bugün

Gundogdu, hep uyandık stadlara dayandık.
Beşiktaş'ın uğrunada bayraklara dolandık.

Semtimiz, erkek semti aşık eder herkesi.
Üzerimden eksilmesin bayrağının gölgesi.

Kisacasi seni bayragindan dolayi sevdik. Olmasanda birinci kiyamet kopmaz cunku serefsiz birincilikler kazanacagima serefli ucunculukler kazanirsin ki serefsiz birincilikten iyidir. Ne olursa olsun uzlme kartalim seninleyiz. ASALETiN YETER!!!
Aşktır kısacası denilecek durumdur. NET ABi .
tuhaf bir şekilde beşiktaşli olmayanlarin da yazdiği başliktir.
halbuki bu nedenlere sahip olanlar beşiktaşli olmuştur, dolayisiyla olmayanlarin hakkinda yazmamasi ve konuşmamasi gereken nedenlerdir.
yani, neden varsa beşiktaşli vardir ortada.
neden yoksa başka takimli.
bu nedenle yalnizca taraftarlarinin yazmasi gereken bir başliktir.

benim sebebim ise babamdir.
babamdan bana kalan tek miras beşiktaşlilik olmuştur, ne ev ne para ne de tarla kalmiştir.
bütün gün şairler parkı ve semtte içip elde birayla, marş söylerek dolmabahçeden stada yürümek.
Sevinmek için sevmedik biz seni
Sen yenilmişsin umrumda değil ki
Şereftir bu yolda seninle yürümek
Hep kol kola,
Bir gün değil, her gün Beşiktaş!

Bu dizeler açıklıyor sanırım.
Sen benim her gece efkarım,
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım,
Sen benim damardaki kanım,
Anlımdaki yazım
Şanlı Beşiktaşım..

Kalbimin en orta yerinde
Büyük bir yangın var alevler içinde,
Beşiktaş sana yemin olsun
Bitmeyecek sevdan
Mezarımda bile.

Beni benden alır
Siyah Beyaz renklerin
Sen benim kalp atışımsın.
Sen bana babamdan kalan miras değil,
Oğluma olan borcumsun.

Her maçına gittiğimde
O formayı gördüğümde,
Hayallerim umudumsun.
Cebimdeki son bilet param,
Belki de son sigaram
Sen benim büyük tutkumsun...

Sen benim her gece efkarım,
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım,
Sen benim damardaki kanım,
Anlımdaki yazım
Şanlı Beşiktaşım.

Kalbimin en orta yerinde
Büyük bir yangın var alevler içinde,
Beşiktaş sana yemin olsun
Bitmeyecek sevdan
Mezarımda bile
en çok sinek bok'un üstüne konar o yüzdendir taraftar sayımızın size göre az olması.asi olanların ruhunda vardır beşiktaşlılık.
aşktır.
siyah, beyaz, ölüm, yaşam.
metin-ali-feyyaz'dır. süleyman seba'dır.

edit: eh işte'lik bişey yok. dürüstlük ve amatörlük.
Neden aranmaz. Olmak istersin olursun.
Takım tutmuyorum artık diyp siyah beyaz formayi görünce heyecanlanmanın nedeni nedensizdir. Ama illaki bi neden aranacaksa bu neden kollektif bilinçaltı olabilir, atalardan gelmedir yani...
siyah beyaz renkleridir!
not:galatasaraylıyım!
kaymetmekten korkmamaktır *

(bkz: kaybetmekten korksaydık beşiktaşlı olmazdık)
babam ve büyük abimin* fenerbahçeli olduğu bir evde, doğru yolu bulmuş küçük abimin * yoğun çalışmaları, hummalı çabaları. belli ki yalnız kalmak istemiyordu bu taraf olma durumunda ev ahalisi içinde.

