bugün

görmek görsel olarak algılamaktır, bakmak ise bir seçme edimidir.
bardağın boş tarafını görene pesimist otobüsün boş tarafını görene otobüs şoförü denir.
bakmadan göremezsin ama bakarken göremeyeblirsln.
bakan ama görmeyene kör denir. bu yüzdendir ki görme özürlülere kör denmez.. çünkü kör demek farkındalığı olmayan demektir. bakan ama göremeyen demektir.
büyük fark vardır.görmek için göz kifayetsizdir kimi vakit.
argo ile küfür arasında ki fark kadar incedir.
dalıp da hülyalara gitmeye ramak kalmaktır.
bakıp duruyorken gözlerinin içine,
neden en fena ayrılık bulmuştu bizi?
ipince bir detay. ayrıca şu sıralar birçok kişinin farkında olmadığı ya da farkında olmak istemedği bir detay.
meğer ne kadar çok bakıp ama hiç bir bok görmeyen insan varmış..
herkes bakar ama göremez.
bakmak odaklanmaktır. insan algılamak istediği şeye bakar ve odaklanır; görmek ise istemdışı yapılan bi eylemdir. insan bakmak istediğine bakar, baktığı şeyi görür. buna göre algılamanın en verimli olduğu nokta odaklanıp yoğunlaşmaktır.
çoğu basketbol kocunun, çoğu zaman, sıçan basketbol takımına gaz verme konusmasının giriş cumlesidir aynı zamanda.
duymakla dinlemek arasındaki fark gibidir.
fotoğrafa bakarsın; resmi görürsün. böylece resim ile fotoğraf arasındaki farkı da açıklamış olduk.
(bkz: bir taşla iki kuş vurmak)
baktım; güzel buldum.
gördüm; o kadar da güzel değilmiş adamım!
sansar ile şansal arasındaki fark kadardır. *
müdürler genelde ortaöğretim ve ilköğretimde yüksek bir yerden seslenirler öğrencilere ve seslenmekiçinde fırsat ararlar.

(bkz: mikrofon sevdası)

işte o müdür karşısına bakar ve karşısında belli bir miktar öğrenci vardır. fakat aralarında;

erkekler için:

-saçı uzun
-aşırı jöleli
-sakallı
-küpeli
-pantolon yerine kot giymiş
-ceketsiz
-gömleği dışarıda olan

kızlar için:

-saçları açık
-eteği diz kapağının üst cenahında
-makyajlı
-fileli ten rengi vb çorap giyen

öğrenciler varsa ki hep vardır, onları görür. onların yüzlerini en ufak detaya kadar görür. yüz isim eşleşmesini beyinde tamamladıktan sonra zaman zaman mikrofonu kullanmak suretiyle toplum içinde rezil eder yok insaflı anındaysa bilimum sopa ağır söz ve veli kozunu kullanarak odasında bireysel olarak rezil eder.

bakmakla görmek arasında fark vardır. bir okulun müdürüyseniz bunun tadını çıkarırsınız, eğer öğrenciyseniz vay halinize. *
çoğu zaman bakarız boş boş, dalgın ama görmeyiz. görmek istemeyiz bazen, bazen de gözümüze sokulduğunda bile göremeyiz bir türlü. işte fark budur bazen hatta çoğu zaman bakarız ama görmeyiz.
tinsel şeyler için önce baktım, sonra gördüm ardından seyrettim. tensel şeyler için önce baktım, sonra gördüm ardından izledim.
çoğu zaman fark edilmesi zor ince çizgi.bilginin ,merakın ya da anlık farkındalığın zaman içinde bakma eylemini görmeye çevirmesi.
geometri sorusu çözerken daha kolay anlaşılması mümkün durum.
bakmak istem dışı yapılan bir eylemdir, yani gözlerimiz açıkken ister istemez bakarız bir şeye ya da şeylere. oysa görmek gözle değil yürekle yapılan bir eylemdir, duyarlılık ve incelik ister. görmek, algılamaktır ve farkında olmaktır dolayısıyla. algılarını kapatalı çok oldu insanoğlu, duyarlılığını yitirmesi desen hakeza. işte bu yüzden her an bakışımız ama hiç fark edemeyişimiz. bu yüzden nice güzelliklerin algılanamadan yok oluşu ve yine bu yüzden nice hayatın değerinin bilinemeden yitip gitmesi. ama sahi gündelik telaşlar arasında ne önemi var ki tüm bunların? hem belki de bazen görmemek daha iyidir, kim bilir...
göz görmek istediğini seçer
(bkz: skoptama)
bakmak kürt'tür. görmek pkk. *
(bkz: kürt açılımı)
Bakmak göz ile gerçekleştirilir, görmek ise bir farkındalık durumudur.