bugün

suyun kaldırma kuvvetini bulan zat.
Bir Yunan matematikçisi,fizikçisi ve mühendisi olan Archimedes belki de çağının en büyük bilim adamıdır.ilk kez, bir dairenin çevresinin çapına oranını tam olarak hesaplamış; silindir,küre ve diğer geometrik şekillerin alan ve hacimlerinin nasıl hesaplandığını göstermiştir.Batan cisimlere etki eden kaldırma kuvvetinin doğasını keşfi ile tanınır.
''bana bir destek noktası verin, dunyanın anasını s.keyim'' diyen yunanlı bilim adamı.
bana yeterli uzunlukta bir kaldıraç ve bir destek noktası verin, dünyayı kaldırayım.diyen kişi..
matematiğin geometri alanına, fiziğin statik ve hidrostatik alanlarına önemli katkılarda bulunan pek çok eser bırakmış,yere çizdiği problemi çözmeye çalışırken romalı bir asker tarafından öldürülmüş bilim adamı.
rivayete göre yaptığı bir buluşla (yakan ayna) romalı askerleri güneş ışığı ve icadı sayesinde kızarmış tavuğa çevirdi söylenen bilimadamı
Noli turbare circulos meos! - Çemberlerimi bozmayın.
(bkz: eureka)
(bkz: evreka evreka)
suyun kaldırma kuvvetini bulunca hamamdan dışarı anadan üryan bir şekilde dışarı çıkan adam. arkasında tellak falan kovalamamış heralde, para vermeden kaçıyor diye.
Arşimet, Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır ancak pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Archimedes'tir.
Roma generali Marcellus, Sirakuza'yı kuşattığında, Archimedes mühendisin yapmış olduğu silahlar nedeniyle şehri almakta çok zorlanmıştı. Bunların çoğu mekanik düzeneklerdi ve bazı bilimsel kurallardan ilham alınarak tasarlanmıştı. Örneğin, makaralar yardımıyla çok ağır taşlar burçlara kadar çıkarılıyor ve mancınıklarla çok uzaklara fırlatılıyordu. Hatta Archimedes'in aynalar kullanmak suretiyle Roma donanmasını yaktığı da rivayet edilmektedir. Ancak bütün bunlara karşın M.Ö. 212 yılında Romalılar Sirakuza'yı zapt ettiler ve şehrin diğer ileri gelenleriyle birlikte Arşimet'i de öldürdüler.
Söylendiğine göre; "bu sırada Archimedes kum üzerine çizdiği çemberlerle hesaplar yapmaktadır. Elinde boynuna vurulmak üzere kaldırılan bir kılıçla yaklaşan Romalı askere aldırmaz bile. Başını hesaplarından kaldırmadan "çemberlerime dokunma" der. Arşimedin kesik başı çemberlerin arasına düşer."
efsaneye göre suyun kaldırma kuvetini hacmi ve falan filanı keşfettikten sonra ki kendisi banyo yaparken keşfi yapmış sokaklarda euraka euraka şeklinde bağırmış ve çıplak bir biçimde turlamıştır.
(bkz: teşhircilik)
incil de kendisinden sözedilmiş olabilir diye düşündüren kişi:

'ufak bir kent ve orada yaşayan birkaç insan vardı; ve büyük bir düşman kral geldi ve onu kuşattı ve ona karşı büyük siperler inşa etti.. orada oturan yoksul ve bilgin bir kişi vardı; bilgeliği kenti kurtardı; ama bu yoksul kişiyi hiç kimse anımsamadı.. bilge kişinin bilgeliği hor görüldü.'

alıntı: (bkz: Moriz Friedlander) , bu kısmı, siraküz kuşatması nda arşimet in öyküsünün bir versiyonu olabileceğine dikkat çekmiştir.. günümüzün araştırmacıları bu yoruma pek katılmaz, bunun ahlaki ders niteliğinde bir öykü olduğunu ileri sürerler..
Bundan 2000 yılı aşkın bir süre önce, eski Yunanistan Via Siraküze şehrinde bir bilim adamı,herkese açık genel bir hamamda suyla dolu banyo küvetine girmişti. Arkasına yaslanıp da, suyun banyo küvetinin yanlarından dışarı aktığını görünce aklında parlak bir fikir kıvılcımlandı.

-Evreka,evreka,diye bağırarak küvetten fırladı.Bir hamam havlusuna sarındı ve doğru evine koştu.

