ayten gökçer

1940 doğumlu, ankara devlet konservatuarı bale bölümü mezunu değerli oyuncu. 40 yılı geride bıraktığı profesyonel sanat yaşamında yer aldığı onlarca tiyatro oyunu haricinde sinema ve televizyon için de;

tv dizileri;

Kayıp 2007
Çat Kapı 2005
Patron Kim 2003
Yılan Hikayesi 1999
Elif Ana 1991
Önce Canan 1988
Bağdat Hatun 1981
IV. Murat 1980
Yedi Kocalı Hürmüz 1980

sinema filmleri;

Anneler Günü 1973
Damdaki Kemancı 1972
içli Kız Funda 1967
501 Numaralı Hücre 1967
Taçsız Kral 1965

projelerinde yeralmış olan aslen sahne sanatçısı.

dönemin cumhurbaşkanından altın madalya almış bir sanatçıdır ayten göçer. 1966 yılından başlayarak hemen her yıl bir bağımsız kuruluş tarafından "en iyi sanatçı" seçilmiş, 1996'da kültür bakanlığı üstün hizmet ödülü almıştır. fransa, italya, almanya, yugoslavya, yunanistan.. neredeyse tüm avrupa ülkelerinde oynadığı oyunlardan, müzikallerden sonra, türk düşmanı gazetelerin bile övgüyle söz ettiği bir sanatçıdır.

kesinlikle 70'li yılların türkiye'sinin en güzel kadını.

türkmax'ta katıldığı hülya avşar'ın programında söyledikleri ile kendine hayran eden, ekran başına kilitleyen bir büyük sanatçı. gerek duruşu gerekse dünyaya bakışı ile gönlümüzü fethetmiştir.

bu perşembe * bilkent üniversitesi atatürkçü düşünce topluluğu'nun konuğu olarak bilkent'e gelecek sanatçı. konuşma programı da son zamanlarda oldukça olumsuz bir isimle anılan devlet tiyatrolarıdır. ilgilenenler özel mesajdan yer ve zaman için bilgi alabilirler.

çok sevimli bir insan.

Haberturk de katildigi programla hayran yeniden kendine hayran birakmistir.

nezaket ve görgü kurallarının dişi formunda tezahürü...

katıldığı programdaki * açıklamalarının bir kısmına katılmakla beraber haksız bulduğum sanatçı. konuşmasında ısrarla 12 eylül darbesini halkın beklediğini söyledi. darbelere çok da olumsuz bakmıyormuş. zamanı geldiğinde yapılırmış falan filan! hem diyor ki şehitlere üzülüyorum, ağlıyorum, vatanseverim vs hem de darbelere olumlu bakıyorum. sebep olarak da söz konusu dönemin kaosunu gösteriyor. dış güçlerin ülkeye zarar verdiğini söylüyor ama darbenin içsel olmadığını, başka pek çok amaca yönelik olduğunu, toplum yararına yapılmadığını daha da önemlisi diğer güçlerin kontrolünde yapıldığını görmüyor ya da görmek istemiyor. çok derin araştırmalara gerek yok * minik bir araştırma pek çok gerçeği gözler önüne seriyor. bugün artık dillendirilen gerçekleri görmezden gelmek neye hizmet ediyor bilmiyorum ama yitip giden onca hayata ihanet gibi geliyor bana.

o yılları yaşamış insanların bu şekilde açıklamalar yapmasına anlam veremiyorum. görüştür saygılıyım ama birçok şeyi öteleyerek kesin ifadeler kullanmak yanlış. o günlere ilişkin bilgim yaptığım -bana göre kısıtlı- okumalardan ibaret ama görünen o ki o günleri yaşamış kimi insanlardan daha 'sağlıklı' değerlendiriyorum olanları. *
*

''Asker yanlış bir şey yapmaz. 12 Eylül çok da kötü olmamıştır'' diyen dinozor.12 eylül'de hiç kötü şeyler olmadı canım.türkiye'nin geleceği biçildi sadece başka bir şey olmadı.ülkenin bütün kapıları yabancılara açıldı.istediğin kitabı bile okuyamadın.düşündüğünü söyleyemedin.bunlar çok güzel şeyler.devamını bekliyoruz askerden, ordu göreve!

