bugün
- demet akalın'ın zeka seviyesi8
- ali erbaş14
- icardi190517
- türkiye işçi partisi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu35
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
zülfü livaneli kitabı.
--spoiler--
Sıcak ülkelerinden, Stockholm'un kar altındaki caddelerine ve buz tutmuş göllerine savrulan siyasi mülteciler. Yaşamı paramparça olmuş Sami´nin, bir Kuzey hastanesinde önüne çıkan yaşlı bakan. Bir cinayet planı ve Sami´nin yaşamını etkileyen bir kedi. Çevresindekileri kendisine âşık eden şilili bir genç kız; yakıcı öfke nöbetlerine kapılan güzel Clara. Bir uzay istasyonu kadar garip ve uzak buldukları iklimde kıvranan, acı çeken, kıskanan, cinsellikle avunmaya çalışan ve öç alma hayalleri kuran insanların romanı. Sami, Clara, Juan Perez, Rıza, Garcia, Adil ve Yoriko´nun hikâyesi, uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız bir derinlik ve elinizden bırakmayı olanaksız kılacak, soluk kesen bir kurguyla anlatılıyor.
--spoiler--
--spoiler--
Sıcak ülkelerinden, Stockholm'un kar altındaki caddelerine ve buz tutmuş göllerine savrulan siyasi mülteciler. Yaşamı paramparça olmuş Sami´nin, bir Kuzey hastanesinde önüne çıkan yaşlı bakan. Bir cinayet planı ve Sami´nin yaşamını etkileyen bir kedi. Çevresindekileri kendisine âşık eden şilili bir genç kız; yakıcı öfke nöbetlerine kapılan güzel Clara. Bir uzay istasyonu kadar garip ve uzak buldukları iklimde kıvranan, acı çeken, kıskanan, cinsellikle avunmaya çalışan ve öç alma hayalleri kuran insanların romanı. Sami, Clara, Juan Perez, Rıza, Garcia, Adil ve Yoriko´nun hikâyesi, uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız bir derinlik ve elinizden bırakmayı olanaksız kılacak, soluk kesen bir kurguyla anlatılıyor.
--spoiler--
adıyla, resmen okuyun beni diye kendisini davet eden kitap. ayrıca yunus nadi roman ödülü kazanmıştır.
önsözünde belirtildiği üzere bazı çevirilerinde ismi "yalnızlık mevsimi" olarak değiştirilen ve zülfü livaneli'nin stockholm yıllarında yazmış olduğu romandır. yunus nadi roman ödülüne layık görülmüştür.
öncelikle adıyla ve yazarıyla okuyucuyu davet edip güzelce ağırlayan,ikramı bol,sohbeti hoş bir ziyaret misalidir bu kitap da.bir solukta okunan,tekrar okunacaklar listesine alınabilecek,etkileyici ve yunus nadi roman ödülüne sahip bir zülfü livaneli romanı.
"... şimdi içim çok rahat. çünkü benim bu acayip, belki biraz örselenmiş ama çok sevdiğim ve bir türlü vazgeçemediğim çocuğum istediğim hale geldi.
diğer romanlarıma ilişkin böyle düşüncelerim olmadı hiç. mesela mutluluk'ta bir cümle bile değiştirme isteği duymuyorum ve değiştirmeyeceğim.
ama okuyucularıma bir kedi, bir adam, bir ölüm'ün yeni biçimini sunarken eksik kalmış bir görevi tamamlamış olmanın rahatlığı var içimde.
bu roman benim için şimdi bitti, yani yazılmaya başlanmasından yirmi dokuz yıl sonra.
zülfü livaneli"
diğer romanlarıma ilişkin böyle düşüncelerim olmadı hiç. mesela mutluluk'ta bir cümle bile değiştirme isteği duymuyorum ve değiştirmeyeceğim.
ama okuyucularıma bir kedi, bir adam, bir ölüm'ün yeni biçimini sunarken eksik kalmış bir görevi tamamlamış olmanın rahatlığı var içimde.
bu roman benim için şimdi bitti, yani yazılmaya başlanmasından yirmi dokuz yıl sonra.
zülfü livaneli"
çok şey söyleyen, kurgunun içine karakter sami'nin penceresini de açarak daha da çok söyleyebilmiş kitap.
evet siyaset var, zorunlu göç, işkenceler, büyük acılar, tek bir kurşun büyük maliyetleri, üstelik dünyanın her yerinde değişmeyen insan davranışları, politik tavırlar, direnişler, sistem çatışmaları... ama hepsinden önemlisi, orkideler var. yaşanan kötülüklerin, açılan yaraların, bozulan ruh sağlığının, tüm bunlardan nasıl arındırabildiği ve iyiye döndürülebildiği var. orkidelerin sadece bitkisiler açıdan değil, manen de yüzlerce çeşidi olduğu umudu var ki herşeye değer.
