bugün

(bkz: danışmanlık parası isteyen paragöz avukatlar)
bir suçluyu savunmak için yalan söyledikleri içindir.
(bkz: emerik)
Saat başına daha çok ücret charge edebilmek için davaları uzatır da uzatırlar. hatta kimi zaman özellikle multi-nationalların avukatları arasında gizli anlaşmalar olur çünkü davanın yıllarca sürünmesi her iki tarafın da avukatlarının işine gelir.

Ayrıca tercüme bürolarına yaptırdıkları çeviriler için ödedikleri paraların on katını yabancı müvekkillerine faturalayarak her alanda kazıklamakta beis görmezler.
ya avukatlar benim bebeğim demeyin öyle.
üniformalı tüm mesleklere kıl olsam da o avukat cübbesi çok çekici bişi değil mi ya?
Kaç senedir şu işi yapıyorum, şu huk. Fak. Öğrencileri ile hukukla uzaktan yakından bağlantısı olmayan insanların ukalalığı ve küstahlığı seviyesine çıkmadım bu meslekle ilgili.

bilen de konuşuyor bilmeyen de. Diploması olan da avukat, henüz ffakültede 2. Sınıfta olan da. Vay be.
Ücret charce etmek, multi national, davanın yıllarca sürünmesi ...

Davanın süründüğünü böyle bir deyimin varlığını da ilk defa duyduk.

Türkçe konuşamayan suratsızları sikmeliler aslında avukatlar. Rahatlar böylece andavallar.

Davanın uzun yıllar sürdükçe taksimetrenin yazdığını zanneden mallar var aramızda.

Burada 2017 yılı avukatlık asgari ücret tarifesini paylaşırdım ama yürütmesi durduruldu.

Romanya atasözü ile bitirelim; "her orman kendi kötü ağacına sahiptir."
insanlarin caresizliginden faydalandiklari için bu gibi sözler avukatlar için söyleniyor.

doğrulugu tartışılır elbette, sonuçta bilinen gerçek danışmanlık için dahi yüksek meblaglar talep eden avukatlar, savunmasına girdikleri dosyadan ne kadar talep ettiği de ortada.

avukatlar, yazık ki kişilerin hak ve hürriyetini savunmak yerine para odaklı davranınca ne meslek etiği kalıyor ortada ne de güvenilirliği. ticari muessese gibi dosya kapmaya çalışan hukuk büroları, avukatlık değil de adeta kabzımal gibi islerini yaptıkları için bunlar söyleniyor. sonra da biri çıkıp diyor ki, avukat olmadan avukatlığın ne olduğunu anlatmaya çalışmayın.

insanların canı yanmış, savunacagin yerde ben bunu nasıl yontarim derdine düşerseniz kimse de size güzel sözler söylemez kusura bakmayın.

düşene bir tekme de sen vurma sayın avukat, mesleğinin saygınlığını ayaklar altına alma.
en sağlam numaraları, karşı tarafla anlaşıp her iki tarafı da bir güzel süzmeleridir.

hepsi demesek de çoğunun sağlam numarasıdır.

her şeyi kokuşmuş bir memleketten bahsediyoruz tabi.
hukuk sistemimizde bir işi ya da davayı takip için avukat tutma veya bulundurma zorunluluğu istisnai haller dışında bulunmamaktadır. hukuk bilgisine güvenen varsa buyursun avukat tutmadan işlerini takip etsin.

edit 1: mali durumu iyi olmayanlar adli yardım ve zorunlu müdafilik kurumlarından faydalanabilir.
Avukat = serefsiz demektir. Avukat=emlakci=galerici hepside alayi serefsizdir.
google a sorununuzu aratın. çözümünü bulun. kanunlar her yerde zaten. avukata gerek falan yok.
insanlar gram fikri olmayan şeylerde ne güzel ahkam kesebiliyor ne de güzel genellemeler yapabiliyor yahu.
(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
Ucret charge etmek? Anladim abi gorusuruz.

