bugün

Türkiye'de yıllarca eğitim sisteminin bir parçası olarak insanlara dikte ettirilen aptal kalıp. neymiş efendim batı'nın bilimini sanatını alalım ama ahlaksızlığını almayalım-mış!

ya bi siktirin gidin batılı ülkelerde ne yüksek tecavüz oranı var, ne tecavüzcülerin vakıfları var, ne seçim hileleri var, ne adam kayırma var, ne adaletsizlik var.
her bayramda kapının önündeki terliklere kadar her şey çalınıyor bu ülkede. belediye bankını söküp götüren mi dersin, yobazlık mı dersin, töre cinayeti mi dersen ne derse de bizim ülkede.

Ama batılılar müslüman olmadıkları için ahlaksız oluyorlar. Bu ikiyüzlülüktür
erişilemeyen ciğere bok atma eylemidir.
batının aklınıza gelen her alanda daha iyi olmasını net şekilde kıskanma söylemi.
görsel
batılılar sadece müslüman olmadıkları için ahlaksız sayılmıyorlar. asıl sebeb gönül rahatlığı ile özgürce sevişiyor olmaları.

bu durumu en güzel umut sarıkaya. bay cıngılbörts ve ailesi karikatür serisi ile özetler. ülkemizdeki yabancı ve ahlak algısının mükemmel bir özetidir.
Halkımızın derin cahilliğinden kaynaklanır.
uzaktan düşündürülen konu.
bilinçli stigmatizasyon
kasıtlı kategorizasyon.

toplum mühendisliğinin bir numaralı başlığı.

batıya gidip görüp yaşayanların aydınlandığı noktada yiten safsata.

ahlak kavramı içerik olarak cinselliğe sabitlenmiş memleketimizde.

bakınız
ahlak nedir?

ahlak, koskocaman bir kavramdır.
okunup anlaşılması içselleştirilmesi gereken önemli bir başlıktır.

ahlak sadece cinsellik değildir.

memleketimizde herkes cinselliği kendine göre yaşar ötekine yasaklar ötekinde baskılar.

yeşilçam filmlerinde, "size baba diyebilir miyim? " diyen çocuklar bu konunun özetidir.

halka ahlak ve namus sadece cinsellik tepsisinde sunuluyor.

toplumsal ögelerde ahlaksızlık zirvede yaşantılanıyor, sıradanlaşırılıyor. üstüne halk alıştırılıp kabullendiriliyor;

çalıyor ama çalışıyor.

üzerinde düşünülmesi gereken cümle.
O halde tahrif edimiş incil de bile neler yazdığına bir bakın. Bozulma sadece bizde değil, batıda da mevcut.

‘Zina etmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur. Eğer sağ gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme atılmasından iyidir. Eğer sağ elin günah işlemene neden olursa, onu kes at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme gitmesinden iyidir." -- Matta 5 --
(bkz: yobazların ahlakı)
Ahlak göreceli bir kavramdır. Eğer olaya sadece cinsellik açısından bakacaksak, gerek inançlarımız, gerek kültürümüz, "batı" yaşam tarzı kadar esneklik tanımıyor bize. He tabi bu zorlama mıdır? Kesinlikle hayır. Türkiye'nin doğusu ile batısı arasında bile ahlaka bakış açısı 180 derece değişiyor. Isteyen istediği tarzda bir hayat sürebilir. Metrolarda satanist bir birey ile camiden çıkan bir yaşlı amca yanyana seyahat ediyorlarsa bir problem yok demektir. (Tabi birbirlerinin özgürlük alanlarına girmedikleri ve görüşlerini dayatmadıkları sürece)

Konumuza dönelim, her toplum kendisinden daha esnek ve geniş kuralları olan topluma ahlaksızlıkla suçlar.

Örneğin bir pakistan halkına göre bizim yaşam tarzımız daha esnektir, bize göre de norveç halkının yaşam tarzı daha esnektir. Birbirimizi ahlaksızlıkla suçlamaya gerek yok. Herkes çevresine zarar vermeden ve başkalarının kişisel özgürlüğüne müdahale etmeden istediği gibi yaşar.
almanya´da her beldeye işsizlik parasını işsizlere ödemek üzere 10 milyon, 15 milyon euro para, ilgili merciilere devlet tarafından her ay gönderilmektedir. bu beldeler bildiğim kadarıyla birkaç yüzbin beldedir. bu para, orada çalışan 10-12 kişinin himayesine verilmektedir. ve almanya´da yaşayan 6-7 milyon işsiz bu parayla yaşamaktadır.

bu bahsi geçen 10-12 kişi hiçbi zaman bu parayı aralarında kırışıp karayip adalarına kaçmayı düşünmemektedirler. ilgili merciiler para ellerine nasıl geçmişse adil olarak o parayı gerekli yerlere tanzim etmektedirler.
Müge anlı izleyince bana hiç öyle gelmiyor.