bugün

Evet diziyle yatıp diziyle kalkan bir toplum oldugumuz için senaristlerin, yapımcıların ve yönetmenleri hiç bir zaman aç kalmadıgı bir ülkeyiz. Durum böyle olunca arz-talep olayından yola çıkan tv kanallarının, her gün yeni bir dizi sloganıyla önümüze çıkması da kaçınılmaz.. Peki ülkemiz de nasıl diziler talep görmez?

öyle her diziyi sunamazsın insanlarımıza! bizim halkımız seçicidir! en iyisini her zaman kendileri bilir! yani senin sarıkamış destanını anlatan hikayelerini asla seyretmezler. ya da kurtuluş savaşını özetleyen kesitleri asla kabul görmezler. bunun yerine kurtuluş savaşında yaşanan aşk olaylarını sevişme pozisyonlarını tercih edeceklerdir. şöyle ki Kanuni Sultan süleyman'ın kahramanlarıkları ve zaferleri yerine yatak odası maceralarını zevkle izleyebilirler.. Belgesel tarzı diziler, ya da halkı bilgilendirmeye yönelik yapımlar asla su yüzüne çıkmaz. her zaman dipte yosunların arasında kaybolmaya mahkum bırakılır. şimdi gelelim ülkemiz de nasıl dizilerin talep gördüğüne;

bu çok basit. Aşk olmazsa olmaz arkadaş! o dizi bilmem kaç yılında yaşanmış bir hikayeyi de özetlese, içine yüksek doz da aşk'ı enjekte edeceksin. Yani aşk olmazsa olmaz!

karakterlerin bir çoğu orospu çocugu olmalıdır! Evet! yani şöyle ki, kimin eli kimin cebinde, kim kiminle nerede, hangi pozisyonda nasıl oldugu belli olmamalıdır. amcasının karısıyla, kuzeniyle yengesiyle bilimum aile bireyleriyle aşk yaşayıp yatıp kalkacak ölçüde orospu cocuklarını olmadan o dizi gene tutmaz..

bolca acı yükleyeceksin. fakirlik, çirkinlik, haksızlık, açlık, hastalık.. insanı derinden üzecek ve bir çırpıda kendini o karakterin üzüntüsünün içinde cebelleşirken bulabilecegi türden üzüntüler saçacaksın. olayları fazlaca dramatize edeceksin. ekran karşısındaki insanı kendine bu kadar daha yaklaştırabilecegin başka bir taktik daha olamaz.

diyaloglara günlük yaşantımızda duyulmayan türden küfürler serpiştireceksin. senin mına koyarım, rospu çocugu gibi değilde mını iktigim, rospu doğurdu vs. gibi.. küfür olmazsa olmaz!! (daha gerçekçi kılıyormuş)

kardeşler, arkadaşlar, akrabalar daima aynı kişiye aşık olmalı aynı kişiye tutulmalıdır. özetlenen aşk hkayesi daima karmaşık bir halde olmalıdır. yani yalın bir şekilde verirsen, izleyenin bu durumu keşfetmesi ve anlaması kolay olacagından bu olmamalıdır. alabildigine kargaşa içine sokulmalıdır. izleyenin kafası karışmalıdır. (ayten ahmet ile beraberken, ahmet ayten'in kuzeni sibelle aynı anda tatile çıkmıştı ki sibelin görümcesi ayla olaya dahil oldu) yeterince karışık oldu. *
agresiflik had safha da olmalıdır. şiddet, dayak, işkence olmazsa da olmaz!. karakterlerin en az birkaçının belinde, delici kesici ya da patlayıcı mühümmat bulundurulmalıdır. gerektiğinde yerinden çıkartılıp kullandırılmalıdır.

içten içe ülkeyi, toplumu, halkın yaşama biçimini baltalayan diyaloglar da olmazsa olmazlar arasındadır! ülke nin kaotik durumunu açıkca irdeleyen kurcalayan, toplumun ortak değerlerine parmak atıcak nitelikler taşımalıdır. sessizce ve derinden insanları hipnotize altına alacak görüntüler konuşmalar bulundurmalıdır.

