bugün

1929 brüksel doğumlu belçikalı aktrist..Büyük çıkışını gregory peck ile başrollerini paylaştığı roma tatiliadlı filmle yapan yıldız aynı filmle en iyi kadın oyuncu oscarını da kazanmıştır..güzelliği ve yeteneğinin yanında ,unutulmaz zerafeti ve kendine has tarzı ile birçok modacıya esin kaynağı olan hepburn 1993 yılında kanser nedeni ile aramızdan ayrıldı..
(bkz: my fair lady)
(bkz: sabrina)
(bkz: breakfast at tiffany s)
(bkz: love in the afternoon)
edda kathleen van heemstra hepburn ruston gibi upuzun bir isme sahip olan audrey hepburn kocaman gözlüklerin, kapri pantolonların, kısacık saçların kimseye yakışmadığı kadar yakıştığı efsanedir.
beş kere oscara aday olmuş ilk adaylığında roman holidayin prenses ann'i olarak ödülü kapmıştır. breakfast at tiffany s'in unutulmaz holly golightlysidir o, little black dressiyle akıllara kazınandır, unicef iyi niyet elçisidir, givency tasarımlarının vazgeçilmez modelidir.
audrey hepburn asaleti, kadınsı güzelliği ve zerafeti temsil etmek için dünyaya gönderilmiş bir melektir. yağmur yağdığı zaman çıkan toprak kokusu gibidir, içinizi mest eder bu bayan.
(bkz: audrey)
zerafet, asalet, duruluk, merhamet.
20. yüzyilin yaratmak için çok zorladigi ancak tamamina erdiremeden kaybettigi hepburn için; (bkz: prenses diana)
güzel gözleriniz olsun istiyorsanız, güzel insanlarla göz göze gelin. gerçek dostlar edinip onlarla sık sık görüşün.
ideal vücüt ölçülerine sahip olmak ve hep ince kalmak istiyorsanız,yemeğinizi yoksullarla ve açlarla paylaşın.
alımlı saçlara sahip olmak istiyorsanız,çocuğunuzun günde en az bir kere onu okşamasına izin verin.
dikkat çekici pozlar vermek istiyorsanız, yanınıza bilgelik ve tevazuyu alarak yürüyün. asla cahilce ve gururla yürümeyin.

sözlerine sahip olan asil, unutulmaz aktris.
givenchy'nin l interdit parfümümün ilham kaynağı efsane.
bundan tam tamına 15 sene önce başka diyarlara kanat cirpip gitmiş olan ilahe.

görsel
julia kendallnın ilhan kaynağı, zerafet abidesi. devrinin en güzel kadını. bana filiz akını andırıyor her defasında.
(bkz: http://www.imdb.com/media/rm2258475008/nm0000030)
yatağımın başında posteri olan yani bir nevi başımın üstünde yeri olan tapılası kadın.
http://www.youtube.com/watch?v=_YPhcGcSL4g&feature=PlayList&p=138B5293259E57FB&playnext=1&playnext_from=PL&index=2

