bugün
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- boşuna yaşıyorum hissi13
- patiswiss20
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi23
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- ruh okuzu8
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- anın görüntüsü15
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak14
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- sözlük kızlarının don renkleri9
- karınıza range rover alır mısınız18
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- galatasaray9
1960'lı yıllardan itibaren Batılı ülkelerin Üçüncü Dünya ülkeleri ile olan ilişkilerini köktenci bir tarzda eleştiren yaygın anlayışın teorisidir. Bu teori kendine temel olarak iktisadî emperyalizmi alır ve az gelişmiş ülkelere yapılan yardımların asıl amacının yoksul milletleri yardım veren ülkenin iktisadi kıskacına almak olduğunu ileri sürer. Bağımlılık teorisi ABD ve Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin sömürgeci iktidarını sağlayan kuvveti kaybetmediği görüşünü esas alır. Günümüzde bağımsız Latin Amerika, Afrika ve Asya ülkeleri üzerinde sömürgeci devletlerin büyük siyasi kontrolleri sözkonusudur. Bu kontrolü siyasi kararlarını açıktan bildirerek değil, iktisadî baskı uygulayarak ve kendi üstün pazarlama güçlerini uluslararası ticarette zengin ülke lehine kullanmak suretiyle yaparlar. Bu durum uluslararası siyasi ve iktisadi ilişkilerde yeni sömürgecilik kavramı ile ifade edilmektedir.
(bkz: ukte)
ayrıca: (bkz: immanuel wallerstein) (bkz: world system theory)
(bkz: ukte)
ayrıca: (bkz: immanuel wallerstein) (bkz: world system theory)
güçlü devletlerin, refahları koruyabilmeleri için başka devletleri sömürmeleri gerektiği üzerine kurulmuş teoridir. ekonomist odaklı kalkınma teorileri arasında yer alır.
modernleşme teorisine tepki olarak doğmuştur. modernleşme teorisi doğu toplumlarının bilimsel ve teknolojik anlamdaki geri kalmışlığını, batı toplumlarının yaşadığı tarihsel süreçlerden geçmemiş olmasıyla açıklamaya çalışır. oysa teori bu bağlamda latin amerika ülkelerinin geri kalmışlığının nedenini açıklayamaz.
işte tam da bu noktada immanuel wallersteinın ''dünya sistem teorisi'' durumu açıklar niteliktedir. dünya sistem teorisine göre iş bölümlerine göre merkez, çevre ve yarı çevre ülkeler vardır. çevre ülkeler merkez ülkelere ucuz işgücü ve hammadde temin etmekle görevliyken, merkez ülke uluslarası bir takım siyasi ve ekonomik yaptırımlarla ürünlerini çevre ve yarı çevre ülkelere pahalıya satar. bu yüzden bağımlılık teorisine göre üçüncü dünya ülkeleri diyebileceğimiz bu çevre ülkeleri herhangi bir büyüme ve gelişme gösteremez.
merkez ve çevre arasında bir köprü görevi gören yarı çevre ülkeleri ise; çevrenin ve kendisinin merkeze bağımlılığı ve çevrenin kendisine bağımlılığı arasındaki fark dikkate alınarak gelişme gösterebilir. (güney kore, tayvan, hindistan gibi...) fakat sistem içerisinde çevre ülkelerin hiçbir şekilde gelişme gösterebilmesi mümkün değildir. teorisyenler, latin amerika ülkelerinin kültürel, ekonomik ve toplumsal anlamda son 400 yıldır gerçek anlamda gelişme kaydetmediklerini söylemektedir.
marksist fikirlerden de beslenen wallerstein ve diğer teorisyenlere göre küresel kapitalist sistem emperyalizm ve sömürgenin devamı niteliği taşır, teoriyle emek ve sömürge sistemi uluslararası düzeye taşınmış olur.
ayrıca Bağımlılık kuramcıları ekonomi ve politika arasında hiçbir fark görmezler. gelişimlerini geç tamamlayan çevre ülkeler, kültürel bir ekonomik ve siyasi istikrar olmadığı için, savaşlar, iç savaşlar ve darbelerle boğuşmak zorunda bırakılırlar. ve maalesef küresel kapitalist sistem bu şekilde devam ettiği ve çevre ülkeler merkez ile olan ekonomik ilişkilerini kesmediği müddetçe de hiçbir gelişme kaydedemeyeceklerdir.
işte tam da bu noktada immanuel wallersteinın ''dünya sistem teorisi'' durumu açıklar niteliktedir. dünya sistem teorisine göre iş bölümlerine göre merkez, çevre ve yarı çevre ülkeler vardır. çevre ülkeler merkez ülkelere ucuz işgücü ve hammadde temin etmekle görevliyken, merkez ülke uluslarası bir takım siyasi ve ekonomik yaptırımlarla ürünlerini çevre ve yarı çevre ülkelere pahalıya satar. bu yüzden bağımlılık teorisine göre üçüncü dünya ülkeleri diyebileceğimiz bu çevre ülkeleri herhangi bir büyüme ve gelişme gösteremez.
merkez ve çevre arasında bir köprü görevi gören yarı çevre ülkeleri ise; çevrenin ve kendisinin merkeze bağımlılığı ve çevrenin kendisine bağımlılığı arasındaki fark dikkate alınarak gelişme gösterebilir. (güney kore, tayvan, hindistan gibi...) fakat sistem içerisinde çevre ülkelerin hiçbir şekilde gelişme gösterebilmesi mümkün değildir. teorisyenler, latin amerika ülkelerinin kültürel, ekonomik ve toplumsal anlamda son 400 yıldır gerçek anlamda gelişme kaydetmediklerini söylemektedir.
marksist fikirlerden de beslenen wallerstein ve diğer teorisyenlere göre küresel kapitalist sistem emperyalizm ve sömürgenin devamı niteliği taşır, teoriyle emek ve sömürge sistemi uluslararası düzeye taşınmış olur.
ayrıca Bağımlılık kuramcıları ekonomi ve politika arasında hiçbir fark görmezler. gelişimlerini geç tamamlayan çevre ülkeler, kültürel bir ekonomik ve siyasi istikrar olmadığı için, savaşlar, iç savaşlar ve darbelerle boğuşmak zorunda bırakılırlar. ve maalesef küresel kapitalist sistem bu şekilde devam ettiği ve çevre ülkeler merkez ile olan ekonomik ilişkilerini kesmediği müddetçe de hiçbir gelişme kaydedemeyeceklerdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar