bugün

(bkz: beşiktaş koftecisi)
gordon milne dönemi ile başlayan son dakikalarda mağlubiyetten galibiyete çok kısa sürede gelme alışkanlığı. gordon gitmiş ama bu özellik beşiktaşla bütünleşmiştir. öyle ki 20 yıldır hiç sektirmeden devam etmektedir.

(bkz: çok sevdik be abi)
(bkz: sevinmek için sevmedik)
klasik litaratürüne girilebilmesi için eylemin belirli sıklıklarla cerayan etmesi gerektiğinden mütevellit katılmadığım klasik düşüncedir. yani beşiktaş'ın 6-0 lık leeds yenilgisinden sonra 8-0 lık liverpool yenilgisinide aynı klasik düşünceyle bir beşiktaş klasiği diye isimlendirip altın tepside önünüze sunabiliriz ki bunda haklıyız.
hatırlamanız gayet normaldir, hatta hatırlamak istememende lakin,
beşiktaş 20 yıllık tarihinde öyle 4-5-6-7-8 / 0 gibi skorlarla kaç kere yenilmiş ki mağlubiyet klasiği olsun,
aksine bunun klasik olma sebebi özellikle gordon milne dönemi ve sonrasındaki her sezonda mütemadiyen bu şekilde 1-2 skor elde etmesinden kaynaklı.
(bkz: bes dakkada besiktas)
sevinmek için sevmeyenlerin sevinebilmek için klasik üretmelerine yol açan klasiktir.*
15 dk da 3 gol atıp maçı kazanmaktır.
fenerbahçelilerin ezbere bildiği ve yaşamaktan korktuğu klasiktir.

(bkz: nassı koydu ama 90 da sergen 90 a sergen)
(bkz: 17 nisan 2005 fenerbahçe beşiktaş maçı)
tükürdüğünü yalamak.
(bkz: paf takımla çıkacağız)
(bkz: ibrahimler artık bu takımda oynayamaz)
(bkz: hakemler kasıtlı)
(bkz: japon bayrağı)
(bkz: bekâret)
(bkz: tarih yazar kartal bozar)