yine sevgim ve özlemim kabardı..
hakkında söylenen üç sözden birinde zerafet kelimesi geçen kadın. sanki bu kelime bu kadın için yaratılmıştır. tek bir kötülüğü vardır yalnız, eğer küçükken bu kadına aşıksanız, büyüyünce çok hayal kırıklığı yaşarsınız.
Bir filmde bir insan bir oyuncuya aşık olabilir mi ? Onu gördüğü her sahnede kalbi "küt küt" atabilir mi ? Evet !! Konu Audrey Hepburn ise , onun güzelliği , gülümsemesi , zerafeti ise olur.. Hele bir de Roman Holiday filminde sık sık "Thank you!" demesi.. onu böyle uzatması falan !! ah ah bi daha de bi daha de * Günümüzde kalmadı böyle kadınlar !!
ömrünün son yıllarını her ırktan çocuğa yardım etmek adına unicef temsilcisi olarak dünyayı dolaşan, zerafetinin eşi benzeri görülmemiş aktris.
idoldür...zerafet ,asalet,incelik,merhamet...
dünyanın en asil, en zarif, en tatlı, en harika, en güzel gülüşe sahip, en seksi, en en en kadını.
zarafetiyle büyüleyemediği bir insan var mı acaba?
gençlerin izleyemeyerek kaçırdığı, keşke şimdi olsa da doya doya izlesek denilen usta aktrist.
holywood yıldızları içerisinde en sevdiklerim arasındadır. sevimli ve güzel bir tipi, asil duruşu, başarılı oyunculuğuyla dikkat çeker. izlenesi, izlettirilesidir.
bugune kadar gelmis gecmis en guzel, zarif ve sevilen hollywood yildizi, hakkinda nerdeyse kimsenin kotu dusunmedigi veya yazmadigi insan- ki sanat dunyasinda en zor seydir. oglu yazdigi bir kitapta annesinin oldugu zaman en pahali modacilara ait olan kiyafetlerinden bir tanesinin bile kalmadigin cunku hepsini ihtiyaci olanlara dagittigini yazmistir.
1929 yılında bürüksel de, hollandalı aristokrat bir anne ve belçikalı bankacı bir babanın, ilerleyen yıllarda güzelliği, bakışları ve ruhu gibi ipince ve zarif bedeniyle tüm dünya erkeklerini kendine aşık edecek bir kızları olur.
masum hepburn ün doğal güzelliğinin, çetin hayat şartları ile mücadele ederek tıpkı bir granitin, en saf ve en büyüleyici formunu alması gibi şekillenmesi gerekmektedir.
henüz bir yaşındayken babasıyla annesi ayrılırlar. babasını bir daha asla görmeyecektir.
nazi işgali altındaki belçikadan üvey babası ile kaçmak zorunda kalır.
ilk filmi "Young Wives Tale"da (1951) rol aldığında 22 yaşındadır. tüm sinema camiasına bu tek film bile yetmiştir aslında. büyük bir hayranlıkla ardarda roller teklif eden yönetmen ve yapımcılarla başbaşa bulur kendini.
ardarada dört filmde rol alır;
Monte Carlo Baby, Lavender Hill Mob, Secret People ve roman holiday.
bunlar arasında roman holiday(1952) hepburn ün ilk başrol oynadığı filmdir. bir prensesi canlandırdığı filmde, hepburn ün rol arkadaşı Gregory Peck dir. bu filmdeki büyüleyici performansı ile En iyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazanır.
1954'de Humphrey Bogart ile birlikte rol aldığı Sabrina filmi ile oscar a tekrar aday gösterilir.
War And Peace, Funny Face, Love in the Afternoon, Green Mansions, The Unforgiven, My Fair Lady Breakfast at Tiffany's ve Wait Until Dark rol aldığı diğer filmleridir.
bu filmlerde gerard butler, gary cooper gibi hollywodun en başarılı jönleriyle başrolü paylaşmış ve istisnasız hepsini, yalnızca dişiliği ile değil, asaleti ve melek gibi karakteriyle de büyülemiştir.
uzun, dünyayı büyüleyen, aşk ve sevgi ile dolu bir ömre rağmen, daha birçok nesli yaşayan tanrıça olarak etkileyebilecekken, geride sadece asla eskimeyecek bir gülüş, siyahın en siyahı altında gizlenmiş, beyazdan da beyaz, meleksi bir dokunuş bırakarak 1994 yılında kolon kanseri nedeniyle hayata gözlerini kapatmıştır.
sarsıcı ve acı verici bir sonmuş gibi görünse de, tanrının en sanatkar tarafı ile ve en özenli fırça darbeleri ile yarattığı bu eşsiz güzelliğe, azrailin dahi acı çektirmeden, şefkatle ve özenle sokulduğuna ve tıpkı bir kuğunun süzülüşüne benzer huzur ile aslına yürüdüğüne inanmak istiyorum.
neden mi?

''Eğer güzel gözlerin olsun istiyorsan,
insanlara iyilikle bak.
Eğer saçların güzel olsun istiyorsan,
bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.
ince bir bedense isteğin,
ekmeğini açlarla bölüş.
ve güzel dudaklara sahip olmak için,
sadece güzel sözler söyle!..''

bu kadar güzel, yüce ve iyinin klavuzluğunda bir hayat felsefesine sahip olan audrey hepburn aslında bu sözleri ile kendisine hayran milyonlarca kadına ve erkeğe, temsil ettiği kapitalist dünyanın değil, asil ve ütopik bir dünyanın yolunu işaret etmiştir.
içinde bulunduğu makinenin dişlileri arasında asla solmayan gonca bir güldür audrey hepburn.
dünya üzerinde nefes almış her erkeğin, en yüce duygularla elini öpmesi gereken, gerçek bir hanımefendi, bir ilahedir, audrey hepburn.
tek kelimeyle zerafet.
(bkz: kedi canını)
blair waldorf'un adeta aşık olduğu, bitirme tezini onun üzerine yazdığı kadın.