bugün

bilimle ugrasan insan. "bilim adami" yerine kullanilan ya da kullanilmaya calisilan bir söz. bilimle ugrasanlarin sadece erkekler olmadigini anlatmaya calisir. bir nevi kadin-erkek esitligi yani.
daha çok tubitak bünyesinde gördüğümüz arkadaşlardır
"adam" ın öncelikli anlamının zaten "insan" olduğunun farkında olmayan saplantılı feministlerin kullandığı söz.
saçma sapan, gereksiz bir şekilde türetilmiş anlamsız sözcük. Nitekim önceki entryde de görüleceği gibi "adam" kelimesi bilimadamı sözcüğünde "bilimle uğraşan insan" anlamında kullanılmaktadır. Bunu zaten anlayamayacak kişilerin bilimle uğraşması çok sakıncalıdır. bir diğer nokta da; bilim hayvanı yoktur.
gereksiz bir tamlama.(#645877)
milleti ,halkı bilimden soğutmak adına atılmış adımlardan bir tanesidir. kocamaaan bilim adamı olmuşsun ama halen böyle kadınsı tripler; "biz kadınız efendim de adam denilmez"ler. kadınsılığı geçelim bu ne rezil bir davranıştır akıl sır ermemekte. bunları ben çaki 'ye, brus lii 'ye, üstad sıplintır 'a havale ederdim de havale bedeline değmez.
artık her yerde "bilim adamı" yerine kullanılan ve tutmuş olan tabir.
karşınızdakine türkçe bilmediğinizi belli etmek için kullanabileceğiniz gerizekalıca tabir.

bilim adamı zaten hem kadınları hem de erkekleri kapsar.

adam = insan
bilim adamları* ve bilim kadınları* içinde alan üst küme.
2009 mayıs ales sınavında iki sorudan birinde rasladığımız kelime, lan ne insanmış be, çıkar koy masaya da elalem bilim görsüm hacı...
kadınlara da bilim adamı denmesinden dolayı oluşan rahatsızlığın giderilmesi amacıyla yapılmış olması muhtemel söylem.
feminizmin kadınların iç dünyasından taşıp toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayata sirayet etmesiyle insana hönk! dedirten sözcüklerden biri. bu tür atraksiyonları nedense hep bizim toplumumuz birazda tepeden indirme bir şekilde yaşar. ingilizler, man erkek demek bundan sonra businessman demeyelim kadınlarıda kapsayacak şekilde businesshuman diyelim diye bir toplumsal çelişki yaşamaz. güler sabancıyla aydın doğanın kızları memnun olsun diye işadamı işinsanı oldu bu ülkede. bilimadamıda biliminsanı oldu. bu mantıkla gidilirse kadınlar adam değildir. adam diyede erkeğe denir.
Kadınları dışlamama adına oluşturulmuş, dilimize oturmayan eğreti sözcük grubu.
nedense bana hep küçümseme, hor görme gibi anlamlar çağrıştırır.

-naber len bilim insanı? (yavşakça)
-iyi valla atom filan...(ezik büzük)
gibi.
bilimadamı gibi güzel bir sözcük varken; dil açılımı mı yoksa, kadın - erkek ayrımını gizlice pekiştiren cinsiyet açılımı mı desem, bilmiyorum; zorlama bir sözcük kümesi. Bilimadamı hem kadını, hem erkeği betimler. Bilimadamını tanımlarken cinsiyet ayrımını belirtmeye; ama, adam sözcüğünden kaçınmak için de "bilim insanı" demeye gerek yoktur.
ataerkille karşı geliştirilmiş olduğu düşünülen ama kulaklarda hep bir tırmalama hissi bırakan, dillerde eğreti duran kelime.
ağzınız alışsın ha gayret, herkese çok yakışıyor. ha gayret. size de çıkabilir.

kendi adıma bilim adamı olarak anılmak istemiyorum kesinlikle misal.
bilimle uğraşan kadın, erkek, gay, lezbiyen, aseksüel vs. olma ihtimali gözönünde bulundurulmayan insan modeli.
fazla sayıda büyük bilim insanı çıkaramayışımızın çok değişik sebepleri olduğu muhakkak. ortaöğretim seviyesindeki eğitimden üniversiteye ve ilerisi olan akademik hayata kadar değişik zamanlarda çok farklı etmenler bilim insanı kıtlığına yol açmakta. bu konuda çok şey söylenip yazılıyor ancak adamakıllı bir araştırma henüz ortada yok. herkes sistemi suçlu buluyor. bu kesinlikle doğru bir şey ama eksik. akademik unvanlı hiç kimsenin, değil çuvaldızı iğneyi bile kendine döndürdüğüne rastlamış değilim. bence artık hatayı biraz da kendilerinde aramanın vaktidir.

