bugün

"Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar.
Şüphesiz ZAN, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez."
Necm / 28

Kekşe gerçekleri bilseydin!
Gerçeklerden kaçmak için sığınırız zaten hep perdelerin ardına!
Kale duvarları gibi sağlam zannederiz hep yırtık ve paçavra tül perdeler ardına gizlemeye çalıştığımız "özel hayatımızı"...

Oradan bakınca ne kadar da kolay yargılamadan infaz etmek : "Öyle olmalı!" Kim koyuyor kuralları?
Toplum!
Yani koyun sürüsü, yani ahmaklar!
Hep bizi acıtan, acıttıkça da gözümüzde güçlenen toplum denen canavar!

Intertext'ler uçuşurken başı sonu belli olmayan yazılarda neyin hesabıdır kendime vermek zorunda olduğum?
Arkana toplumun gücünü alarak saldırdığın, tırnak içinde "Öyle olmalı" diye bağırdığın ve "Kendine gel yoksa dışlarız seni" diye tehditler savurduğun o upuzun yazılarda işlenmemiş günahları için bile cehenneme mahkum edebiliyorsun bir insanı!

Evet, "Öyle olmalı!"
Bize öğretilen o kokuşmuş, o rezil ve varlığımıza o herşeyden çok düşman kanunlara göre çizilmiş sınırlar var ve sen de ateşli bir genç savcısın şimdi vicdanımı sorguya çekerek görevini yaptığına inanan ve böylece kendini o seni herşeyden çok acıtan topluma karşı kanıtlamanı sağlayan...

Peki, sana her bakışlarında senin değersiz olduğunu bas bas bağıran topluma boyun eğip seni üzmelerine ve yıpratmalarına izin verirken, sana değerli olduğunu durmadan haykıran bana böylesi davranmanı hangi etik açıklayabilir?
Hangi dekadenstir bu, seni böylesi küstahlaştıran ve canımı acıtmaya cüret etmeni sağlayan?

"Kendine gel yoksa dışlarız seni!"

Ben, bu sürüden korkmam!
Korksaydım mümkün olur muydu sanki durmadan tekmeleyerek değerini kaybetmesini sağlayacaklarını sandıkları o elmasa böyle büyük bir hayranlıkla bakmam?!

Ben, dışlanmaktan korkmam!
Korksaydım mümkün olur muydu sanki boynumu hiç eğmeden böylesine cesur konuşmam?!

Sen, korkmaya devam et elbette, onların sana sunmayı bile çok gördükleri sahte mutluluklarla oyalan!
Ama emin ol ki Gipsy Kings ve Santana'dan çok daha ötesidir KIRILMIŞ BiR iNSAN...

Sen, zannetmeye devam et!
Zannettiklerimizin toplamıdır hayat!
Ben mi?
Ben yüzümü avuçlarımın arasına bile saklamadım hepinizin kendinizi gizleyerek birbirinize oyunlar oynadığınız bu maskeli baloda!

Elbette, KRAL ÇIPLAK!

--spoiler--
susmanın virtüözü olmuşlar,
göz kaçırmanın akrobatı...
yalnızca küfretmek için açarlar onlar;
gözlerini aralayan göz kapaklarını...
--spoiler--
yaş ilerleyince bir sürü '' keşke'' demektir.
(bkz: sırayla el değiştiren mahalle baskısı)
komşular ne der?
amcam ne der?
emmim ne der?
teyzem ne der...
derken bir ömrü defnetmektir hiçliğin içinde.
oysa bilmez misin, sen o hayat kayığına binmişin bir kere yapmasan da yaptı derler.
bizim gibi; ancak klan halinde yaşayabilen toplumlarda nice hayatları söndüren bir olgudur "başkalarının düşündükleri". oysa senin için "ben", benim için "sen", bizim için "siz", sizin için "biz" izdir başka. böyle böyle sıçarız biribirimizin ağızına. sonra yiter gider hayatlar, başkaları "iyi bilirdik" der, kendi yaslarının arkasına sığınarak. "iyi bilirdik" a.k.
başkaları için yaşamak demektir hiç bir zaman kendin olamamaktır yazıktır günahtır.
başkalarının kitap- defterden de öte ailesinden sahip olmadığı eğitimle, eylemlerini bir şeylerin arkasına saklayarak gösterdikleri anlamsız tepkiler nedeniyle yaşamaya ara vermektir. ancak pause tuşuna bir daha basmaya çalıştığınıza zaten sizin için stop tuşuna basılmış olabilir.
yazıktır. özellikle ülkemizde bu tip insanlar çok var. senin hayatın bu arkadaşım. hiçbirşey için hiçkimseye hesap vermek zorunda değilsin. ne istiyorsan yap, hayatını yaşa...
(bkz: sözlük formatı)
sezen' in dediği gibi;
a desen olmaz, a- aa desen olmaz...
birine uysa öbürüne uymaz.

