bugün

entrylere bakınca tüm sözlük ahalisinin kendisinde var olduğunu sandığı hastalık. hani psikyatriste gitseler grup indirimi alacaklar, o derece *
Kandaki lityum seviyesi onemli oldugundan, Lityum icerikli haplarin dozunun iyi ayarlanmasi gereken bozukluk.
özenen ergenlerin ağzına terliklerle vurulası hastalık. 19 yaşındayım, bunun yüzünden yaşadıklarımı yazsam okumaya gücünüz yetmez, zaten ben de zahmet edemem yazmaya.
mutlu insanları aptal olarak görüyorsanız hem mal hem de hastasınızdır. bunun adı bipodur.
bazen öyle bir seviyeye gelir ki; bacağınız kopsa, gözünüz fırlasa daha iyidir. görünmeyen hastalıklar her zaman daha tehlikelidir. içten içe bitersiniz.

edit: yok yok göz fırlamasın. o kadar da değil lan.
eskiden manik depresyon, manik atak veya manik depresif bozukluk olarak bilinen hastalıktır.

çoklu duygudurum bozukluklarındaki tüm karakterlerime aşığım, siz de öyle olun.
bir hastalık olmakla beraber mesela birgün çok neşeli iken yarın çok karamsar olabilirsiniz. ve hastalığın yararlı kısmı ise neşeli olduğunuz günde beyninizin normalden daha fazla bir kısmı çalışır beethoven ın da bu hastalığa yakaladığı ve çoğu bestesini bu şekilde yaptığı söylentileri de vardır valla bak.
yavşak insanların kaçış noktası.

harbiden hasta olanlara da geçmiş olsun bu arada.
Nöbetli değil ataklı bir hastalıktır. Kişilik bozukluğu değil duygu durum bozukluğudur. Aşırılıkların iki ucunda yaşatan sıkıntılı süreçleri olan fakat ilaç tedavisiyle ve sakin bir hayatla stabil bir yaşam sürülebilir. En önemlisi kabullenmek.
bu hastaligin tedavisi yoktur. ilac alimiyla ornegin ; lituril, ataklarin arasi uzatilir, ve ataklarin daha hafif gecmesi amaclanir. modu stabilize eden ilaclarla yasam bir dengeye konulmaya calisir.
ataklar sonrasi kalan enkaz kisiyi daha zor sartlara sokabilir.
bir mani atagi bazen gercekten tehlikeli olabilir.

kisilik bozukluklari ile hicbir ilgisi yoktur.

mani kendini belli eder, sinsi bir hastalik degildir.
Tedavisi olmakla beraber kür olmamaktadır.
inancı azalttığı gibi saçma düşüncelerin hiçbir anlamı yoktur. Mani var olan duyguların çeşitli şekillerde şaha kalkmasıdır. inançla pozitif yada negatif bir bağlantısı yoktur. Biyolojik temelleri olan bir hastalıktır.
eskiden daha çok "manik depresif ya da manik atak" olarak tanımlanan insanlara, daha iyi analiz edilmiş şekline verilen ismiyle bipolar bozukluk olarak teşhis konulmasıdır. olayın çıkış noktasına depresyon denilebilir. fakat asıl mesele, depresif eğilimlerin yoğun yaşandığı dönemlerde ve bu dönemlerden sonra farklı coşkunlukların da yaşanmasıdır. işte, bipolar denilen durum tam olarak burada devreye girmektedir. buna, yüksekte uçan ruh hâlinin, birden karanlığa çökmesi diyebiliriz. dolayısıyla depresyon,direkt olarak bipolar değildir, bipolar'ın içinde bir kavramdır.

mevsimsel dalgalanmalar, değişen hayat şartları, genetik gibi durumlar kişiyi bipolar yapabilir. yani "sevgilim beni terk etti, moralim çok bozuk, bipolarım" gibi bir durum yoktur. zira özenilecek bir yanı da yoktur.

bipolar teşhisi konulmuş kişilerin depresyonda ve çok mutsuz, intihar noktasında, kendisine ve çevresine zarar veren kişiler olduğunu düşünmek ciddi anlamda yanlıştır. ki zaten konuyla alakalı, üstte yazdıklarım dışında net bir sonuca ulaşabilmek imkansız gibi görünmektedir.

ayrıca, uzmanlar bipolar'ı 1 ve 2 olarak ayırıp; birincisindeki mani durumunu, ikincisinde hipomani olarak adlandırmışlardır.