Duzgun avukat bulursaniz kimse sizi sikemez ayak ustu. Onun avukatlikla da ilgisi yok zaten insanlikla alakali bir sey.
ne yazık ki ülkemizdeki avukatların pek çoğunun hakettiği sıfattır.
elbet meslek ilkelerine bağlı avukatlar da var, ama bunlar malesef azınlıkta.
"kan emici" diye adlandırılan avukatların da tamamı zaten icra avukatları, sadece icra davalarına bakıyorlar, diğer davaları almak dahi istemiyorlar.
bakınız iddia ediyorum, türkiye'de cezaevinde yatmış bir kişi icra konuları hariç pek çok avukattan daha fazla hukuk bilgisine sahiptir.
bu da avukatlık mesleğinin sorunlarından biri sanırım.
barolar bu konuya dikkat etmezse ülkemizde icra avukatı dışında avukat kalmayacak.

ha, bu avukatların çoğunun yaptığı şey, insanları hukuk ile aldatmak ve tehdit etmek.
tabi burada suç biraz da vatandaşın.
vatandaş hukuki mevzularda bilgi sahibi değil.
o yüzden "hacize geleceğiz, sizi hapse attıracağız" gibi klasik avukat tehditleri karşısında insanların eli ayağı dolanıyor.
ondan sonra önüne konan her beyaz kağıda imzayı basıyorlar.
sonuç?
sonuçta bir sürü sosyal felakete sebep olan olayları görüyoruz.

hoş, zaten ülkemizde vatandaş bilinçli olsa, hukuk insanları da gerçek birer hukukçu olsa şimdi mars'ta patates ekiyorduk.

o yüzden gelecek 10-15 sene boyunca da avukatlar "kan emici" olarak adlandırılmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Kan emicilerdir.

ne avukatlar tanıyorum işcilerin 3-5 lirasına göz koyuyorlar. birde bunlar genelde gözlüklü olur.
Vay arkadaş neler yapıyormuşuz biz. Karşı tarafla anlaşmaktan tut da, kasıtlı olarak hukuki süreci uzatmaya kadar ne adi adamlarmışız biz meğerse. Acaba yıllardıt ben adliye diye başka bir yerde çalışıyorum da haberim mi yok...

Tabi bu atıp tutanlar "yasal" olan vekalet ücretini ödememek için 1000 takla atar, danışmanlık ücreti zaten gereksizdir çünkü lafa para vermektir.

Ama aynı arkadaşlar doktora gittklerinde 200 lira muayene ücretini, psikologa gittklerinde saatlik 300 tl gibi ücretleri hiç sorunsuz öderler. Lafa para ödeme hususunda ise telekomünikasyon şirketlerine aylık telefon faturası öderken hayıflananı hiç görmedim.

işte bu tip ikiyüzlü insanları gördükçe aklı sıra bu tip şark kurnazlığı yapanları maddi anlamda sömüren meslektaşlarıma zerre kızasım gelmiyor. Yukarıda bir arkadaş yazmıs; zorunlu müdafilik kanunda sayılan tip durumlar için mevcut sadece. Kanunlar da herkesin ulaşabileceği şekilde aleni. Götüne güvenen varsa hiç avukatla uğraşmasın araştırsın, hakkını kendi arasın. Böylece sahtekar güruhumuzla da uğraşmamıZ olursunuz.
Boşuna (bkz: ambulance chaser) kavramı çıkmamış.

ABD'de avukatlar için özel üretilmiş bir terim. Manası; bir kaza olduğunda kazazede ambulansa alınır, yanına da yakını biner. Fırsatçı avukat ambulansın peşinden giderek yaralanan veya ölen kişinin akrabasını gaza getirip diğer taraf aleyhine yüksek meblağlı tazminat davası açmaya ikna etmeye çalışır. Tabi arada da üzülüyormuş gibi rol keser. Buradan yola çıkarak fırsatçı avukatlara böyle bir tanım yapılmıştır.

Bizim Türkiye'de işler bu kadar ayağa düşmedi tabi. Ama dediğim gibi çok-uluslulara hizmet veren dev avukatlık frmalarının kapısından besmeleyle girmelisiniz.

ABD'dei kokuşmuş avukatlık sistemini öğrenmek için John Grisham'ın romanları iyi bir kaynaktır. Okumamışlar için Şirket filmindekiler olduğu gibi gerçektir; kendisi eski bir avukattır.

Ha bu arada benim babam da avukattı. Düşmanlık taslıyorsun diyenler olacak da onun için. Sadece corporate law denen türün avukatlık mesleğini ne hallere soktuğunu göstermek gerek.