kasmanın hiç gereği olmayan hadise. dünyaya bir kere geliniyor ve hayat da çok kısa...
kişinin üzerindeki toplumsal baskıyı normalden daha fazla ciddiye aldığının göstergesidir.
(bkz: yazarlar ne der korkusu)
--spoiler--
Ben, dışlanmaktan korkmam!
Korksaydım mümkün olur muydu sanki boynumu hiç eğmeden böylesine cesur konuşmam?!
--spoiler-- *
herkesi memnun etmeye kalkarsanız yaptığınız işin fahişelikten farkı kalmaz..

kendiniz olun, bu kadar mı zor??
bence rol yapmaktan daha zor olamaz kendiniz gibi olmak..
--spoiler--
Ne kadar da kolay onlar için,
yalanla açmak oruçlarını iftira iftarlarında!
Oysa bak, tek bir yalan bile tekbir getirememiş,
senin küçücük dudaklarında!
--spoiler--
psikolojik hastalıkların ortaya çıkmasına sebeb olacak duyguların bastırıldığı durumdur.
özgür olamamaktır, başkalarına göre yaşamaktır. yaşamaktır dediğime bakılmasın aslında yaşamamaktır. nefes alan bir ölü gibi hayat geçirmektir.
ne kadar "çevremdekiler istediğini söylesin, düşünsün. umrumda değil" diyenler/diyebilenler olsa da aslında hepimiz az biraz düşünüyoruz. insanın elinde olmayan bir şey bu. çünkü toplum seni rezil de edebilir vezir de...
insanlarda o kadar alışkanlık haline gelmiş ki başkalarını küçük görmek, herkesin içinde;karşısındakinin hatasını abartarak,karşısındaki insanı küçük düşürerek anlatmak... bunu durdurmak neredeyse mümkün değil. insanlarda; başkasını ezmeden, küçük görmeden yükselemeyeceği yargısı öyle bir şekilde yerleşmiş ki değiştirmek için 1-2 kişinin gücü yetmiyor.
(bkz: başkaları için yaşamak)
(bkz: başkalarının mutluluğunu ön planda tutmak)
(bkz: bencil olmamak)
(bkz: sosyal varlık olmanın ilk kuralı)
(bkz: duvarlar örmek)
bazen;
başkalarının ne dediği önemlidir ve bizi yaşayacağımız olası yanlışları yaşamaktan korur.
acizliktir.
olması gereken:
+ sizin oğlan okulu uzatmış
- evet nolmuş
+ hiiçç söyledim yani hani
- bizim çocuk okurken harçlık yolladın mı hiç?
+ hö ne neden yolliyim!
- bi sıkıntısına da ortak olmamışsındır!
+ ne diyon komşu sen yaa!!
- be orospu çocuğu sanane o zaman okulunu uzatmışsa para vermezsin, sıkıntısına ortak olmazsın sanane okulu uzatmasından bi siktir git!

olan:
+ sizin oğlan okulu uzatmış
- sende mi duydun aman hiç açma konuyu mına kodumun oğlu paraları yedi kızlarla okumaya niyeti yok
+ valla ufaklıktan belliydi x bey sen boşuna yolladın okula bunu
- boşuna dimi, doğru ya haklısın
+ ne zaman bitiyormuş peki tam olarak
- dur komşu dur ben arayayım onu da bıraksın okulu gelsin...
şu tavsiye edilesi şahıştır: sen sen ol kendin ol.
Türk toplumunun bilinç düzeyi. Kendilerinden çok etraflarıyla meşgul olan insanların öğretisi.
ergen çocuğun evinde gizli olarak yasak sitelere giriş yapması..
bazen ve malesef olmak zorunda olandır. olduramamaktandır.
güncel Önemli Başlıklar