkıdır.
gündelik yaşamda 'ingilizce' kelimeler çok yaygın ve msn kullanımında
ayrı bir 'dil yaratılmış' olmasına rağmen, türkçeyi doğru düzgün konuşmayı,
yazmayı beceremeyenlerin ''ille de türkçe, ille de türkçe'' demeleri,
insanların 'ana dilleri'ni konuşmalarına kızmaları ne kadar vahim..

size 'praksis' dergisinin son sayısını öneririm. ''cenk saraçoğlu'nun'' çok iyi bir çalışması var
izmirli orta sınıfta kürt algısı:mekan, sınıf ve kentsel yaşam.
yazıda, söylemlerde kendinizi göreceğinize eminim..

* başlık karmaşası..düzeltme yapıldı.

muz cumhuriyetine de gitse oranın dilini öğrenmek zorunda arkadaş. yaşam koşulları, naparsın.

bir ingiliz türkçe konuşmak zorunda mıdır? hayır. demek ki aynısı kürtler için de geçerlidir. isterseniz zimbawyece konuşun, sikimde değil. türkiyenin resmi dili türkçedir, yani kurumlar arası yazışmalar ancak bu dille kabul edilir. ha bu sırada şimdiden eksiye boğacaksınız, bari diyeyim... meb den bağımsız müfredatlı fransız okullarına izin veriyorsunuz, aynısı ingiliz ve amerikan okulları için de geçerli.. ama nedense bazı durumlar istisna oluyor.

hatırlatmak istediğim tek bir şey var, bu pkk nın nasıl kurulduğunu bilmeyenlere. az okuyun. kökünü kazımak istiyorum, sen de istiyor musun? o zaman nasıl kurulduğunu öğren.

(bkz: bir kürt ün kürtçe konuşmak zorunda kalması)

bir kürtün kürtçe konuşmak zorunda kalması neyse o dur. türkiye de yaşayan kürtler devletle ilgili hizmetlerini kolayca alabilmeleri, haklarından faydalanabilmeleri vs. için bir gerekliliktir bilindiği gibi türkiye'nin ana dili türkçedir.

Ben nasıl evimin dışında rumca konuşmuyorsam kürt de konuşmayacak! Ben nasıl Türkçe ile derdimi rahatça anlatabiliyorsam o da öğrenecek ve anlatacak! Ana dil zırvalarının demokrasiyle ilgisi yok. Eğer bir ülkede resmi dil dışında bir dil kullanmakta ısrar eden varsa bölücüdür. Bölücülüğün tanımlarından biri budur. demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur! Kimse arkadaşıyla oturup birasını kolasını içerken kürtçe konuşuyor diye asılmadı, vurulmadı, dövülmedi, gözaltına alınmadı hatta kötü söz bile işitmedi bu ülkede! Yasalar tehditlere karşı koyulur. Amaç bölücülüktür, teröristliktir, yahudi uşaklığıdır, petrol şirketlerine kadrolu yalakalıktır!

Ayrıca vatanının bölünmesine karşı olan herkesi faşist, ırkçı olarak yaftalayan hastalıklı zihniyete cevap olarak rum olduğum zaten nickimden de rahatlıkla anlaşılır. Rumum ancak Türküm. Türkiye cumhuriyetinin vatandaşıyım ve kimliğini taşıyorum. Bu toprak üzerinde yaşıyorum, doyuyorum, sevinip üzülüyorum. Demokrasi naraları atanlar gidip demokrasinin beşiklerinde yerel halk dillerinden birini konuşsunlar bakalım devlet dairelerinde. ingiltere'de irlanda dilinde konuşmayı denesinler, Amerika'da ispanyolca, fransada arapça, Almanya'da Türkçe konuşsunlar. Bu saydıklarım da saydığım ülkelerin en yoğun azınlık halkları. Hadi deneyin bakayım neyle karşılaşıyorsunuz? batının özgürlük, demokrasi diye getirdiklerini uyguladığını mı düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz, uyuyor ve zarar veriyorsunuz!

edit: Yukarıda yazdığım yazı kesinlikle kürt kardeşlerimle ilgili değil, yahudi uşağı ermeni kırması hainlerle ilgilidir.