geçenlerde filozofların yaşamöykülerini okuyordum. kindi, ebubekir er-razi, farabi’yi okudum. bu büyük filozofların hayatları herkese örnek olacak nitelikte. yaşam öykülerinde şunu fark ettim ki, bu üçü de okumaya, çalışmaya çok fazla önem vermekteler. ileriki yaşlarında bile ilim açlığı hiç son bulmamış bu insanlarda. aynı zamanda büyük bir hekim olan er-razi’nin tıp ilmine 30 veya 40’lı yaşlardan sonra başladığı rivayet edilir. farabi’nin büyük bir üstad kabul edildiği ve mantığın ilk üstadı aristo’dan sonra muallim-i sani diye adlandırıldığı mantık ilmine orta yaşlarında vakıf olduğu söylenmekte. bu rivayetlerin ne derece sahih olduğu tam bilinememekle birlikte ana mevzu bu büyük insanların her zaman ve her yaşta ilim öğrenme arzusuyla dolup taşmış olmalarıdır.

yaşadıkları dönemde de çok büyük nam ve şöhrete kavuşan bu insanlar hiçbir zaman oldum diyerek araştırmaktan vazgeçmiş değillerdir. bir ilmi almak ve o konuda yetkin bir alim ile tanışmak için günlerce, aylarca seyahat etmiş ve türlü türlü meşakkatlere katlanmışlardır. sadece bu saydığım kişiler değil ilim yolunda hayatlarını sarf edenler. büyük islam medeniyeti’nin gazali, imam-ı şafii, fahreddin-i razi, maverdi, imam-ı buhari gibi daha nice büyük alimleri ömürlerinin sonuna kadar ilim tahsil etmiş, okumuş, araştırmış, yazmış hasılı, ilim ve hikmet arayışlarını hiç sonlandırmamışlardır.

ya bu zamanın sadece akademik unvanlı bilim insanları? her yeni unvan aldıklarında egoları daha da şişmekte ve olgunluk yolunda çok önemli bir aşama kat ettiklerini zannetmektedirler. çoğunun doktora, doçentlik veya profesörlük tezleri dahi orijinal bir eser olmaktan çok uzak sadece kaynaklarla, atıflarla doldurulmuş bir derleme mahiyetinde. her yeni akademik unvan onlar için hakikate biraz daha yaklaşma vesilesi değil, maddi anlamda yeni bir kazanç kapısı anlamına gelmekte. çoğu bilim insanı dekan, rektör olmanın hayalleri ile yaşamakta, parası bol bir danışmanlık elde etme hırsıyla ömürlerini tüketmekte.

yazının devamı için:

http://www.genchacilar.or...ageID=KoseDetay&id=25
Her akademik kariyer sahibinin “bilim insanı”, “uzman”, “bilir kişi” sayıldığı; çalışmalara değil, etiketlere göre kişilere değer biçilen ülkemizde, başlıktaki sorunun doğru cevabını duymak pek mümkün olmuyor. Asırlar öncesinden, sekizyüzlü yıllardan gelen cevap. Matematiğin Babası’ndan:

“Bir ilim adamı ya kendisinden önce kimsenin tespit edemediği bir konuda eser kaleme alır, ya kendinden önceki ilim adamlarının kapalı bıraktığı konuları açıklar, kolaylaştırır ve anlaşılır kılar veya daha önce yazılmış eserlerde bulunan eksiklikleri giderir, yanlışları düzeltir.”
Fazla söze gerek var mı?
Bilimle ilgili olana merak edip bilime katkı sağlayana denir.
Biraz sübjektif olacak biliyorum ama bence kutup dairesinde yerin bilmem kaç metre altında gün yüzü görmeden çalışan insanlar.

Bizim tubitak vs bilim adamı değil devlet memuru. Bilimin ideolojisi olmaz zira gerçekler acıdır ve acıtır. Cekemeyen anten taksın.
gordon freeman a denir.
Olmayı hedeflediğim şey. inşaallah birgün çözümü bulunamamış tüm hastalıkların tedavisini bulacağım. Türkiye yi tıpta bir numara yapmayı hedefliyorum.
olmayan kavram. bilim adamıdır o.