Bilim tarihine geçen bu banyo olayındaki adam, "evreka, evreka" yani "buldum,buldum" diye sokaklarda koşan ünlü Yunan bilgini, Arşimet'ten başkası değildi.

Arşimet'in küvetteki suyu gözlerken farkına vardığı gerçek, bu olguyla bulduğu şey,uzun süreden beri üzerinde çalıştığı, cevap aradığı bir sorunla ilgiliydi. Yunan Kralı Hiero , saray kuyumcusuna yeni bir taç hazırlamasını emretmişti . Bunu yapması için de belirli miktarda altın verilmişti. Kral, kuyumcunun altının bir kısmını çaldığından ve onun yerine daha ucuz olan gümüş kullandığından şüpheleniyordu. Saray bilgini Arşimet'ten de gerçeği ortaya çıkarmasını istemişti.

Arşimet.madenlerin değişik ağırlıkları olduğunu biliyordu. Küçük bir altın küpü,boyutları aynı olan gümüş bir küpten daha ağırdı. Altından tacı eritip boyutları belirli bir tüp kalıbına dökebilir ve bunun ağırlığını aynı boyutlarda gümüş bir küpün ağırlığıyla kıyaslayabilirdi. Fakat bu durumda taç bozulacaktı. Onun için başka bir çare bulması gerekiyordu.

Banyo yaparken farkına vardığı gerçek şuydu Küvete girdiği zaman,küvette bulunan suyun seviyesi yükselmişti. Başka türlü söylemek gerekirse, vücudunun ağırlığı (kitlesi),belirli miktarda bir su kitlesinin yerini almıştı.

Bunun üzerine hemen evine koşup bazı deneyler yaptı.Çok geçmeden, değişik maddelerin aynı miktar suyun yerini almadığını gördü. Altın gümüşten ağır olduğu için, saf altından yapılmış bir küp, saf gümüşten yapılmış bir küpten daha küçüktü. Arşimet, altın küpün gümüş küpten daha az suyun yerini aldığını gördü.

Tacın yapısında gümüş olup olmadığını bulmak için bu ilkeden yararlanmayı düşündü. Bir su kabına, tacın ağırlığına eşit miktarda altın,başka bir kaba gene tacın ağırlığına eşit miktarda gümüş,üçüncü bir kaba da tacın kendini koydu.Yaptığı deneyde, tacın altından daha fazla ve gümüşten daha az su kitlesiyle yer değiştirdiğini ortaya yıkardı.

Bu sonuca göre, taç sırf altın veya sırf gümüşten yapılmamıştı. Bunların karışımından yapılmıştı. Arşimet'in buluşuyla, kralın kuyumcusu sadece işinden değil hayatından da oldu.

Arşimet böylelikle kralın derdini halletmişti ama,deneylerine son vermedi. Katı maddelerin bünyesine ilişkin en önemli bilgileri,bir kapta yer değiştirdikleri su miktarını ölçerek, bundan vardığı sonuçlarla ortaya koydu. "Arşimet Kanunu" diye tanımlanan bu ilke,aradan yirmi yüzyıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen bilim adamları tarafından yapılan bazı hesaplamalarda hâlâ güvenle uygulanmaktadır.

C) çağdaki filozofların ve matematikçilerin çoğu,düşüncelerini kuramsal (teorik) olarak ortaya koymakla yetinirlerdi. Bunların doğruluğunu ispatlamak çabasına girişmezlerdi.Arşimet, çalışmalarını ve vardığı sonuçların doğruluğunu deneyle re dayandırıyordu.

Arşimet'in,çok büyük ağırlıkları çok küçük bir çabayla hareket ettirebilen bir makine yaptığı da ona ilişkin söylentiler arasındadır. Söylentiye göre, Arşimet bu makinenin kasnaklarından geçirilen,bir ucu yüklü bir gemiye bağlı bir zincirin öteki ucunu Kral Hiero'ya uzatmıştı. Kral Hiero da zinciri çekmiş ve büyük bir şaşkınlıkla koca geminin hareket ettiğini görmüştü.

