bugün

atatürkün din ile ilgili görüşleri için lütfen araştırma yapınız. atatürk ateist değil dindardır. ve hatta "dinsiz kalan bir ulus yıkılmaya mahkumdur" şeklince bir sözü vardır. atatürkü'ün din ile ilgili görüşlerini incelemek isteyenler lütfen http://www.harunyahya.org...aturk/dindarataturk1.html adresine girip bir baksınlar. kemalizm de atatürk'ün yolundan gitmek ise atatürkçü ateist olabilir mi? yoksa kemalizm de herşeyde olduğu gibi işime geleni yaparım işime gelmeyenle alakam omaz denilebilecek bir şey midir?
(bkz: Ataturk un balıkesir hutbesi)
(bkz: harunyahya eserleri)

bircok alanda gitabı bulunan yazarımızın CD lerini ve kitaplarını okumanız en azından gözden gecirmeniz ve sonra yarum yapılmalıdır... bodoslamaya bok atılmaz....
kesinlikle türkiye'nin dış borçlarından,sokaktaki suç oranından,açlık sınırındaki halktan daha önemsiz konudur.
atatürkün islamiyete bakışı hakkında yorum yapmak ne imf'den para istemeye nede gidip şıhların elini öpmeye benzer.onun yaptıklarını şimdi yapabilcek başka hiç bir insanın olmadığı bugunlerde insanlardaki atatürk düşmanlığı ve bu duşmanlığın butun sebebinin dinle ilgili olması bile bizim toplumumuzun ne kadar geri kafalı ve yobaz oldugunu gösterir.onun için bugunku şartlarda atatürkün islamiyete bakışından çok türk halkının cahilliğe olan ilgisini tartışıyor olmamız gerekir
not:atatürk'ün annesi ve zevcesi *zamanında başörtülü olup *atatürkte kuranı kerimi hatmetmiş biridir.
bakış açısı hakkında yorum getirilecekse islam'ı yaşayış şekli baz alınmalıdır.bakarsak atatürkün yaşayış şekline alakasızdır islamiyetle.o yüzden atatürkün islama olumlu balışı falan fişmekan yazıları kolpadır.yalandır.uydurmacadır.herşeyin uydurulduğu gibi.

atatürk ''beden babam ali rıza beydir,fikir babam ziya gökaltir'' der.tarih bilgisi olan gökalpin kim olduğunu nasıl öldüğünü bilir.fikir babası gökalp gibi allahsız olan birinin dine bakış açısı ne derecedir.

gene tarih bilgisinden yoksun entryler okuyorum.lemonyak sandım bir an burayı.söyleyeyim;
ziya gökalp 18 inde intihar eder.kafasına sıktığı kurşun beyninde kalır.gebermez.allah düşmanının canını hemen alır mı?almaz.o yüzdendir yıllar sonra kafasındaki kurşunla kafasını duvarlara vurarak allah'a küfür ede ede ölür.vasiyeti şudur;beni hristiyan mezhşyetlerine göre gömün.

tarafsız tarih-mantık-felsefe-araştırma,ürünü bilgi atatürkün islama olumlu yaklaşmadığını,''. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.'' dediğini bilir.

ki gereksiz üzerine yorum yapılmayacak kadar boş bir konudur atatürkün islama bakışı.onun değil bizim bakışımız önemlidir.kimi bakar göremez,kimi bakar kara görür,kimi bakar ak görür.değişkendir bakış açısı.

xxx vatandaş islamiyeti yaşamak istiyorsa ne atatürkü nede ehl-i sünnet dışı birini örnek almamalıdır.
Kur'an var,hadis var,halifelerin yaşayış biçimleri,alimler,evliyalar var.onlardan feyz alınsın.

topluma dost,lekelere dü$man.
neden birden merak edildiği anlaşılmayan, polemik olsunda ne olursa olsun mantığı..
türkiye cumhuriyetinde herkes allaha istediği gibi ibadet eder.

kaynak: afet inan, mustafa kemal atatürkten yazdıklarım kitabı sayfa:41

hz muhammed allahın birinci ve en büyük kuludur.onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. benim senin adın silinir fakat; sonsuza kadar o ölümsüzdür.

kaynak: genelkurmay başkanlığı yayınlarından çıkan 1982 tarihli atatürkçülük 1 cildi sayfa 455
(bkz: atatürk ün sansürlenen görüşleri)
--spoiler--
Atatürk, 29 Ekim 1923'te kendisiyle görüşen Fransız muhabiri Maurice Pernot'ya verdiği demeçte, yazarın sorusu üzerine şöyle demiştir:

"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinimize bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye mani hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki, Türkiye'ye istiklalini veren bir Asya milletinin içinde daha karışık, sun'i, itikadat-ı batıldan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince, tenevvür (aydınlanma) edeceklerdir. Onlar ziyaya (ışığa) takarrüp (yaklaşma) edemezlerse kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir. Onları kurtaracağız."Görülüyor ki Atatürk saf, temiz ve sade bir din anlayışı istemektedir. islam dinine sonradan girmiş her türlü safsata, hurafe ve boş inançlara karşı akılcı bir din anlayışını benimsemiştir. Bunun ilk adımını da Kur'an-ı Kerim'in milletin bütün fertleri tarafından okunup anlaşılabilmesini sağlamakla atmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan iki yıl bile geçmeden 21 Şubat 1925 tarihinde Meclis'teki bütçe müzakereleri sırasında Kur'an-ı Kerim'in meal ve tefsirinin, Hadis-i Şerif tercümelerinin devlet imkánlarıyla yaptırılması için talimat vermiştir.Kaynakwh:

Bunun üzerine mealin Mehmet Akif Ersoy, tefsirin Elmalılı Hamdi Yazır, hadis tercümelerinin de Kamil Miras tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak, Mehmet Akif bilahare bu görevi bırakarak aldığı avansı iade etmiş, hem meal hem de tefsir yazma işi Hamdi Yazır tarafından yapılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır'ın hazırladığı 9 ciltlik tefsir 1935 yılında, Kamil Miras tarafından hazırlanan "Sahih-i Buhari Muktasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi" isimli 12 ciltlik hadis tercümesi de 1928 yılında yayımlanmıştır.

Atatürk, Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesinin şu gerekçeyle yapıldığını anlatıyor:

"Türk, Kur'an'ın arkasından koşuyor, fakat onun ne dediğini anlamıyor. içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın." Ayrıca bu gerekçeyle hutbelerin de Türkçeleşmesini sağlamıştır. Ona göre hutbe demek, nasa hitap etmek, yani söz söylemek demektir.

"Minberler halkın beyinleri, vicdanları için bir iyilik, doğruluk ve bir aydınlanma kaynağı olmuştur. Böyle olabilmek için minberlerden yankılanacak olan sözlerin bilinmesi, anlaşılması, sanat ve ilim gerçeklerine uygun olması gerekmektedir. Değerli hatiplerin siyasi ve toplumsal olayları ve medeni durumları ve gelişmeleri her gün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış bilgiler verilmiş olur. Bundan dolayı, hutbeler tamamen Türkçe ve çağın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır" sözleri, onun bu düşüncesini yansıtmaktadır.
--spoiler--