bugün

gözya$ları ya$lı olan nesildir.
apartman çocuklarının balkon sahibi olması dolayısıyla şanslı olanlarını içeren nesildir.
en azından biraz çiçek böcek görme şansı, nesneleri tatları ve kokularıyla ayırt etme fırsatı bulmuştur.
şahsen balkon demiri dendiğinde bile tadı aklıma geliyor. o tatla birlikte de tatlı yaz esintileri, sardunya kokuları, gökyüzündeki -uydu değil- gerçek yıldızlar, balkonlarında akşam yemeği yiyen insanların çatal bıçak sesleri ve daha bir dolu şey...
Demirlere kafamı sokup demire vurup çıkan " doing doing "seslerini dinliyordum daha çok. Çocuğun da işsizi var yani.
metalin tadı hâlâ damaklarında kalmıştır.
Başlığı okuyunca şu tat anında ağzımda belirdi. Hakikaten o ne tattı öyle ya? O nasıl metalimsi kekremsi tozlu iğrenç ama o kadar da lezzetliydi?

Kafamı demire sokup çıkaramadığımda ufak çaplı kalp krizleri geçirirdim ama apartman çocuğu olduğumuz için demirin tadına da bakmışım demek.
Kafa sıkışınca müjde ar'ı anlamaya başladım.