bugün

1926 yilinda Karaman'da dogan Kara Harp Okulunu bitirdikten sonra subaylığı sırasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Cografya Fakültesini bitirerek öğretmen olan şair, yazar...Halk şiiri gelenegini günümüzde sürdüren kalemi gibi kendisi de zarif insan.

GÜZ DÜŞÜNCELERi
Bu sabah gökyüzü daha bir yorgun
Daha bir dumanlı
Daha bir derin
Şu anda, omzumdan tanıdık bir el
Tutup silkelese şöyle bir güzel
Kurtulsam yükünden düşüncelerin!
(Yolcu) Kaybettim



Ben sarhoş değilim, yol sokak sarhoş!
Hancıyı kaybettim, hanı kaybettim.
Hayatı sayfa sayfa okuduğum boş,
Sonundaki, imtihani kaybettim!

Anladım, her gercek, bir yalan gizler!
Beni aldatıyor dağlar, denizler...
Meçhul bir zamana karıştı izler,
Saatı, dakkayı, anı kaybettim...

Beni benden, kendi benliğim çaldı!
Gölgem uzadıkca, boyum kısaldı...
Ellerim bomboş bir roman kaldı,
içimdeki kahramanı kaybettim!

Bu başımda esen, bir kavak yeli...
Ben ondan deliyim, o benden deli!
Onu aynalarda gördüm goreli;
Bekir Sitki Erdogan'ı kaybettim!
1 Kasım 2006 tarihinde, şiir mektebi ilköğretim okulunda bir konfeans veren ve şiirlerini yorumlayan şair.

KIŞLADA BAHAR

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri
ibibikler, öter ötmez ordayım
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri'
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım

Ah çekerim resmine her bakışta
Bir mahzunluk var o boyun büküşte
Emin ol ki, her sigara yakışta
Sanki, duman tüter tütmez ordayım

Mor dağlara karargahlar kurulur
Eteğinde bölük bölük durulur
On dakika istirahat verilir
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde
Sabır sebat etmez gönül yurdunda
Akşam olur tepelerin ardında
Daha güneş batar batmaz ordayım

Aramıza dağlar girmiş koskoca
Meraklanma, gönlüm dağlardan yüce
Bir gün değil, beş gün değil, her gece
Yatağıma yatar yatmaz ordayım

Bahar geldi koyun kuzu koklaştı
iki aşık senelerdir bekleşti
Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım
BiN BiRiNCi GECE
(hancı)

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş

Sıla burcu burcu... ille ocağım
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

Güç bela bir bilet aldım gişeden
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan
Hancı n'olur, elindeki şişeden
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim
iki gün, diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı
ilk önce kımıldar hafif bir sancı
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

Bende bir resmi var, yarısı yırtık
On yıldır evimin kapısı örtük
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş

işte hancı, ben her zaman böyleyim
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş
1926'da Karaman doğdu. Kuleli Askeri Lisesi ve 1948'de Kara Harp Okulu'nu bitirdi. Kıta subaylığı yaptı. Bu arada Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nden de mezun oldu. Heybeliada Deniz Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Halk şiiri geleneğini gününün koşullarıyla bağdaştırarak hece ölçüsüyle, bazen de aruz vezniyle şiirler yazdı. Türkçe'nin inceliklerini yansıtan, duygulu şiirlerinden bazıları bestelendi. Rubai türündeki şiirleri Hisar Dergisi'nde yayınlandı.
önde gelen şiirleri;

KIŞLADA BAHAR
MARYA
ADAK
GÜZ DÜŞÜNCELERi
SESSiZ SENFONi
YOSMA
SKA-LAR-YA
YAĞMURDA UNUTULAN ŞARKI
BiN BiRiNCi GECE (HANCI)
BiN iKiNCi GECE (YOLCU)
YAĞMURDA UNUTULAN ŞARKı

Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm
Önce ıpıslak iki kuş
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden
Sonra insanlar iki gözüm
insanlar
Kahrolmuş

ıslak senaryolar üstüne ta iç boşluktan
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu
Öksüz anılar üstüne iki gözüm
Kırık ikindiler üstüne
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu

ikişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar
Yüzler karanlıktı iki gözüm
Düşünceler dar
Bir geçit bulamıyordum sana
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik
Hep yabancıydı çaldığım kapılar

Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden
Oysa yürek yürek son yeşermemdi
Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur
Ah sonra o yağmur iki gözüm
Ah sonra o
Yağmur

Şimdi,
En kırık vaktidir uzak imbatların
Öykümüzün en yaralı yerinden
Damlar yüreğime ılık bir sızı
Sonra birden duyar gibi olurum
Hoyrat yağmurlar altında
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı...
gençlik yıllarımızda hancı şiiri ile gönlümüz de taht kurmuş şair.
güncel Önemli Başlıklar