çok yakın, canım ciğerim bir dostumla bipolar'ı paylaşmamdan ve hipomaniden nasibini ziyadesiyle alan bir insan olmamdan mütevellit konuya vakıfım.

götünden element uydurup, konunun profesörlerinden daha net sonuçlara varanlara da selam ederim.

öte yandan; (bkz: #21791422)

edit: bipolar 3 ve 4 de vardır ama bunlar çok hafif bozukluklardır.
şahsımı da es geçmemiş hastalıktır.

sanılanın aksine kişilik bozukluğu olmayan, kişinin kendi elinde olmayan bir ''duygudurum'' bozukluğu imiş.

mani döneminde neşeli, canlı günler geçirirken, depresif dönemlerinizde kuşku, panik, derin bir mutsuzluk halinde oluyorsunuz.

kişinin yaşam kalitesini, insanlarla ilişkisini ciddi anlamda bozan bu rahatsızlık ilaçlarla ve terapiyle stabil duruma getirilebiliyormuş.

bipolar yakınlarınıza yapabileceginiz en buyuk yardım hastalık surecinin gecici oldugunu ve karsınızdakini cok sevdiginizi o'na iyice anlatmak ve hissettirmek. gerçekten insanın buna çok ihtiyacı oluyor.

sizin durumuzu bilmeden, anlamadan yalnız bırakanları da affedin, çünkü kin tüm kötü duygular gibi zararlıdır. ancak bunu yapan insanları hayatınızdan çıkarın hatta unutun gitsin.

ben öyle yaptım. *
(bkz: #22120831)
metrobüs gibi bir havasız insan aracına biniyorsaniz görülmesi muhtemel hastalık.
(bkz: başlık açacam diye muhabbetin içine Sictin)
örneklemim dar olsa da şunu söyleyebilirim ki, bu rahatsızlığa sahip olanlar için çift yönlü bir ruhsal dalgalanma söz konusuyken, hasta yakınları için süreç tek yönlü işler. hastanız manik epizod'da da olsa, depresyonun kıyısında da gezinse siz buhrandan buhrana sürüklenirsiniz. hele bir de ilaç tedavisini reddediyorsa sıradan, olaysız bir güne duyulan özlemi derinden hissedersiniz. nitekim her iki tarafa da keskin duygular yaşatmaya gebe bir hastalıktır. ayrıca roman, film konusu olarak işlenmeye çok müsait olmasına karşın, şizofreni, depresyon, psikopati vb ruhsal rahatsızlıkların yanında underrated kaldığını düşünüyorum. kendisi de bir manik depresif olan kay redfield jamison'un ''durulmayan bir kafa'' adlı kitabı hastalığı ayrıntılarıyla gözler önüne sermesi açısından bu konuyla alakalı başvurulabilecek başarılı örneklerden biridir.
manik depresyon olarakta bilinir. depresyon dönemi ve mani dönemi olmak üzere iki safhadan oluşan psikolojik hastalıktır. depresyona giren hasta bir psikiyatra gider. depresyon döneminde hasta sürekli durgun, moralsiz, umutsuz, cinsel açıdan iştahsız olur, hiç evden çıkmak istemez. ve kullanılan antidepresan ilaçlar neticesinde hasta depresyondan çıkar. ancak bir süre sonra mani dönemi başlar. mani döneminde harcamalar artar, cinsel iştah artar bu duruma bağlı olarak cinsel saldırganlıkta artar, kişi yerinde duramaz sürekli hareket etmek, seyahat etmek ister, kişide aşırı özgüven oluşur. ilaçların değiştirilmesi ile bu dönem kazasız belasız atlatılmaya çalışılır.
(bkz: manik depresif)

Ben de onlardan biriyim. Brrrr..
sözlük kızlarının %80 inde mevcut bulunan rahatsızlıktır.
farklı bir çeşidinden bahsedersek; kafasında yarattığı sanal bir kişilikle konuşma, onunla konuşabilmek için günlük ihtiyaçlarını bile ikinci plana atma, onun söylediklerini yapma gibi, insanın belkide o zamana kadar bastırdığı her türlü duygunun ortaya çıkmasını sağlayan psikolojik rahatsızlık.
Şizofreniye giden yolda çekilen çile kutsaldır. Bu insanların yalnız başına bir dağ evinde yaşaması en iyisi. bir kaç aya bir görevlinin biri gelsin o arada biriken sanat eserlerini toplasın tavuk yumurtası toplar gibi. Ama her bipolarda ilham kaynağı olmayabiliyor, sanırım bu sadece zeki insanlar bipolar olduğu zaman görülen bir durum.
4 yıldır yazılmayan gariban başlık. aslında ne mutlu ki ruh sağlığına sahip kişilerin varlığını hissetmek.

o değil de, her şeyin en mantıklı şeklini düşünüyormuş hislerinde salınırken, arkadaşlarınızın -ne alaka olum ya- demesi yok mu...

sevdiğiniz veya sevmediğiniz hiç farketmez, konuşurken şayet karşıdakinin anlattıkları sizde en ufak bir kıvılcım teşkil etmiyorsa o konuşma sizin için bitmiş, artık siz o konunun dışında her yerdesinizdir. acaba eve gidip kitap mı okusam, resim mi çizsem, hocanın yanına gidip devamsızlık mu konuşsam, annemi mi arasam ama yok şimdi emekli kadın muhtemelen komşuya gitmiştir vs. gibi demirin suya batması misali ani ve derin dalışlar çok muhtemeldir.

anında yok oluyorsunuz. ancak öyle garip yokluk ki seyehatlerinizden memleket toprağı getiriyorsunuz etrafınızdakilere. bilenler empati antremanı yaparken bilmeyenler hakkınızda üst üste çizikler atabilmekte.

panik olduğunuz her durumu hayatınıza yansıtmanız, ve bir takım önlemler almanız zaten bu meretin tabitaında vardır.

alttan alacak bir aileye, dosta, eşe/sevgiliye sahipseniz biraz daha kolaydır işiniz. zaten alttan alacakları tek konu, yalnız kalmak isteğine saygı duymaları.

zihni devamlı meşgul eden bir kafa karışıklığı vardır. şundandır ki, bir anda yapacağınız işe haddinden fazla konsantre olup, ikincil bir -bir anda- tamamen dağılabiliyorsunuz. bu sizi hezeyana motivasyon kayıplarına, tersten düşününce özgüvene sürüklüyor. şöyle düşünün, bir teli iki yana bükerek kırmaya çalışıyoruz. tel önce sağa yatıyor, sonra düzeliyor, bu sefer de sola yatıyor. sürekli uçları yaşıyor yani.

karakteristik özelliklerinden ki benim en çok içinde olduğum kısmı, duydu durumu bozukluğu. ne demek bu şimdi?

şöyle, çok üzücü bir haber karşısında yüzünüze oturan \'\' hımm anladım \'\' ifade-sizliği-. yani kim, ne sorusunu bile sormayı gerektirecek bir merak uyandıramaması. ee, bu hastalığın tabiatı demiştik; bunun bir de zıttı olmalı. o da var; koca bir diyalogda en gereksiz, bin kelimede bir kere üstü kapalı geçen şey hakkında kafa yormak, çıkarım yapmak.

lafı uzattık, farkındayım. ancak bu hastalığa sahip insanlar eminim ki okuyunca \'\' aa bende de var yaa \'\' diyecekleri çok şey var. önemli olan yalnız hissetmemek.

yalnız kalalım ama yalnız olmayalım.
sanal alemde panik atak ve okb'den sonra en popüler 3. hastalık. olmayanı sikiyorlar o derece.
Ben anlamadım ruh hastalıklarını ,a desen teşhis koyarlar .bu sıkıntısı olanları ciddi anlamda korkutmakta görmezler mi ,işin sırrı bunun çoğu insanda olduğunu söyleyip yeniden umut aşılamakta o gelen insana .
Tedavisi lityum ,tabi akut atakta etki etmez.