85/86 belki de 86/87 sezonuydu ilk maçımı izlemeye gittim onunla inönü'ye. önce kapıda tükürük köftesi, sonra yeni açık denen tribünde* yerimizi aldık. beşiktaşımız sarıyer karşısında. kaptan samet, kovacevic *, sarı fırtına metin, kalede jurkovic vs. yanılmıyorsam 2 - 0'dan, 2 - 2 biten maç ve sonuç bünyeye yayılan beşiktaş kanseri.

not: yok kardeşim fikrimi değiştirdim. şu yukarıda yazılanlardan bile rahatsız olanlar var ya. işte bundan beşiktaşlıyım.
'itiraz'a yakınlığı, yatkınlığıdır.
daha çocuğum, ilkokula gidiyorum. ablamla birgün oturduk, uzun uzun düşündük, "biz artık büyüdük, adamakıllı bir takım tutmamız lazım, öyle her atılan gole sevinemeyiz artık. o zaman düzgün bir takım bulmalıyız, ama çoooook düzgün olmalı. futbolcuları da iyi adamlar olmalı" dedik. ablam da "beşiktaş'ı tutalım, çok düzgün takım" demişti. baktık futbolculara, 1995-2000 yılları arasıydı. alpay var( o zamanlar fırtınaydı yavrum benim), oktay var, şifo mehmet var, tayfur var....kadro gayet iyi. ama önemli olan kadrodaki adamların "düzgün" insanlar olması. şimdi sorsanız o "düzgünlüğün" mantığını açıklayamam, çünkü bilmiyorum o zaman nasıl bir kriter taşıyor bu düzgünlük. tamam tuttuk da bi senesi hangi sene hatırlayamadım, beşiktaş düştükçe düşüyor. yine bırakmadım, öyle takım her yenilgide bırakılır mı! böyle taraftarlık olur mu dedim, birçok arkadaşım isyan edip bırakmış ama bir hafta sonra beşiktaş'a geri dönmüşlerdi. hey gidi mal çocukluk yılları! ama hala da beşiktaşlıyım, iyi ki o yaşta oturup düşünmüşüm ve ablam bu takımı tavsiye etmiş. o denli düşünülüp tartılmıştır ve doğru yol bulunmuştur.
sıradan olmamaktır.
bir insanın hayatında seçebildikleri ve seçemedikleri vardır. mesela okulunuzu, işinizi, oturacağınız evinizi seçebilirsiniz. çünkü bunların alternatifleri vardır. ama bir insan annesini, babasını, doğduğu yeri, soyunu, ırkını değiştiremez öyle bir şansı yoktur. işte beşiktaşlılıkta bunlardan birdir. doğuştan gelir ve değiştirilemez.
siyah ve beyaz renkleri aynı karede gördüğün zaman oluşan sebepsiz coşkudur.
Fenerli:benim takımım türkiyenin en güçlü takımı ondan.
Galatasaraylı: benim takımım uefa kupasını aldı ondan.
Xspor: şehrimi temsil ediyor ondan.

Beşiktaşlı: aşk işte nedeni yok beşiktaşk başka söze gerek yok.
fenerliyim ama çarşı grubunu severim galatasaray 'top'luluğundan iyidir.

edit: 2021 den merhaba ayyy ne holigan bir tavır bu böyle hala gs yi sevmiyorum bu arada tam devlet yalaması reziller..
orada doğmak büyümek ve yine orada yaşamak olabilen.
aşkın nedeni olmaz. beşiktaşlıyız beşiktaşlı anlayamaz kimse bu aşkı.
hayatta dert çekmenin ne demek olduğunu bilenler,
çocukluğu aile sorunlarıyla geçmiş,
zengin olmayı hiç hayal etmemiş,
küçük şeylerle mutlu olabilmiş,
dostunu kimseye değişmeyen,
baba olmanın çok yakışacağı,
delikanlı, asi ruhunu hep içinde taşımış,
zor zamanlarında tek destekçisi siyah-beyaz renkler olan,
sevgilisiyle her zaman takımı için o mu ben mi kavgası yaşayan,
duygusal, saf, tertemiz duyguların adamı,
mahalle maçlarında sürekli centilmen olan,
vefakar, cefakar insanlar tutar beşiktaş'ı...
ve
anlayamaz kimse bu aşkı.