bugün

günümüz toplumunun göstergesidir bilgisizliğin sefaleti. azıcık bir bilgi kırıntısı ile adam olmaya çalışan günümüz toplumunun efendileri kendi bilgisizlikleri içinde sefaleti içinde yaşarlar. ve bu sefaletide diğerlerine yaşatılar. bunu medya ve kültürel emperyalizm ile başarırlar.

bu bilgisizlik sefaleti içinde halklara çizilmiş yol; bilgisizlikten geçmektedir. bilinçleri o kadar çok tahrif edilirki sonunda geriye bir şey kalmaz. günümüz "bilgi çağı" toplumunun gerçek yüzüdür bu.

söylenen yalanların en büyüğü bilgi çağı efsanesidir.bu o kadar büyük bir efsanedir ki göğü bile delebilecek güçtedir. yalanların en kudretlisi olan bu efsane sayesinde egemen güçler rahat yaşamaya devam etmektedirler. halbuki gerçek bunların tersidir. kültürsüzlük içinde kıvranan komplocu bireyler yetiştirmektedir bu yeni toplum. ve bu sayede her gün daha da güçlenmektedir bilgi çağı efsanesi bilgiziliğin sefaleti içinde.
(bkz: felsefenin sefaleti) *
sefalet; sözlük anlamı ile yoksulluk, yoksunluktur. bilgisizliğin sefaleti ise bilgiye sahip olmanın yoksunluğudur. oluşturlmuş olan medya tekelleri sayesinde ise bu daha da büyümüştür. artık gerçek bilgi nedir, ne değildir tam olarak bilinmemekte, geriye bir tek bilimsel bilginin gerçekliği kalmaktadır. bilinçlerimiz o kadar çok bulanıklaşmıştırki, gerçek ile yalan arasındaki farkı görememekteyiz. sefaletin içinde bulunup, zenginlik içinde yüzdüğümüz düşünmekteyiz.

yapılan propagandalar bilgi çağı lehinedir. bellirli bir bilgi akışı sağlandığı yadsınamaz bir gerçektir. ama gerçeklerin üstü balçıkla kapatılmıştır. bu nedenle neyin ne olduğu belli değildir. zihinler zorla karmaşaya sokulaya çalışılmıştır ve bilgisizlik denizi içinde yüzdürülmeye çalışılmıştır.
türkiye' nin sorun kabul etmediği sorunsaldır. günlük hayatın rutininde boğulmuş yurdum insanının ilgi alanlarına kitabı bırakın, gazete okumak bile girmediğinden normaldir hatta.
aynı zamanda "sefaletin bilgisizliği" vardır. bu proudhon vari tanım sanılan aksine başlığın tersi değil destekleyicisidir. bilgisizliğin içinde yüzer sefalet. çünkü egemen sınıflar halkları bilgisizlik içinde bırakarak onları uyuturlar. bu sayede çelişkilerini ört bas ederler. kısacası sefaletin bilgisizliği, bilgisiziliğin sefaletini destekleyen bir durumdur.
komplo teorilerinin gölgesindedir birazda bilgisizliğin sefaleti. çünkü "bilgi kırıntıları içinde bulunan kuru gürülütü" demek olan komplo teorisi bilgisizliğin sefaleti içinde yaşatır kitleleri. ama ne de olsa bilgi toplumu yaşıyoruz efendiler, tüketimin ve şiddetin içinde. çünkü "nefreti kederindendir" bu sistemin.

(bkz: komplo teorilerinin gölgesinde)