bugün

derdi olan insanın yakınma cümlesidir.senin çektiğin de ne ki anlamına gelen bir feryattır,figandır...
ya uzakta olan bir sevgili vardır,ya uzaklara sevdalanılmıştır..derdi vardır adamın,elleşmemek,teselli etmek lazımdır..
erol evgin şarkısıdır. sonradan emre altug da seslendirmiştir. piyanoyla muhteşem bir giriş müziği vardır.
kulaklara layıktır.

sözleri,
nerden aklıma esti kimbilir
gezdim dün gece şehri şöyle bir
herkes evinde kendi halinde
heryerde huzur her yerde neşe

bir ben uykusuz bir ben huzursuz
bir ben çaresiz bir ben sensiz

gel sen ne çektiğimi bir de bana sor
nerde nasıl yaşarım bir de bana sor
evlerin ışıkları bir bir yanarken
bendeki karanlığı gel de bana sor

nerden aklıma esti kimbilir
gezdim dün gece şehri şöyle bir
eski sokaklar yerli yerinde
dostlar oturmuş kır kahvesinde
her yerde huzur her yerde neşe
bir ben uykusuz bir ben huzursuz
bir ben çaresiz bir ben sensiz

gel sen ne çektiğimi bir de bana sor
sensiz yaşamak neymiş bir de bana sor
ak düşen saçlarımı bir bir sayarken
bunca yıl nasıl geçmiş bir de bana sor
dertli insanın gözleri çipil çipil olmuşken kurduğu cümle.
(bkz: gel sen ne cektigimi bir de bana sor)
(bkz: melih kibar)
o cansızlığı, o isteksizliği güçlü ve pattadank diye yansıtan bir şarkı bu. sensiz olmayı, insanın üstüne yıkılan gökyüzünü, boğazda düğümlenip kalan cümlelerin adressizliğini, gecenin üçünde sokağın tenha kokusunu içine çekmeyi böyle gider bu. erol evgin daha güzel söyler derim ama emre alruğ a kıl olduğumdan olabilir.
erol evgin'in ispanyol paça beyaz pantolon ve mavi ceketle bir filmde söylediği güzel şarkı. filmi hatırlayan varsa bi zahmet söylesin. fatma girik oynuyor.
http://www.youtube.com/watch?v=27XAA9BRpWg&feature=related
emre altuğ un yorumu da fena değildir.
erol büyükburç, bana da soracaksınız ben saksı değilim diyerek, bu cümle ile ilgili aşırıya kaçmıştır.
bogaz dugumleyen, hatta kendi bogazi dugumlenmis sarkidir. agzima sicti gece gece
Gelecek kaygısı nedir bir de bana sor. A dost...
Az evel TRT Diyanet'te denk geldiğim bir programın adı. Hayır öyle dini bir program da değil. Tahminim Anadolu'nun teyzeleri, dedeleri ile röportaj yapıyorlar. Efendim benim izlediğimiz bölümde 97 yaşındaki* bir teyzem ile röportaj yapıyorlardı. Ama teyzemi* bir görseniz 65-70 yaşında sanırsınız o kadar diri, o kadar dinamik ki. Röportaj esnasında mizaha da başvuran tatlı bir teyzemiz* Zaplarken denk gelirseniz kesinlikle bir bölüm izlemenizi öneririm.
erol evgin'in 1977 yılına ait efsaneleşmiş 45'liklerinden.

1969 yılında çiğdem talu-melih kibar ikilisinin söz ve beste ortaklığına ses olan sanatçıların en başında gelen erol evgin'in kendisinin de müzik yaşantısındaki "en" sıfatına nail şarkılarından birisidir.

--spoiler--

evlerin ışıkları bir bir yanarken
bendeki karanlığı bir de bana sor

--spoiler--

https://www.youtube.com/watch?v=Yp1QqS8e2DY
şükrü özyıldız:

https://soundcloud.com/ji...or-tatli-kucuk-yalancilar
ne zaman dinlesem aklıma izmir gelir. zor günlerden bir şarkı. görüntüleriyle bir şehir. ne dinlerdim pencereden konak, kordon'un ışıklarına bakarak. emre altuğ şarkıya hakkını vermiş. duyguyu geçiriyor.

'gel sen ne çektiğimi bir de bana sor
nerde nasıl yaşarım bir de bana sor
evlerin ışıkları bir bir yanarken
bendeki karanlığı gel de bana sor

gel sen ne çektiğimi bir de bana sor
sensiz yaşamak neymiş bir de bana sor
ak düşen saçlarımı bir bir sayarken
bunca yıl nasıl geçmiş bir de bana sor'
üstadın "Altın Düetler" albümünün en efsanelerindendir.

"Nerden aklıma esti kimbilir
Gezdim dün gece şehri şöyle bir
Herkes evinde kendi halinde
Heryerde huzur her yerde neşe

Bir ben uykusuz bir ben huzursuz
Bir ben çaresiz bir ben sensiz

Gel sen ne çektiğimi bir de bana sor
Nerde nasıl yaşarım bir de bana sor
Evlerin ışıkları bir bir yanarken
Bendeki karanlığı gel de bana sor ..."

https://www.youtube.com/watch?v=w1EkWeCgAgI