bugün

batiyi taklit edecek kadar yaraticilik yoksunu olan bir derginin sacma sapan kapagi.

buyrun :

görsel
*
Sayın başbakanın doğru söylediği olaydır ki kendi de örneklerle anlatmıştır vakti zamanında ;

- şimdi o beyaz kıçını kaldır*, ananı al da git!
eger fotomontaj falan degilse gercekten super olan "kapak".
ayrıca sozlukteki bazı rte hayranlarının da ne kadar sıg ve espriden
yoksun oldugunu ortaya cıkarmıstır.haliyle islamcılar mizah duygusu
geliskin insanlar degillerdir.ha kutuk,ha islamcı.ikisi de aynı sey.
basbakanin cok zorlasa da gizli ajandasinda gorunur olandan cok farkli dusunceler bulundurdugunu ara sira agzindan kacirmaktadir. Bu beyani da onlardan biridir.

(bkz: makyavelizm)
(bkz: sapka dustu kel yine gorundu)
halka hakarettir.her şeyden önce şu cumhuriyetin kurucusuna hakarettir.
batılı kıyafetler getirildi, eğitim sistemi değiştirildi, o değiştirildi şu getirildi ahlaksızlaştık, terbiyesizleştik demektir.

bunları da aynı cumhuriyetin başbakanı söylesin.aman ne güzel.
batının çileğini alalım ama vişne kalsın. iki buçuk kilo kavurma çek, yok yok antrikot şeklinde seçim yapılabileceğini sanmak, osmanlı'nın da batılılaşma politikasıydı. bu düşüncenin neticesi sevr'dir. bir medeniyetin hazinesi altından zincirdir. tek bir halkası bile beğenilse ister istemez hepsinin taklit edilmesi gerekir. sadece teknolojisini taklit edeceğiz ütopyaları raksederdi zihinlerde. böyle bir şeyin imkansızlığı anlaşıldı. fakat tekrar tekrar aynı tezler savunulmakta. ve işte tam bu noktada;

Albert Einstein: gerizekalılık, aynı şeyi defalarda deneyip farklı bir netice beklemektir.
(bkz: kendi adına konuş)
altına imza atılası söylem. batı bir çok bilimsel buluşun yanında bir çok ahlaksızlığın da icadını yapmıştır. ancak biz bilimde ekonomide batı gibi ilerleyeceğimize batının kötü yanlarını aldık. tayyip erdoğan bu sözü atatürk ün yaptığı devrimlere atfen değil bugun ülkemizde meydana gelen uyuşturucu kullanma yaşındaki düşüş, televizyon programlarında gözler önüne serilen ahlaksızlıklar gibi olumsuz şeylere atfen söylemiştir. bunu atatürke veya türk halkına bir hakaret olarak algılamak en hafif tabiriyle taraf olmaktan objektifliği yitirmek, kötü niyet ve iftiradan başka bir şey değildir.
söyleyen kişi kendisini gayet iyi bildiğinden bizim için sorun yaratmayan durumdur, hele bir de bu söze katılanların da kendilerini iyi bildiğini varsayarsak, ahlaksızların sayısının gerçekten fazla olduğu ortaya çıkar.

tekrar hatırlatma: (bkz: kendi adınıza konuşun)
kendime hatırlatma: zaten öyle yapıyorlar...
kapitalizm ahlak kriterlerinden yoksun bir sistemdir. sen bu modeli kendi ülkene giydirdikten sonra, kapitalizmle ilgili ahlaksızlıklar da bonus olarak toplum hayatında yerini alır. "batının tekniğini alalım kültürünü almayalım, japonlar öyle yapmış" geyiği artık gına getirmektedir. üretim-tüketim ilişkileri toplumsal yaşamı etkileyen en önemli faktörlerdendir o yüzden gelen yeni sistem, ister istemez eski değer yargılarını aşındırır. he sen paşa paşa kendi ekonomik modelini kurar, uygularsın o zaman, o da bu toplumun kültürel izlerini taşır.
(bkz: çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz)
ahlaksızlığın ne manada olduğuna bağlı olan sözdür.
herkes kendi çevresini bildiğinden tüm halka mâl edilemeyecek demeçtir.rte'nin çevresi öyle yapmış demek ki...
-Batı'nın ahlaksızlığını aldık!
+haklısınız sayın başbakanım.
-güney'in neyini aldık?
+kaplan kaçırdık ya afrikadan efendim?
-doğru lan.. doğuya gönderdiğimiz adam ne oldu peki?
+kuzey kore casus diye esir almış efendim. pyongyang ile görüşmeler sürüyor.. doğu kötü gitti biraz..
-o işi halledin hemen. daha kuzeyden ruslar gelecek.
-emredersiniz efendim.
Başbakan tarafından yapılmış olan ve doğru gibi görünen bir tespittir.

Oysa ;

Biz batının ahlaksızlığını almadık, biz zaten ahlaksızdık, batı üstümüze geldi.

Ahlaksızlık sadece kıçını başını açmak değildir.

Şuursuzluk, bilinçsizlik de bir tür ahlaksızlıktır.

Yüzyıllarca ümmet bilinci ile yönetildik. Kendimizi ait hissetiğimiz ama bizi hiçbir zaman kabul etmeyen bir güruha aidiyet hissettik. Ama olmadı. Özümüzü hatırlamak zorunda kaldık, ama bu seferde çelişkiler yumağı içinde kaybolduk. Tıpkı kitap okurken müzik dinleyemeyen insan evladı gibi, iki işi asla bir arada götüremedik. Hem medeni hem dindar olamadık. Okumadık, okutmadık, öğrenmedik, öğretmedik, öğrenmeyi reddettik, hala da reddediyoruz. Batı bizim bu zayıf noktamızı iyi yakaladı, vurdu da vurdu.

Şimdi oturup derdimize yanalım...
Başbakanın çıktığı her kürsüyü cami kürsüsü sanmasının sonucu söylenmiş cümledir. Efendi kendine gel sürü değil devlet idare ediyorsun.
gayet doğru bir tespittir. karşılığında onlara ham madde, iş gücü, canlı bir pazar verdik. modern dünyada adı ne bilmiyorum ama eskiden sömürgeleşme denirdi buna. peki, batı bize bunları yapıyor, biz de ondan yararlanamıyoruz da, ne diye ab diye yırtınıyoruz?
sonuç: bu rejimi 2 kilo lahana yiyerek boykot ediyorum. ab'ye de zibilyon ışık yılı uzaktan el sallıyorum.
(bkz: arabistanin hurmasini aldik)
(bkz: batinin ilmini degil ahlaksizligini aldik)
(bkz: doğunun dini sembollerini aldık)
(bkz: kuzeydoğunun kızlarını aldık)
her bireyin,toplumun kendi ahlak yapısını yüceleştiren aslında yanılgının esası olan hastalığımız.ahlakı sadece kadın vücudu olarak gören genelimizin her daim mevcut ahlaksızlıklarımızı başka birilerinden aldığımızı söylemesi pek ilgi çekici değildir,olağandır.tüm sosyolojik ekonomik tarihsel etmenleri bir kenara bırak sonra gel batıyı suçla.iyiyse zaten biz yaratmışızdır,kötüyse muhakak başkası bize bulaştırmıştır.
toplumların ahlaki, kültürel vb. gelişimleri/değişimleri devlet tarafından yön verilebilir özelliklerdendir. nasıl ki "televole"leri, "kim kimi nerede bızıkladı?"ları çatır çatır tüm kanallarda yayınlatarak bu ülkenin sabisini yozlaştırdıysan, okullarda vereceğin kaliteli eğitimle, televizyonlarda yayınlatacağın kaliteli programlarla, okul dışında da vatandaşın kişisel gelişimini artırmak amacıyla yapacağın faaliyetlerle önüne geçilebilir bir sorundur, büyük oranda devletin sorumluluğundadır. yoksa bü ülkede rtük, okul, kütüphane, konser, tiyatro, sinema vb. hizmetler yeşillik olsun diye verilmezler. kaliteyi yakalayan toplumların gelişimi ondan bundan araklayacağı kültürler değil, aksine kendi özüne, kültürüne sahip çıkması şeklinde olacaktır.
netekim sayın başbakan burada da şahsının ve kadrosunun beceriksizliğini bir kez daha vatana millete ilan etmiştir. anlayana.
(bkz: sözlük bana ıhlamur yap lan allahsız)