bağlama ile çalınan eserlerin gereksiz oluşu

bu önermeye bakılarak arif sağ da gereksizdir. *

sanırım seksenli yılların son çeyreğiydi. bir arkeolog olarak gittiğim bafra ikiztepe'de pişmiş topraktan yapılmış en az iki bin yıllık bir müzik aleti bulmuştum. Bir şeye benzemiyordu ama içine doğru nefes üfleyince biraz, ilginç bir tınısının olduğunu keşfetmiştim. işte o günden beri doğanın dar kadrolu orkestrasını tamamlayan sesler için bir şekilde ses çıkarabilen her enstrümanın gerekli olduğunu düşünürüm. insan sesinden başlayarak, düdük, zurna, ney, bağlama, def fark etmeden. ve onu güne uzatan o ilk eli bulsam öpmelere doyamam. muhteşem senfoniye kattığı artı değer için.

hangi organla bu kadar başarılı bir önerme hayata geçmiş olabilir merakını ve
tersine evrim endişesini ölümüne hissetmeme neden olan yargı bildiren ifade .

(bkz: acacak baslik akacak mecra bulamamak)
(bkz: acacak baslik bulamiyorum o yuzden sacmaliyorum)
(bkz: baslik acacak yetenegi olmayan yazar)

bu savı ortaya atan kişi "bana göre bağlama gereksizdir" derse sorun yok. sonuçta kendi zevkidir dersin, bağlamanın sesini sevmiyor o yüzden şarkılarda duymak istemiyor dersin. ama eğer ki "bağlamayla çalınan eserler gereksizdir" derse -ki diyor- bence o kişinin, bu sözü "gereksizdir". çünkü bugün birçok insan içinde bağlama bulunan eserleri büyük bir zevkle dinliyor. bunun içindir ki bu kanıya kendisini sevk eden nedeni anlamış değilim. ayrıca akadaşın kendisine sinan çetin'in "türkiye'nin hatıra defteri" adlı belgesel için çektiği "mutlu ol!Bu bir emirdir" filmini izlemesini tavsiye ederim.

trollce salınımlardan bir demet daha!

acaba oturup kaç kere dinledin arif sağ ı, musa eroğlu nu,kaç kere erdal erzincan ın parmaklarını takip etmeye çalıştın derler adama.ama gel gör ki zevk işi bu.seversin sevmezsin sana kalmış.ama gereksiz diye bok atmak kimseye düşmez.

o zaman gitar da gereksizdir. sonuçta en çok satan albümlerin altında dım tıss yapabilen programların imzası vardır. empati kurunca doğrudur sözlük. ben küçükken burak kut dinlerdim. doktor erol bey adlı şarkının hastasıydım.
(bkz: çay koydum gel beraber içelim)

saçmalamanın son haddesi. sevmek zorunda değilsin arkadaşım ama kültürümüz bu bizim, gereksiz diyemezsin. ben dinlemem pek mesela. ama kalkıp da "elektro gitar arptan iyidir" diye de bir önerme sunamam.

o bağlamadaki sesin ruhunu anlayamamakla ilgili durum.

bazı yazarların gereksiz oluşuyla kıyaslanamayacak fütursuz iddia .

(bkz: kaç kere dedim almayın bunları buraya diye)

neşet ertaş gibi bir değerin görmezden gelinmesi demektir.

ya da artık neşet ertaş, bass gitarla türkü söylesin.

bilgi eksikliğinin ve fazla batılı olma sevdasının üretiği saçma bir savdır. bunu savunan insanlar hala barış manço dinliyorsa kendini zaten tekzip ediyor demektir, fazla söze ne hacet.

dünyanın en gereksiz ve en saçma tespitidir. şöyle ki; bu kanıya varan insan büyük bir ihtimalle popüler kültürün kölelerinden birisi.

Yani hayatında poptan rocktan dışarı çıkamamış ve inanılmaz bir ''ben'' duygusu ile dinlediği müzikler dışındaki türevleri reddetmiştir. bu da bağlamanın çok ta şeyindemidir ? hayır tabi ki değildir. insan hiç bir şekilde ana kültürünü reddetmemelidir.

Türk halk müziği eserleri, türk sanat müziği eserleri ne kadar popüler kültüre hizmet eden kuruluşlar tarafından desteklenmese de yazarın anlayacağı dilden underground olarak gayet belirli ve elit bir kitleye hitap etmektedir.

Halen Devlet konservatuarı musiki bölümüne genç öğrenciler rağbet gösterirken, ordu evlerinin aranan grubudur türk halk müziği grubudur.

Haberdarmısın acaba bağlama ile Türk marşı çalan adamların mevcut olduğunu ? peki biliyormusun fender standart stratocaster dan daha pahalı bağlamalar üretildiğini ? Mandolin saplı bağlama yaptıracak kadar bu işe aşık olan insanların olduğunu biliyormusun ? Ya da Müzik Adamı olan Erkan oğur üstadın müziğe bağlama ile başladığını? sen türkiye'nin en iyi müzisyeninin bir bağlamacı olduğunu biliyormusun *. bence hayır.

müzikle gerçek anlamda uğraşan, sözüm ona sivilceli ergenlere, iki konsere gidip müzik otoritelerine akıl verebilecek kapasitede bir adam, bağlamanın ve Türk halk müziğinin topraklarımız üzerindeki gerçek değerinden haberdar olmalıdır. değilse ve böyle işlere kalkışıyorsa gülerler insana, kıyarlar.

Son olarak şunu da unutmamak lazım babalarımız annelerimizle, dedelerimiz ninelerimizle büyük ihtimal bağlama ve Türk halk müziği yardımıyla tanımışlardır. Türk halk müziği adı üzerinde Halkla bütünleşmiş, yaşanılan anonim hikayeleri, ya da bireyin başına gelen aşk, ayrılık hikayelerini baz alarak oluşturulmuş gerçek ve saygı duyulası bir Müzik türü dür.