anladıgımız üzere ülkemiz de dizi sektörünün niçin bu kadar nemalandıgını, niçin bu kadar talep edildigini kısmende olsa anlamış bulunmaktayız. ve bu kan emici dizi yapımcıları duracaga da benzemiyor. Eee ne derler bilirsiniz, bataklık kurumadığı sürece sinekler de olacaktır...
eskiden mütevazi olması, örnek; mahallenin muhtarları. bizimkiler, çalı kuşu falan.

günümüzde ise kimin eli kimin cebinde olursa, örnek; aşkı memnu, fatmagül'ün suçu ne, hanımın çiftliği vs.

devir değişiyor.
" kimin eli kimin cebinde? " sorusuna cevap bulunamaması yeterdir.
bir kere o dizide aşk olucak kardeşim; zengin oğlan fakir kız ilişkisi, yasak ilişkiler yok kaynı ona atlamış oda hizmetçiyle yatmış vesayire vesayire malum bizim halkımız sever böyle şeyleri.

(bkz: adını feriha koydum)
(bkz: aşk-ı memnu)
(bkz: akasya durağı)
--spoiler--
tren varsa tutar.
--spoiler--
her karakterin ya da tipolojinin birbirinin ardından iş çevirmesi ve cinselliğin tavan yapması durumunda tutar.
güzel/yakışıklı baş rol. sen kıvanç tatlıtuğu,kenan imirzalıoğlu'nu oynat bakalım sarıkamış destanı temalı dizide, tutmazsa görüşelim.
1. Bi adet aşık çift.
2. Bu çifti kavuşturmayan bir tip.

Bu durum olursa tutması muhtemeldir. Reyting listesinin en azından ilk 10 una girer. ilk 5 ine? Neden olmasın.
mahalle dizileri içinde aşk da varsa tutar.
kontesli fıkrayı hatırladım şimdi.

efendim bir dizinin tutması için bizden olmaması gerekir.
türkiye şartlarında:
-am göt meme varsa tutar.
-ensest ilişkiler varsa tutar.
-aldatma, arkadan iş çevirme, kimin neresinin neresinde olduğu belli değilse kısacası entrika varsa tutar.
yukarıdaki tüm maddeler bir dizide mevcutsa eğer geçmiş olsun ekranlara yeni bir reyting patlaması daha geliyor demektir. *
Bu kriterler önemli, ama yayınlandığı kanallar daha önemli. Şimdi baz olarak Leyla ile Mecnun'u ve Üsküdar'a Giderken'i ele alalım.
LiM*'un yapımcıları tüm kanalları gezdiler. Ancak TRT1 ile anlaştılar.
ÜGÜsküdar'a Giderken Kanal D ile anlaştı.
Elbette KanalD'nin çok izlenirliği ile ilk zamanlarda ÜG daha fazla izleniyordu.
LiM'de izleniyordu ama bir adım gerideydi.
Daha sonra KanalD'yi hep Fatmagül'ün suçu Ne? gibi diziler sanan ve TRT izleyen kişilerin kalitelerine göre genel olarak düşük oldukları için * * bıraktılar.
Yani dizi kadar yayınlandığı kanal ve izleyicileri de önemli.
türkiye'de yakışıklı bir aktör ya da güzel bir aktrise başrol verilmesi ile.

(bkz: adını feriha koydum)
nasreddin hoca senarist olursa ve ya tutarsa diye düşünürse "pis yedili" gibi bir şey çıkar ortaya. bu da hiç hoş olmaz.
(bkz: melodram)
ne yazikki bizim ülkemizde ya çok saçma olacak yada ağlatacak istisnalar var ama kaideyi bozamazlar...
bizim 5 numaradaki teyze izliyorsa dizi kesin tutuyor arkadaş. kadın tam bir dizi kolik buradan tüm yapımcılara duyurulur dizinin ilk 5 bölümünü çeksinler teyzeye izlettirsinler ok verirse kesin tutar.
güncel Önemli Başlıklar