asımın nesli diye hitap edilen türk gençliği

Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
işte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

mehmet akif ersoy'un çanakkale şehitleri şiirinden dizeler.

peki kimdir asım ve nesli? buradaki namus kavramından aktarılmak istenen nedir?

işte o zat Hz. Asım bin Sabit'tir.

Bedir, Uhud, Hendek gazvelerine katılmış peygamber efendimizin ashabından büyük bir zat.

peygamberin ölümünden sonra kuran eğitimi almak ve islama geçmek isteyen bir yerleşime arkadaşlarını alıp giderken kendisine suikast düzenlendiğinin farkında değildir.

azgın müşriklerin amacı onu öldürüp cesetini çiğnemek ve alay etmektir. Olay anında durumu sezen Hz. Asım Allah'a el açıp yalvarır: " Allah'ım şu vakte kadar senin dinini yaymak için uğraştım, sana yalvarıyorum izin verme bu kafirler cesetimi çiğneyip alay etmesin. "

Asım bin Sabit hakkın rahmetine kavuşur fakat duası kabul olur. Cesetinin çevresini arılar sarar. bu yüzden kendisine "arıların koruduğu sahabi" denir. müşrikler bunu görünce havanın kararmasını ve arıların dağılmasını beklemek üzere olay yerinden ayrılır.

fakat daha sonra bölgenin iklim şartlarına ters düşecek şekilde bir yağmur yağar, sel götürür her yeri ve hz. asım'ın cesetini kimse bulamaz.

geçen sene bu zamanlar nihat hatipoğlu bu bölgeye gitmiş bu olayı anlatıyordu. iklim şartlarından ziyade bölge arazisi engebelide değil cesetin sularda sürüklenip kaybolması imkansıza yakın.

Mehmet Akif'in Asım'ına ve onun nesline illa islam tarihinden bir dayanak bulmak şart değil; Safahat'ın 2.000 küsür beyitlik koca altıncı kitabı var, adı da Asım zaten. Dahası, Çanakkale Şehitlerine ismiyle bilinen manzume, esasen müstakil bir şiir değil, Asım şiirinin bir parçası.

Peki kimdir Asım ve nesli?

Asım, Mehmet Akif'in babasının talebelerinden Ali Şevki beyin (kitaptaki adıyla Köse imam) oğludur. Mehmet Akif'in (kitaptaki adıyla Hocazade) pek takdir ettiği ve memleketin bekasını, temsilen onun ve neslinin ellerinde gördüğü bir gençtir. Ruhen vatan ve Allah sevgisiyle, aklen çağın gerektirdiği ilim ve irfan ile donanmış... Yahu, 2.000 küsür beyitlik koca şiiri mi özetleyelim şimdi? Merak eden açar okur, etmeyen sahabeden, olmadı evliyadan bir Asım bulur.

şuraya bak asım'ın neslinden kastedilen asım bin sabitmiş, bir arap yani, nasıl türk gençliğine örnek olabilir?

kılavuzu arap olan bir gençliğin ne duruma geleceğini tahmin etmek için bugünkü ortadoğu'ya bakmanız yeter.

akıllanın biraz akıllanın, yapmanız gereken tek şey, beyninizi kullanmak eğer şu vatana değer veriyorsanız, kendinizi arap değil türkiyeli hissediyorsunuz, hiçbir arap ülkesinde benzeri olmayan şu güzelim cumhuriyete ve ilkelerine sahip çıkın sadece...

Peki Asım bin sabit nasıl ölmüştür onu biliyor musun?

islami ilimlerce donanımlı, batının o dönemlerde başarılı olduğu ilimleri de özümsemiş, doğuya da batıya da hakim, tarihini hıfzetmiş bir gençliktir. tarihinden kaçan değil tarihiyle bütünleşen bir nesildir.

Tevfik Fikret'in oğlu haluk gibi Batıya gidip dönmeyen, din değiştirip papaz olan ve Amerika’da ölen bir gençlik değildir.

ensar'da, imam hatipler'de ırzına geçilmiştir. mehmet akif mezarında ters dönmüştür, görmemek için.