bugün

demokratik rejimlerde, hiç bir siyasi otoritenin; bir insana, ölmeyi emredecek kadar güçlü olamayışının neden olduğu durumdur.

siyasete soyunan asker için iki seçenek vardır;

a. siyasi kadroları militarize etmek*. bunu ne yazık ki, adolf hitler başarı ile gerçekleştirmiş lakin, sonu rezillik olmuştur.

b. siyasi teamüllere uymak* . bu durumda ise asker, alelade siyasetçiden faksız hale gelmekte, halkın gözünde gün be gün değer yitirmektedir ki, onun da sonu malumdur.

(bkz: oğlum osman askersin sen asker kal)
ne kadar başarılı bir asker olsa da osman pamukoğlu'nun siyasete atıldıktan sonraki demeçlerini duyan bir çok insanın rahatlıkla katılabileceği önerme.
genellenemeyecek yargıdır. fakat iyi asker-iyi siyasetçi ikilisi ideal olanı olsa gerek.
yağmur yağarken çim sulama emri alıp bu sayede hiç bi emri sorgulamama ve biat etme üstüne şekillendirilen beyin, işin sadece sorgulamaya dayandığı bi alan olan siyaset konusunda tabii ki başarılı olamaz. çünkü asker mantığı sadece karşıdaki düşmanı yok etme stratejisi üstüne kuruludur. çoğu filmde asker ağızlarından "önce yok ederim, sonra ne olduğunu sorarım" lafını duymak tesadüf değildir.

son yüzyıl hariç tarih boyunca çoğu askerin lider olduğuna bakarsak yanlış değerlendirme yaparız çünkü zaten tarih boyunca insan toplulukları faşist yapılanmış, oligarşi ve saltanatla yönetilmiştir. bu yüzden asker liderler tarih boyunca var olagelmiştir ama dikkat ederseniz aslında en büyük başarıları da orayı burayı almaktan ibarettir. çoğu siyaset yapmamış, sadece askeri başarılara imza atmıştır.

son yüzyılın ilk yarısı da asker liderlerin faşizan önderliğiyle geçti ama istisnalar da kendilerini gösterdi. en büyük istisna da elbette atatürk oldu. ama dikkat edin atatürk özelinde de düşünmek gerekirse en asker gibi olmayan askerlerdir siyaseti kıvırabilenler. atatürk savaştığı yunanistan'la savaştan hemen sonrasında bile barış ilişkileri kurmuş, venizelos'la birbirlerini nobel barış ödülüne aday göstermişler mesela. bugünkü hangi genelkurmayımız bu kadar barışçı ki. seksen sene önce atatürk'ün kurduğu ilişkileri bugün kuramıyorlar çünkü tek anladıkları karşıdakini yok etmeye dayalı.

atatürk'ün sürekli felsefe kitaplarını ve aydınlanma düşünürlerini okuyarak büyüdüğünü ve çağının aydınlarından olduğunu göz ardı etmemek, kendisini sadece basit bi asker olarak tanımlamamak gerek. o yüzden son laf şudur ki,

eğer biri asker gibi askerse mümkünatı yok siyasette başarılı olamaz. sorgulama yetisini kaybetmiş adam siyaset yapabilir mi yok artık..

edit: buradakilerin algılarının düşük olduğunu unutmuşum afedersiniz. iki paragraf üstte bugünkü genelkurmayların barışçı olmadıklarını yazarken atfettiğim şeyin pkk ile alakası bile yoktu. aklımdan bile geçmemişti. direkt bugünkü askerlerin seksen sene önceki düşmanları düşman bellemesinden dem vurmuştum.

hadi madem edit'le geri döndüm buraya, bari bi örnek daha vereyim. tarihte ermenilerin katledilmiş olduğunu ve bunun büyük bi katliam olduğunu söyleyen ilk lider kimdir biliyor musunuz?
dünya üstündeki diğer ülkeler bilinmez ama türkiye tarihinde; daha iyisi gelene kadar en başarılı siyasetci en asker gibi asker olan atatürk'tür. ayrıyetten bu başlık altında günümüz genelkurmaybaşkanı'na da seslenmek istiyorum; paşam terör örgütü lideri apo ibnesinin venizelos kadar kıymeti yok mu gözünüzde de nobel barış ödülüne aday göstermeseniz hadi ondan vazgeçtik bize yani halka verin bari biz kendimizce savaşmayız sevişiriz kendisiyle.
güncel Önemli Başlıklar