60'lı, 70'li ve (az biraz)80'li yılların gençlerinin mastürbasyon malzemesidir.

o bir hanımefendi. fikirleri nedeniyle yerden yere vurmaya kalkacak amipler türeyecektir şimdi.

lan düşünme yeteneğiniz varsa karşıt görüşler sunun.

yoksa kadın olduğu için iğrenç seks hayallerinizle kirli ağzınızla güya aşağılamayın.

kimse darbeden yana değil.

konuşmayı öğrenin önce sonra derdinizi anlatırsınız.

atatürk'ün hediye ettiği bu ülkenin 70 yıldır ne halde olduğundan bihaber olan sanatçıdır.

sadece kendi fikirlerini söyledi diye linç edilmeye çalışılan sanatçı

amk sözde demokratları sizi..

vakti zamanında kenan evren'e diksiyon dersi vermiş biridir kendisi.

şu günlerde de hortlayıp "asker kafası"yla bir şeyler saçmalamıştır. mesela ülkede çok büyük oyunlar dönüyor diye söze başlayıp ülkede en büyük oyunları çeviren askerin darbe girişimini yalanlamıştır. askerin 'yapabildiği' darbeyi de "ortalık çok karışıktı asker geldi yatıştırdı" olarak yorumlamıştır. 72 yaşındaki birinin ağzından çıkan şu çocukça sözlere bakın. bir de harp görmeyen gençler bunları anlayamaz diye övünüyor. yazık "anlayamayarak" geçirdiğin onca seneye. yazık...

ve "asker kafası"nda olan birisine karşıt görüş sunmak boşa kürek çekmektir. çünkü o kafada öyle bir miğfer vardır ki farklı düşünceye asla geçiş vermez.

edit: benim ülkemde başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmış bir adam zehirlenerek öldürüldü. ama ergenekon yalan. hı-hı evet.

söylediği her şeyin altına imzamı atarım. artık böyle kaliteli sanatçı yetişmiyor.

https://www.facebook.com/...o.php?v=10200313571906337

verdiği mülâkatta haklıdır. kendisi devlet tiyatrosu sanatçısı olduğu için klasikleşmiş eserleri oynamıştır. bu tür eserlerde dönemsel siyasî taşlamalar, cinsellik gibi konular işlenmediği ya da çok yüzeysel değinilip geçildiği için hükûmetlerin şimşeklerini üzerine çekmemişlerdir. oysa...

özel tiyatrolarda durum bambaşka. çağdaş toplumlardan farklı olarak, türkiye'deki özel tiyatroların tek gelir kapıları gişe hasılatı olduğu için çok daha güncel ve sansasyonel eserler oynanır özel tiyatrolarda. örneğin türkiye'de vajina monologları diye bir olay yaşandı. şimdi kalkıp bunu görmezden gelemezsiniz. özel tiyatroların sahneleri ellerinden alınıp mescit, avm yapılıyor. hele bunu hiç görmezden gelemezsiniz. bunu dillendiren zeki alasya'nın yaptığı açıklamayla ilgili sözlük'te açılan başlığa bakın: zeki alasya nın namazla ilgili açıklaması! yaa adam tiyatro salonlarının kapatıldığından, sinemaların avm'lere tıkıldığını söylüyor, sözlük'e taşıyanın zihniyeti açtığı başlıktan belli oluyor!

felç geçirmiş.

--spoiler--
Ayten Gökçer, "Hocaların Hocası" olarak anılan tiyatro duayeni eşi Cüneyt Gökçer'in 2009'da vefat etmesinden sonra, kızının isteğiyle Ankara'dan istanbul'a yerleşmişti.
--spoiler--

http://www.gercekgundem.c...en-kotu-haber-275803h.htm

tablo gibi yüzü olan bir kadındı. (şimdi nerelerdedir acaba ? )

Anneler günü filmindeki oyunculuğu ve güzelliği; kelimenin tam anlamıyla efsane olan aktris.

Yıldız Kenter ile birlikte en güzel diksiyona sahip Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kıymetli kadın sanatçısıdır.