bugün

ben değil bir arkadaşım derler hep. bu sefer ben olayım ne olur yani. benim de şeyim var, şişer sonra.

düz hesap ona tamamlayabilirim, ancak sekiz tane bulabildim. bir iddiaya konu olan eylem. iki kişilik daha yerim var, yer yoksa ayakta da giderim. benim için sorun değil. no proplem.

dün arkadaşım selim'le gazozuna bir iddiaya girdik. hiç tanımadığım sekiz farklı kız ile ayak üstü anlaşıp seks yapacaktım. yalnız bir şart vardı; para karşılığı değil, gönülden isteyerek iş tutacağım kızlarla. biliyorum edepsiz bir davranış. uçkur için değil, söz konusu iddia. iddia denince suları bırak, akan kanım duruyor arkadaş.

bunun için sabahtan yola çıktık. üsküdar'da buluşup, selim'le beraber eminönü'ye geçtik. yarımadada laleli'nin arka sokaklarında gezinirken, saat on gibi ayak üstü somalili mülteci bir zenci karıya rast geldim. akşamdan kalma gibiydi. zom olmuş belli, hal hareketleri tuhaftı. ama karı arap atı gibi atletik, fit bir fiziği ve kısrak gibi bir vücudu vardı. üzerine, kocaman siyah memelerini gösteren askılı bir body, altına ise daracık bir siyah jean giymişti. dar kot pantolonu bonbeli ebony kalçalarını gözler önüne seriyordu. kalçaları resmen tır dorsesi gibydi. özetle anlayacağınız zenci hatun taştı. kaş göz işaretleri ile boş musun dolu musun yoklamasından sonra, kadını oracıkta ayarttım, kollarımın arasında on kişinin uyuduğu tek göz odasına geçtik. yer yatağında yorganın altında, kavisli kalçalarını mıncıklayarak bi güzel karıya kaydım. elde var bir. sonra laleli'den beyazıt'a sarktık. beyazıtta ağızda sigara kızları kesmeye başladım. orada yirmili yaşlarda etine dolgun bir üniversite öğrencisini bakışlarımla tahrik edip, azdırdım iyice. hatırladığım kadarıyla en son parmağını somuruyordu, beni gördükçe. ne olur sok bana diyen gözleri ile inlemeye başlayıp kıvama geldiğinde, motel odasında kapatıverdim. ağzına yüzüne mıçıp bıraktım. elde var iki. diğer ikisini sultanhamet parkında buldum. şiş kebap raki diyerek dolaşan otuzlu yaşlarda olgun iki ingiliz turisti kaldırdım. otelleri varmış orgy yaptık hep beraber odalarında. onlar kolay oldu, teşekkür edip üstüne para bile verdiler üstelik. bi önceki motel parası da böylece çıkmış oldu. ne olur olmaz diye buluşmak için telefon numaralarını da aldım. elde var dört.

sonra istikal'de feminist bir protestonun içine katıldık selimle. ateşli bir şekilde savurduğum kahrolsun erkekler sloganlarımdan ve yumruk yaptığım kaslı kollarımdan etkilenen kadın-der gençlik kolları üyesi gözlüklü bir feministle seviştik ama kukusunu elletmedi, ara sokakların birinde ağzına aldı sadece. elde var beş. apartmanların arasından geçiyordum, balkondan çamaşır asarken yola tangasını düşüren bir bayanı gördüm. hemen yerdeki tangayı alıp evine çıktım. tangayı verince çok sevindi, kocasının doğum günü hediyesiymiş. öyle olunca bu iyiliğin karşısında dile benden ne dilersen diye buyurdu. pis pis sırıtarak ne istediğimi açıkça ima ettim. ona doğru kabaran şeyi görünce hayır demesi zorlaştı biraz. onu da bir güzel mengene gibi kollarımın arasında ezdim. böylece etti altı.

akşam altı gibi oldu. ingiliz turistten aldığım telefon numarasını aradım; upper-int ingilizce aksanımla anlaştık onlarla; hello jane, we meet tonight?, yeah of course my friend selim and me. we'll wait istiklal. janegille buluşup nevizadeye attık kapağı. yan masada iki kişilik bir grup vardı. yanlarında rus olduğu anlaşılan iki kadın. içkilerimizi yudumlarken eş değiştirelim mi teklifinde bulundular. biz tabi ki hay hay olur dedik. kabul ettik tekliflerini. ordan otele geçtik. bi tanesine de öyle kayınca etti bana yedi. kaldı bi tane.

onu da namım yürüsün diye, tophanenin arka sokaklarında zürafa sokağa gittik. selim olmaz, para karşılığı yapmak yoktu dedi. sen o işi bana bırak "bende karışma" dedim. gittim taş gibi karının birine dil döktüm, paramın olmadığını söyledim. ilk kez milli olacağımı anlattım, acındırım kendimi. başımı okşadı göğsüne yasladı. sana kanım kaynadı, gel lan dedi. pezevenge işaret etti. bu benden bi saatlik vizitesini ben veriyorum karışma dedi. onu da galatadan duyulacak şekilde bağırta bağırta sikince sekiz rakamına ulaşmış olduk böylece.

çıkışta selim çamlıca gazozumu almış kapıda beni bekliyordu. sekizinin şerefine soğuk gazozu lıkır lıkır başıma diktim. tek solukta kana kana içtim. ıslanan ağzımı elimin tersi ile zevkle silip, dilim ile şehvet dolu dudaklarımı yaladım. iş iddiaya binince insan bu yapıyormuş. öyle bir anımdı. mazur görün beni arkadaşlar...
(bkz: nemfomanyak)
(bkz: sexually transmitted disease)
(bkz: kuru tahtaya çivi çakmak) *
mutasyona uğradıktan sonra bir ahtapota dönüşmüş ergenin yapabileceği olaydır.

-hepiniz harikasınız!! *
(bkz: adam mutant beyler)
(bkz: x men)
sonra bir baktım üstüm açık kalmış.
ama çok güzel bir rüyaydı.
sekiz ayrı arkadaşın sol yada sağ elleriyle gerçekleştirecekleri eylem.

(bkz: troll olma çabası)
(bkz: çok güzel hareketler bunlar)
ruhunda orospuluk yatan kişinin eylemidir.
ulen barney stinson bile bi haftada 7 farklı kızla seks yapmaya uğraşır olay olur perfect week geçirir haftayı geçtim bi günden bahsediyoruz yok artık daha neler dedirticek durumdur.
(bkz: barney stinson)
(bkz: 8 farklı eldiven ile mastürbasyon yapmak)
(bkz: 8 kız ile birlikte aynı anda sex yapmak)
ya grup sekse maruz kalmak ya da midesizliktir.
AIDS olabileceğini hesaba katmamış zevzeğin rüyasıdır. Hadi oradan el salla diyelim, muhahaha!