bugün

istiklal mahkemeleri sırasında " gavur kılığına girmek istemiyoruz" diyen rize halkı şapka kanununa tepkisini gösteriyordu. çıkan olaylarda jandarmanın açtığı ateş sonucu 10 vatandaş öldürüldü.

olayların büyümesinden endişelenen hükümet, hamidiye savaş gemisiyle rize sahillerrini topa tuttu.

ve o dönemde rize halkının duygusal tepikisi "atma hamidiye din kardeşiyiz!" gibi bir haykırışla oldu.
(bkz: şapka takınca gavur oldum sanmak)*
yıllar sonra fark edilen edit:"halife isterüzde, halife isterüz" diyerek devlete ayaklanan ve buna bahane olarak "şapka takıp gavur olmak istemiyoruz" gibi bir bahane gösteren şarlatan iş birlikçi vatan haini zırvası.

ulan keşke şapkaya karşı çıktığın gibi ülkeni ingilizlere satanlara da ayaklansaydın da ülke 10 parçaya bölnmeseydi.
(bkz: şapka takmayınca gerici oldu sanmak)*
hala bizim oralarda söylenen türkü. ne için söylendiği malum..

atma hamidiye atma
lahana tarlalarını bok ettin.
vergi de vereceğiz.
serpuş da giyeceğiz.

karadeniz şivesiyle süperdir o ayrı.
(bkz: tc de dinsizliği ima eden şapkanın zorunlu olması) *
modernizm fetişisti, jakoben laik, 1923 zekası ile günü yorumlayanlarca algılanması ve kabulü zor türkiye gerçeği. neden ak parti var sorusunun yanıtıdır da aynı zamanada.
laikçilerin zamanın'da yaptıkları zulümü anımsatan olay. gerçekliği tartışılır ama büyüklerimizin böyle bir olay gerçekleşmişti demesi benim için yetiyor.
kaynak götüm tarzı bir şakirt inanışı.

bu hususta ne bir belge var ne de bir kayıt...elde avuçta var olan sadece bir yerel türkü.

malum türkü'nün yöresi ise potamya...
potamya'lılar o dönem şapka kanununa muhalefet ediyor ve "din elden gidiyor" ve "halife isterüz" naralarıyla şeyh sait isyanına destek veriyorlar.
bir yanda genç cumhuriyet, bir yanda ingiliz işbirlikçisi şeyh sait, diğer yanda onların işbirlikçisi potamyalılar...
hamidiye zırhlısının yaptığı yegane şey ise kuru sıkı bombalama.
kıyıya düşen tek bir şarapnel parçası yok, bombalama neticesinde burnu dahi kanayan yok. lakin hamidiye'nin toplarından çıkan seslerden altına kaçıran binlerce tabansız var...

işte o potamyalı tabansızlar bugün ülkeyi yönetiyor.
işte o potamyalı tabansızların iktidarı döneminde şeyh sait'i anma etkinlikleri düzenleniyor...

not: günümüzde potamya olarak adlandırılan rize ili güneysu ilçesi'nin denize kıyısı yoktur, lakin potamya sadece güneysu ilçesi ile sınırlı değildir, rize ve artvin illeri arasındaki tarihi bölgenin adıdır ve bu bölgede denize kıyı olan köyler de bulunmaktadır.
Cumhuriyetin ilk yılları.. Devrimler peşi sıra geliyor, şapka devrimi henüz uygulamaya konmuş...

Hilafetçiler durumdan rahatsız.

Derken şeyh sait doğuda hilafet kisvesi altında bilinen kürt isyanını başlatıyor.
Vatan toprağının hiç bir köşesinden destek bulamazken, potomya'da bir sivri zekalı, halkı örgütleyip "hilafet isterük" diye şeyh sait isyanına destek veriyor.

Atatürk, önceleri bunları ciddiye almıyor. Ancak "cumhuriyet istemezük, devrimleri tanımazük" diye sesleri yükselmeye başlayınca duruma el koymak mecburiyeti doğuyor. donanmanın "hamidiye" gemisi potomya sahillerine gönderiliyor.

hamidiye, potomya'yı (buraya dikkat)kurusıkı bombalamaya başlayınca isyancı halk çil yavrusu gibi kaçışmaya başlıyor..

hamidiye susmuyor.. taa ki potomya'lılar sahilde saf tutarak hamidiye gemisine secde edip hep bir ağızdan;

"atma hamidiye atma... şapka da giyeceğum, vergi da vereceğum " diyene kadar.
potomya bugünkü adı ile rize iline bağlı güneysu ilçesidir.

Atatürk'ün tek yaptığı ülke içinde çıban başı çıkartmamış olmasıdır. Ulan sanki hepimiz budist olarak toplanıp azınlık olan müslümanları top atışına tutmuşuz gibi havalar yaratılıyor. Bu ezilmişleri oynayan edebiyat mide bulandırıyor. Başka taktikler bulun bari.