bugün

"Bana iyi geliyorsun... " diye bileceği biri olmalı hayatında ...
Başını alıp gitmek istersin ya bazen, işte o zamanlarda.Şefkatine sıgına bileceği biri olmalı insanın. Dünyanın bütün sıkıntısını, stresini bir sarılışı ile unutturabilen biri olmalı. Hiç bir şeyi düşünmeden hiç korkmadan endişelerin olmadan kendini emamet edebileceğin biri...
Öyle biri olmalı ki ; en kötü zamanlarında bile seni rahatlatabilmeli unutmak istediğin ne varsa hafızandan silebilecek biri...uzun uzun onu anlatmak yerine kısaca " huzurum"diye özetleye bileceği biri olmalı insanın hayatında...
imkanın olduğunda çıldır.
cidden çok güçlüsün, seviyorum seni.
Ben seni arkadaşım olarak görüyorum.
Bunu okuyorsan hala sevgilin yoktur demektir.
Gidelim gaffur.
Farkında mısınız günümüzde dinlemek ne büyük nimet ne büyük yitik
Kime gitseniz anlatıyor kendisini
Benle başlıyor cümleler
Ama bende diye akis buluyor karşıdan
Kimse anlamıyor kimseyi
Anlaşılamamak öyle büyük sıkıntıya neden oldu ki yeni meslekler doğdu
Psikologlar, Aile terapistleri, psikiyatristler, yaşam koçluğu, danışmanlık...
Biri sizi dinleyip "Anlıyorum" demesi için insanlar tomarla para veriyor oldu.
Bazen dinleyelim.. ama anlayarak yargıda bulunmadan dinleyelim
Sesimi duyacak kimseler yok etrafta, konuşsam kimseler de anlamıyor. Dedim ya en yakın dostum makinalar. Bir düğmeye basınca hemşireler geliyor, birine basınca yatak yukarı kalkıyor, bir diğeri de yatağı aşağı indiriyor. Konuşmama gerek yok, zaten konuşsam da anlamayacaklar. Ölüme terk edilmiş bedenimi ruhum da terk etsin diye bekliyorum. Bedenimi terk ederken “Hazır kalkmışken bir bardak da su ver.” diye seslenmeyi planlıyorum ruhuma. Arkasına saklanan dişleri olmayan dudaklarımın suya aşkı gittikçe artıyor. 3 düğmeli kutumun 1. düğmesine basıp hemşireyi çağırmazsam ruhum bedenimin içinde kuruyup kalacak gibi hissediyorum. Ve bu en çok korktuğum şey.

http://mbsadam.blogspot.c.../2017/02/veda-busesi.html
uçmak isterdim ama kanatlarım olmadı hiç. kanadımı açıp gidemedim, kuşlardan ödünç istedim.
sen nesin ben çok iyi bilmiyorum aslında. ne olduğunu hiç düşünmedim, bir düşünce değilsin. biz de yokuz, aynıyız yalnız. nasıl biri olduğunu bilirim ama; sessizsin, kahkahalarını az insan işitir. ellerin sigara içmekten buz gibidir. sevmekten uzaksın ama dostça duyguların kaybolmamış gibi
Be şuurunu kerktiğimin adamı,
Neden?
Neden?
Neden?

Hakkaten neden ulan?
Her gün mezarlığın oradan işe gidiyorum ve eve dönüyorum.
ilkin en serisinden bir Fatiha okuyup hızlıca yanlarından geçiyordum
Sonraları düşündüm ölüm korkusu mu bu yaptığım yoksa mutlak gerçekliği görmezden gelme gayreti mi ?
Sonra acele etmemeye başladım. Her gün bir mezar taşı okuyup kaç yıl ömür sürdüğünü hesaplıyorum
Kaç hayalini gerçekleştirdi acaba diye düşünüyorum
Kaçı kursağında kaldı
Zengin miydi
Fakir mi gitti
Kredi borcu kredi kartı taksitlerini bitirdi mi ?
Sonuçta ölüm ensemizde ama biz ölümsüzlüğü keşfettik gibi bir hayat yaşıyoruz
“Sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız hayat çok güzel.” Cedric

Peki ya yirmi sekiz yaşında ve evliyseniz? Hatta yirmi sekiz yaşında, evli ve bir çocuk babasıysanız? Hatta ve hatta yirmi sekiz yaşında, evli, bir çocuk babası ve hala çocuksanız?

http://mbsadam.blogspot.c.../zamansiz-sevme-beni.html
hayatın boyunca çok başarısız oldun. bu yüzden başarılısın işte.
Bir bataklığın içindeyiz, batıyoruz. Bir hocaefendi çıkıp "ey zalim" diyemiyorsa, bir akademisyen "ey ilimden yoksun kişi" ifadesini kullanmaktan çekiniyorsa ve bir ibrahim baltasını kapıp "ey sahte ilahlar, yok olun" diyemiyorsa varsın batalım. Ölen mazlum için yükselmesi gereken feryadımız tükenmişse, haksızlığa karşı sıkılan yumruklarımız gevşemişse, açları doyuramayan ellerimiz doymak bilmeyen nefislerimizin hizmetine girmişse varsın batalım, yok olalım!
Bundan 3 sene önce duyduğumda dahi kıyameti koparacağım şeyler varken artık daha ağırları söylenince dahi bırak kıyameti koparmayı artık onunla ilgili espri yapacak kadar hissizleşmeseydim belki...belki daha iyi bir insan olabilirdim... ne olursa olsun taviz vermemeliydim
Canım kendim,aşkım artık uyu hadi öptüm.
Bu kadar salakça hataları nasıl yapabiliyorsun?
Artık dünyada değiştiremeyeceğin bir sürü şey olduğunu kabulleneli uzun zaman oldu. Bazen kendini kaybedip değiştirme salaklığı içine girsen de büyük bir tükenmişlik ve umursamazlık ile başladığın yere dönüyorsun.

Sana düşen, değiştirmek değil kendi adaletini kendi dünyan için sağlamaktır. Vicdan en önemli silahtır, bunu asla unutma.

Artık daha az kızıyor, daha az şaşırıyor, daha az üzülüyorsun. Kimileri buna büyüme diyor ki haklılar. Olgunlaşırken unutmayacağım tek şey: asla eskimeyeceksin sadece yaşlanacaksın.

Son olarak, saçında çıkan birkaç beyazı sevmeyi unutma. Beyazlaşan saç dökülmez derler, hadi yine şanslısın.
Biraz önce kendi ellerimle kendi hayatımı bitirdim.
Tavırlarıyla net bir duruş sergilemeyen insanlara bırakın inanmayı dinlemeyi bile bıraktım, hayat şunu gösterdi ki kendisini ifade edemeyen belirsizlerin peşinde harcanacak zaman ömüre yapılan ziyandır; insanı anlamamak çürütür ve ben anlayamadığım ile yola çıkmayı reddediyorum!!!

Evet
Çok sıkıntılı bi tipsin. Bi gözden geçir bu durumu.