Bir süre sonra, Romalılar Siraküze şehrini kuşatmışlardı. Yunanlılar, Roma gemilerine karşı Arşimet'in bu makinesinden yararlandılar. Büyük kancalarını, kıskaç görünüşündeki kollarını denize doğru indiren ve Roma gemilerini böylece kavrayıp havaya kaldıran makine,onları kayalıkların üzerine atarak parçalanmalarını sağlıyordu. Arşimet'in bir başka uygulaması da,dev büyüteçlerle Roma gemilerinin üzerine güneş ışığını düşürmesi ve gemileri yakmasıydı.Bilim tarihinde ölümsüz yeri olan Arşimet, matematik ve geometri konusunda çok değerli eserler yazmıştır.

isa'dan önce 212 yılında Romalılar nihayet Siraküze şehrine girmişler, Roma ordusunun komutanı Marcellus,bu büyük bilim adamına dokunulmamasını emretmişti. Pazar yerinde toprağa çizdiği bir daireyle ilgili hesaplar yapan büyük bilim adamı sarhoş bir Romalı asker tarafından öldürüldü..
sicilya doğumlu yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendistir. bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilim dünyasına en büyük katkılarından biridir. ancak birçok matematikçiye göre integral hesabının babası da arşimet'tir. arşimet'in matematik başarılarından biri de eğri yüzeylerin alanlarını bulmak için geliştirdiği yöntemlerdir. bir parabol kesmesini dikdörtgenleştirirken sonsuz küçükler hesabına yaklaşmıştır. sonsuz küçükler hesabı; bir alan için değerlendirilen en küçük birimden daha küçük bir birimi matematiksel olarak ekleyebilmektir. bu hesabın tarihte önemi büyüktür. çünkü bu hesap modern matematiğin temellerini oluşturan şeylerden biri olacaktır. hatta newton ve leibniz'in bulduğu diferansiyel ve entegral hesap için iyi bir temel oluşturmuştur.
arşimed ilkesini kısaca ifade etmek istersek eğer:

"cisimler , hacimlerinin batma nedeniyle suyla kaplanmış olan kısmını doldurabilecek kadar suyun ağırlıgı kadar agırlıklarından kaybederler."
mö 287-212 yılları arsında yaşmış syraküslü matematikçi ve bilim adamıdır.
suyun kaldırma kuvvetini keşfetmiş kişidir.
(bkz: dipnot sıcak su daha iyi kaldırıyor)
herkesin bildiği gibi suyun kaldırma kuvvetini bulmuştur. yanlış hatırlamıyorsam, (bkz: pi) sayısını, kürenin alan ve yüzey formülünü de bulmuştur.

suyun kaldırma kuvvetini bulma şekli benim için hep bir tabu olmuştur. insan acaba su neyi kaldırdı da adam direk oraya odaklandı demeden edemiyor kendi kendine.
bugün yaşasaydı bulamayacağı tek şey fenerbahçe'nin türkiye kupasını kaldırma kuvveti olurdu herhalde.
suyun kaldırma kuvvetini bulan amcamız...

işin ilginç tarafı suyun kaldırma kuvvetini hamam gibi çıplaklığın ön planda olduğu bir mekanda bulmuş olması. su neyi kaldırıyordu da arşimet suyun kaldırma kuvvetini buldu orasını siz düşünün artık.
Archimedes orjinal ismidir.
babası peksimet, annesi şaziment olan ünlü mühendistir. ******
Rivayet odur ki,

Arşimet* oldukça yaşlanmıştı. bulunduğu şehir kartacalılar tarafından mağlup edilmiş bunun üzerine kartacalılarla anlaşmaya gidilmişti. Bunu duyan romalılar Yaşlı Arşimet in şehrini kuşattılar. savaştan ve siyasetten haz etmeyen Arşimet şehrin romalı lavuklara geçeceğini anlayınca emir komutayı devr aldı. romalılar şehri karadan havadan ve denizden kuşattılar. Arşimet Kaldıraç ve kasnaklarla işleyen ,dev gibi bir kerpeten yapıp surlara yerleştirti. ayrıca surların arasında mancınıklarda vardı. dahası dev gibi bir ayna yaptırttı.

roma donanması kaleye yaklaşınca surların arasından arşimet in yaptığı dev kerpeten çıkıyor,surların arkasından çıkan bu kerpeten donanmadaki gemileri parçalıyordu. surların arkasına yerleştirilen dev mancınıklar gemilerin direklerini yerlebir ediyordu. yaptırdığı dev ayna ile güneş ışınlarını gemilerin yelkenlerine yönlendiriyor ve onları yakıyordu.

sonunda roma ordusu baktı arşimet ile baş edemeyecek, kuşatmakla yetindi. sonunda şehir teslim oldu. kendisi bir romalı askere çemberlerime dokunma demesi üzerine öldürüldü.

kral*, ayrıca meşhur denge formülünü bulan kişidir (m1*l1 = m2*l2). arşimet bana bir kaldıraç verin dünyayı kaldırayım sözünü zaten bu formüle istinaden söylemiştir. *
eureka yı zaten herkes biliyor.
Siraküza’lı ünlü bir mucit. Arşimet M.Ö. 287 yılında Siraküza’da doğdu. Orada okuduktan sonra o sırada dünya’nın en büyük bilim merkezlerinden olan iskenderiye’ye gitti. Burada birçok bilginlerle tanıştı. ilk icadı olan Nil Burgusunu yaptı. Oradan ülkesine döndü. O sırada Sicilya tiran’ı Hiyeron bir kuyumcuya taç yaptırmıştı. Bu taç altındandı. Hiyeron, kuyumcunun altını çaldığına inanıyor, fakat bir türlü ka- mtlayamıyordu. Çünkü o devirde madenlerin, ne oranda karıştığı bilinmiyordu. Konu üzerinde Arşimet de çalışmaya başladı. Bir gün hamamda yıkanırken problemi çözdü. Sevincinden çırılçıplak hamamdan fırladı, «Buldum buldum!» diye sokaklarda koşmaya başladı. Bulduğu, bugün fizik kitaplarında okuduğumuz «bir suya ba.- tırılan herhangi bir cisim, kapladığı yeri dolduracak suyun ağırlığı kadar kendi ağırlığından kaybeder» kanunu idi. Bu sayede de Arşimet, tacın saf altın olmadığım, kuyumcunun hırsızlık yaptığını ortaya çıkarmıştı.
Arşimet, bugünkü fiziğin kurucusudur. Bu alanda pek çok buluşları vardır. En önemlileri:
Ağırlık merkezi, terazi kanunu, eğik düzlem kanunu, özgül ağırlık ve yakıcı aynaların yapılması gibi şeylerdir. Yine kaldıraçm sihirli gücünü ortaya koyan o olmuştur. Hattâ bir gün Siraküza tiran’ı ile konuşurken: «Bana dayanabileceğim bir yer verin, dünyayı yerinden oynatayım!» dediği söylenir.
Bu sırada Siraküzalılar, Anibal ile anlaşmışlardı. Romalılar, Sıra- küzalılar’ın Anibal’e yardımım önlemek için Sicilya’ya ordu gönderdiler (M.Ö. 215). Romalılar, Siraküzalılar’ı kendilerine teslim olacak sanıyorlardı Oysa Arşimet, onlar gelmeden yeni savaş makineleri ve makaralar icat etmişti. Roma gemileri kıyıya gelince makaralar gemileri yakalayıp denize atıyordu. Romalılar, bu sihirli âletlerden korkarak tam üç yıl şehri alamadılar. Sonraları Siraküza’yı abluka ettiler, halk ölümle karşı karşıya geldi. Romalılar’a teslim olmak zorunda kaldı. Roma generali, askerlerine derhal Arşimet’i bulup yanına getirmelerini emretti. Amacı onu öldürmek değil, tebrik etmekti.
Sonunda erlerden birisi, onu evinde buldu. Arşimet’ın hiçbir şeyden haberi yoktu. Bir koltuğa gömülmüş, yere yaydığı geometrik şekiller üzerinde düşünüyordu. içeri giren er, birkaç defa kendisine, komutanın çağırdığını söyledi ise de aldırmadı. Buna kızan er, Arşimet’ın yanma geldi ve onu sallamaya ve sarsmaya başladı. Arşimet, ona: «dairelerimi bozma!» diyebildi. O zaman er, daha sıkı sallamaya ve sarsmaya başladı. Bunun üzerine Arşimet, ere bir tokat attı. Er her şeyi unuttu, hançerini çekerek Arşimet’e sapladı ve onu öldürdü (M.Ö. 212).

Kaynak: http://www.yeniansikloped...archimedes/#ixzz2OPavnNuj
görsel
hamamda otuzbir çekerken sözde suyun kaldırma kuvvetini bulan hem overrated hem gudubet bilim insanı.
güncel Önemli Başlıklar