bugün

''Bu milleti öpen yaranıyor'' atasözünün kanıtı.
Gerçekçi değil. Devlet asgari ücret üzerinde belirleyici değildir, piyasa belirleyicidir. Nihayetinde memur maaşı değil bu, devlet ödemiyor. is sahibi senin benim gibi insanlar ödüyor.
4 kişilik bir ailenin açlık sınırı (Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise) (yoksulluk sınırı) 5.105,71 TL oldu.
Devletin asgari ücret üstünde belirleyici değildir diyecek kadar Bilgisizlerin yorum yaptığı ülkede

Asla olmayacak durumdur.

Erbakan'ın %100 lük asgari ücret zammını piyasa mı belirledi çomar.
Ülkede temel sorunumuz inşaata dayalı ekonomi. Bu da pamuk ipliğine bağlı bir düzen demek.

Tarımsal üretimi artıracak önlemler şart. Çiftçiye 3 yıl vergi muafiyeti(tüm vergilerden) en temiz çözüm.

ithalatı tedricen kısmak da temel hedef olmalı.
--spoiler--
gayet gerçekçi bir açıklamadır.

işverenlerin devlete asgari ücret konusundaki en sert tavrı, iş yerimizi kapatcaz olur. götü yiyorsa o parayı vermesin.

şimdi patron yandaşı hükümet var diye yelleniyorsunuz da, bir el değişirse o zaman göreceğim sizin patronluğunuzu.

daşşama üflersiniz artık.
--spoiler--

bunun mevcut hükümetin patron yanlısı ya da işçi yanlısı olması ile alakası yok. tüm dünyada hükümetlerin ve devletlerin de üzerinde olan bir sistem vardır, bunun adı kapitalizmdir. ayrıca her sistemin kendi içinde belirleyeci kuralları, faktörleri vardır. o yüzden rahatlıkla söyleyebilirim ki hükümet bugün çıksa ve asgari ücret 5000 tl olacak, yapmayanı sikerim dese yine olmaz.

çünkü türkiye'nin ekonomik sistemi bu maaşları kaldırabilecek bir yapıda değil, türkiye'de katma değerli bir üretim ve ona bağlı ihracat yok bir kez.

senin bir kere samsung, apple, volkswagen gibi şirketlerin yok, sen değerli ticari ürün üretebilen bir ülke değilsin.

ayrıca mevcut sistemimizde bile çalıştığı kuruma gerçekten değer katan adamlar asgari ücret gibi paralar almıyorlar, asgari ücret alan adam o kurum için her an vazgeçilebilecek adamdır, yani ahmet gider yerine mehmet gelirde ki ahmettir o asgari ücreti alan kişi.

ortak iş yaptığım yazılım firmasından birinde çalışan bir mühendis aylık 8 bin tl maaş alıyor mesela, çalıştığı gün sayısı da maksimum 10 u geçmez bir ayda.
sen kendini o adam kadar geliştir, onun yaptığı işi yap sende al aynı paraları.
senin gibi dışarıda milyonlarcası varken ben sana neden 1600 tl den daha fazla para ödemeliyim sen bu sorunun cevabını verebiliyor musun sikik?
iyi güzel diyorsunuz da, vergiler ne olacak, enflasyon ne olacak, mazot fiyatı ne olacak? Yani herkes asgari ücret yükselsin diyor. Güzel, keşke daha yüksek olsa da, şu vergi gider kalemleri sabitlenmedikten sonra kaşıkla verip kepçeyle alacaklar.
1500 dediginde de gercekci degil diyenler, secime giderken bu vaadi sundular. ve 1000 lirayi bir anda 1300 ardından 1400 yaptilar. 2000 hayali bir tutar değil. çalışandan gelir vergisi adı altında alınan haraç dengelense zaten problem çözülecek.
işveren de bunu söylüyor ama hükümet yükü işçi ve isverenin sırtına yüklüyor.
asıl mesele adaletsiz vergi sistemi. kılışdar zaten bunu vaadediyor. vergi alınmasın diyor. yoksa isverenden bunu istemek zalimliktir.
asgari ucret yüzünden zam geliyorsa da, ıstihdam azaliyorsa da bunun yek sorumlusu iktidardır.

çözüm zam degil, vergi indirimi.

elbette, ülkede üretimi bitiren, tarımı öldüren, ihracatçıyı ezdiren, bilim teknolijide sıfır icraati olan, sanayide eksilerde sayan bir yönetim oldukça, devletin tek gelir kaynağı çalışandan alacağı vergi olur.

ekonomimizin bu "çoh eyi" hali, basiretsiz yöneticilerin eseridir.
güncel Önemli Başlıklar