anlattığı hikaye öyle karamsar bir gerçeğe paralel gidiyor ki, roman içerisinde ikinci bir dil, ayrı bir kalem, okura alan açıyor. yazarlık açısından zülfü livaneli'nin zor ancak şart olan bir şeyi başardığını düşünüyorum.
evet siyaset var, zorunlu göç, işkenceler, büyük acılar, tek bir kurşun büyük maliyetleri, üstelik dünyanın her yerinde değişmeyen insan davranışları, politik tavırlar, direnişler, sistem çatışmaları... ama hepsinden önemlisi, orkideler var. yaşanan kötülüklerin, açılan yaraların, bozulan ruh sağlığının, tüm bunlardan nasıl arındırabildiği ve iyiye döndürülebildiği var. orkidelerin sadece bitkisiler açıdan değil, manen de yüzlerce çeşidi olduğu umudu var ki herşeye değer.
anlattığı hikaye öyle karamsar bir gerçeğe paralel gidiyor ki, roman içerisinde ikinci bir dil, ayrı bir kalem, okura alan açıyor. yazarlık açısından zülfü livaneli'nin zor ancak şart olan bir şeyi başardığını düşünüyorum.
zulfu livaneli'nin, 29 yilda tamamladigi, benim ise birkac saatte bitirdigim kitabidir.
3 sene önce okuyup hayran kaldığım zülfü livaneli romanı. Hele ki o son..
çok merak ederek aldığım, birkaç kere okumaya başladığım ama bir türlü bitiremediğim zülfü livaneli'nin romanı. hâlâ çok merak ediyorum.
Kedi: Bağlanmayan, sevmeyen, minneti olmayan
Köpek: Bağlanan, seven, hep bir beklenti içinde olan.
Günlük hayatta sürekli iç içe olduğumuz bu iki varlık, kitabın felsefesini, ana damarını oluşturuyor.
Sami Baran yıllarca bir köpek gibi olduğunu ve artık bir kedi olması gerektiğini düşünür. Böylece olaydaki çatışma başlar.
Eserin Finali: intikam almak mı yoksa bağışlamak mı?
intikam ve affetme kavramlarının verdiği sancılı çelişkiyi gerçekçi ve etkileyici bir bakışla aktarmış.
iki anlatıcı: bölümlerde 3.ağızlı bir anlatım kullanılmış. Bölümlerin hemen sonunda ise ek bölümler var. Ek bölümlerde ise 1.ağızla Kahraman anlatıcının bakış açısı kullanılmış. Böylece daha içten bir üslup oluşmuş. Ana bölümleri yazar olmaya çalışan bir anlatıcı anlatıyor ve anlatılanlar epeyce samimiyetten uzak ve yavan kalıyor. Bu samimiyet eksikliğini ek bölümlerdeki içtenlik telafi ediyor. Böylece ana bölümler olmadan sadece ek bölümleri okumak daha keyifli geliyor.
iki anlatıcıyla aynı olayları anlatması ilginç bir teknik olmuş.
Köpek: Bağlanan, seven, hep bir beklenti içinde olan.
Günlük hayatta sürekli iç içe olduğumuz bu iki varlık, kitabın felsefesini, ana damarını oluşturuyor.
Sami Baran yıllarca bir köpek gibi olduğunu ve artık bir kedi olması gerektiğini düşünür. Böylece olaydaki çatışma başlar.
Eserin Finali: intikam almak mı yoksa bağışlamak mı?
intikam ve affetme kavramlarının verdiği sancılı çelişkiyi gerçekçi ve etkileyici bir bakışla aktarmış.
iki anlatıcı: bölümlerde 3.ağızlı bir anlatım kullanılmış. Bölümlerin hemen sonunda ise ek bölümler var. Ek bölümlerde ise 1.ağızla Kahraman anlatıcının bakış açısı kullanılmış. Böylece daha içten bir üslup oluşmuş. Ana bölümleri yazar olmaya çalışan bir anlatıcı anlatıyor ve anlatılanlar epeyce samimiyetten uzak ve yavan kalıyor. Bu samimiyet eksikliğini ek bölümlerdeki içtenlik telafi ediyor. Böylece ana bölümler olmadan sadece ek bölümleri okumak daha keyifli geliyor.
iki anlatıcıyla aynı olayları anlatması ilginç bir teknik olmuş.
tamam güzel bir kitap ama hikayenin çift anlatıcılı olması benim kafamı biraz karıştırdı. bir de kitap sanırım yetmişlerde başlanmış ama ikibinlerde devam edilince olayın hangi yıllarda kafada canlandırılacağı konusunda çelişkiler oldu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar