bugün

yuh başlığı açmaya tenezzül bile etmemişsiniz! ne biçim Atatürkçüsünüz lan siz?

elin Makedonyalısı Atatürk'ün aşk hayatı hakkında film yapıyor, bırak izlemeyi haberiniz bile yok... adam küfür mü ediyor? dalga mı geçiyor? hiç mi merak etmediniz?

ben sizin gibi sözde Kemalist olmadığımdan (!) merak ettim...

Atatürk'ün habire aşk hayatını kurcalayıp soru soranlara hep aynı tepkiyi veriyorum; "Ne bitmek tükenmek bilmez bir duygu seliymiş bu..." Hani gençler de sanacaklar ki Atatürk memleketi kurtarmaktan kalan boş vakitlerinde yalnız aşk düşünmüş, aşk yaşamış!

Efendim, Atatürk'ün "yeni bir aşkı bulunmuştu" bilmiyorum hatırlar mısınız?

El yazısıyla yeni bir belge bulundu, gibi anlatmışlardı 5-6 sene önce.

Yok canım, Fikriye Hanım falan değil. Onu sağır sultan bile öğrendi. Pangaltı'da oturan Madame Corinne de değil, onu da bilmeyen kalmadı. Sofya'da ataşemiliterlik yaptığı sırada tanıdığı Bulgar kızı Dimitrina Kovaçeva da değil.

Afet Hanım mı peki? O aşkı değildi ki, manevi kızı sayılırdı. (Küçük Ülkü'den önce.)

Sabiha Gökçen olmasın? Hayır, orada bir "gelecek tutkusu" söz konusuydu (istikbal göklerdedir)...

Yoksa zeki, çevik ve ahlaklı bir bayan sporcu mu? ("Severim" dediğine göre...)

Acaba bu kız dindar bir kızdı da, Celal Bayar'ın dediği gibi "seni sevmek bir ibadettir" diye mi düşündü Atatürk hakkında?

Hayır, bu hanım kız Eleni Karinti adında birisi.

Hani Zozo Dalmas deseler şaşırmayacaktım da, bunu beklemiyordum zamanında.

Çünkü bu çok eski bir aşk, Manastır Askeri idadisi'nde okuduğu yıllara dayanıyor. Yani, 1890'lar... Daha doğrusu, 1896-1899 arası.

Atatürk'ün lise aşkıymış! öyle diyorlar...

Peki bu konuda başka ne biliniyor? Hiçbir şey. Kızın Atatürk'e yazdığı bir mektup varmış elde (sahte değilse), onu okumuştum zaten, sıradan bir aşk mektubu. "Başkasıyla evlendirilen" her kızın eski sevgilisine yazacağı öylesine bir mektup. O sevgilinin ille de Atatürk olması gerekmez. Zübeyde Hanım evlenmelerine izin vermemiş (elbette!), babası da kızı kahyasıyla evlendirmiş, sonrası meçhul.

Genelkurmay Başkanı kızmıştı ama, şu yakın tarihimiz bir de "Zübeyde Hanım üzerinden" yazılsa ortaya kim bilir nasıl bir alternatif çıkacak...

Hepsi bu. Bu kadar. Başka bilgi? Yok. Peki fotoğraf falan? Yok. Bir Makedon yazarı varmış, Deyan Dukovski (hiç bana bakmayın bende bilmiyorum), tutmuş bu konudan bir aşk romanı çıkarmış vakti zamanında. Tuna Kiremitçi'ye verseler eminim daha iyisini yapardı.

Şimdi de bu romandan bir film yapıldı 2011 yılında, yönetmen Aleksandr Popovski, işin içinde tabii ki Türkler de var. filmi dün gece izledim.

https://www.sinemalar.com.../175057/balkan-olmemistir

Ertan Şaban (azıcık Sekizinci Henry'yi oynayan Jonathan Rhys-Meyers'i andırıyor) Atatürk'ün lise yıllarını canlandırıyor. Atatürk'e hiç benzemiyor ama zarar yok, sanki kara kaşlı kara gözlü Rutkay Aziz çok benziyordu da...

Eleni'yi oynayan da Nataşa Şolyak diye bir kız. Hırvat'mış.

Sonra? Öncesi sonrası bu işte.

Yönetmen Popovski, "Atatürk'ün yaşadığı bu büyük aşkın özünü sinemaseverlere aktarmaya çalıştık" demiş film gösterime girdikten sonra...

Yok yahu? Lise aşkının özü biçimi ne olur ki aktarmaya çalıştın?

Seks var mı? Yok. Olamaz. Olsa bile aktarmaya göt ister.

Sen aktardın rahatladın mı? elbet türkiyede bu filmi izleyip sevindirik olanlar vardır...

Baksanıza, lise aşkı, oluvermiş Atatürk'ün "büyük" aşkı. Ne yani, Fikriye Hanım "küçük aşk" mıydı, bunu mu demek istiyorsunuz?

bu film benim için bir anlam ifade etmiyor çünkü Atatürk'ün aşk hayatını merak etmiyorum. kendisi hakkında bilinmesi gereken daha önemli şeyler varken ille de ben merak ediyorum diyen varsa izlesin, "Atatürk yattığı yerden kalksa da ben de onunla çılgın bir aşk yaşasam" diye kıvranan bütün tayyör-etekli "Mustafa Kemal rahibeleri" krizlere garkolsunlar...

ben serseri değilim ki her şeyi magazine vurayım, gördüğünüz gibi bunu yapan tonlarca ahmak var...

ha ama ben serseri olsam 1936 yılında Atatürk ile Madam Wallis Simpson arasında ayaküstü bir aşk uydurur kitap yazar, köşeyi de dönerdim...
Atatürk’ün lise zamanındaki aşkını anlatan makedon filmi, “eleni” atatürk’e seneler sonra mektup yazar onu çok sevdiği, unutmadığını, onu zorla başka bir adamla evlendireceklerinden bahseder.